MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Uşak’ta esnaf ve işadamlarına düzenlenen "makul şüphe" operasyonuna tepki gösterdi. Yapılanın kabul edilemez olduğunu ifade eden Vural, “Türkiye, bir zorba devlet değildir. Hukuktan kaynaklanmayan bir gücü kimse kullanamaz. İnsanları sindirmek, korkutmak gerçekten kabul edilemez. Bir devlet kendi vatandaşını korkutmaz, sindirmez, gücünü bunun için kullanmaz. Eğer suç varsa mahkemeler, savcılar vardır, gider.” dedi.

Aynı şekilde dün Mersin’de, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk ve bazı milletvekillerinin hazır bulunduğu konvoyun, jandarma tarafından 1 saat durdurulduğunu belirten Vural, “Neden biliyor musunuz? 'Kavgaya karıştığı iddia edilen iki kişiyi verin.' diyorlar. 'Eşkali kimdir, kimlerdir, plakası var mıdır?' diye soruyorlar. 'Bize iki kişi verin.' diyorlar. Böyle bir rezalet olabilir mi? Kim talimatı verdi ey vali, cumhuriyet savcısı? İki kişi kavgaya karışmışmış. Genel başkan yardımcımız ve milletvekillerimizden, ‘Bize iki kişi verin.’ diyorlar. Talimat yok, suçlama yok, eşkal yok ama fiili olarak MHP’ye yönelik bir baskı var.” diye konuştu.

'HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTAN OLMAYACAĞIZ'

Çorum’da da MHP İl Kadın Kolları’nın yaptığı bir etkinliğe, Cumhurbaşkanı'na hareket edildiği gerekçesiyle anında polislerin geldiğini, İl Kadın Kolları Başkanı ve milletvekili adayının eşi olmak üzere hemen gözaltı işlemi yapıldığını söyleyen Grup Başkan Vekili Vural, şunları kaydetti: "Bu nasıl devlet anlayışıdır? Ali kıran baş kesen misiniz siz? Böyle bir şey olabilir mi? Milletvekilinin önünü hangi idareyle kesiyorsunuz, savcının hangi talimatı var? Görüldüğü gibi MHP’ye yönelik fiili olarak baskı ve tehditler devam ediyor. Vatandaş susturulmak, körleştirilmek, sağır yapılmak isteniyor. Korkuları, Babil kulesi 7 Haziran’da yıkıldı, 1 Kasım’da tamamına erecek. Vatandaş görmesin, duymasın, konuşmasın ki gerçeklerden haberi olmasın. MHP’nin görüş ve önerilerini ileteceği yayın organları olmasın, korkutulsun, sindirilsin. Biz bir hukuk devleti ekseninde demokratik mücadelemizi yapacağız ama böyle korkutma, sindirme, korku devleti, milletin devleti değildir. Güçlü olan haklı değildir, haklı olanı güçlü kılmak bizim görevimizdir. Hakkı ve haklıyı savunmaya devam edeceğiz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmayacağız."