Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, P5 +1 ülkelerinin İran ile yürüttüğü nükleer müzakerelerden anlaşma ile çıkmasının, bölgede Türkiye’nin yalnızlaştığını, İran’ın ise yükselişini gösterdiğini söyledi.

Çakırözer, “Bölgedeki önemli gelişmede, AKP’nin düzen kurucu olduğunu iddia ettiği Türkiye’nin adı bile geçmedi. Bu durum, AKP iktidarının mezhep odaklı, komşularının iç işlerine karışıp taraf olan, öngörüsüz ve maceraperest dış politika tercihlerinin ne yazık ki doğal sonucu oldu. Türkiye’yi yalnızlaştıran, komşularımızla, dostlarımızla ve müttefiklerimizle ilişkilerimizi içinden çıkılması güç bir noktaya sürükleyen bu dış politika tercihlerinin tepeden tırnağa değişmesinin zamanı çoktan geldi.” dedi.

CHP Milletvekili ve Gazeteci Utkuçakırözer, İran ve P5+1 ülkeleri (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa ve Almanya) arasında uzun bir süredir devam etmekte olan ve dün anlaşmayla sonuçlanan nükleer anlaşmayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Varılan anlaşma uyarınca, batılı ülkeler Tahran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlandırması karşılığında İran’a yönelik yaptırımları hafifleteceklerdir.” diyen Milletvekili Çakırözer, bölgesel ve küresel ölçekte yeni bir umut ışığı olan bu anlaşmadan memnuniyet duyduğunu, emeği geçen tarafları kutladığını kaydetti. Tarafların bu anlaşmanın gereklerini eksiksiz olarak yerine getirmeleri temennisinde bulunan Milletvekili Çakırözer, “İran’ın dünyaya entegrasyonunu hızlandıracak bu anlaşma komşumuzun istikrarına ve kardeş İran halkının huzur, mutluluk ve refahına hizmet edecektir.” dedi.

Anlaşmanın sadece İran için değil Türkiye, bölge ve dünya için de olumlu sonuçlar üreteceğini vurgulayan Milletvekili Çakırözer, İran'a uygulanan uluslararası yaptırımların hafifletilmesi Türkiye ekonomisi ve dolayısıyla halkımızın refahı bakımından çok büyük önem taşıdığı anlattı. Anlaşmanın bölgemizde yaşanması muhtemel bir nükleer savaş tehlikesini azaltacağını aktaran Çakırözer, bölge ülkeleri arasındaki ilişkileri iyileştireceğini ve bölgedeki mezhep sürtüşmelerini de ortadan kaldırabilecek bir gelişme olarak değerlendirdiğini vurguladı.

Çakırözer, ayrıca anlaşmanın başta Suriye olmak üzere bölgesel meselelerin çözümünde İran’ın barışçı ve yapıcı bir aktör olarak rol oynamasına katkı yapacağına inandığını ifade etti. Çakırözer, İran ve P5+1 arasındaki görüşmelerin olumlu sonuçlanmasının, son yıllarda içinden çıkılmaz hale gelen Ortadoğu’daki derin meselelerin çözümü açısından da hem yöntem hem de içerik bakımından yeni bir fırsat olduğunu kaydetti. Diplomatik bir başarı olan bu anlaşma, bölgemizde çatışma ve savaşlarla boğuşan ülkeler için bir örnek teşkil edeceğini dile getirdi.

Söz konusu anlaşmanın Türkiye’yi ilgilendiren bir başka boyutu daha var olduğunun altını çizen Çakırözer, “AKP hükümetlerine kadar bölgesindeki sorunların çözümünde tarafsız ve arabulucu kimliğiyle yapıcı rol oynayan ve dünyada saygın ve güvenilir bir devlet olarak kabul gören Türkiye, söz konusu nükleer anlaşmanın hiç bir safhasında etkili olamadı. Daha net bir ifadeyle, bölgesini ilgilendiren en önemli gelişmede, AKP’nin düzen kurucu olduğunu iddia ettiği Türkiye’nin adı bile geçmedi.” diye konuştu.

Bu durumun, AKP iktidarının mezhep odaklı, komşularının iç işlerine karışıp taraf olan, öngörüsüz ve maceraperest dış politika tercihlerinin ne yazık ki doğal sonucu olduğunu savunan Çakırözer, şöyle dedi: “Son yıllarda Türkiye’yi yalnızlaştıran, komşularımızla, dostlarımızla ve müttefiklerimizle ilişkilerimizi içinden çıkılması güç bir noktaya sürükleyen bu dış politika tercihlerinin tepeden tırnağa değişmesinin zamanı çoktan geldi. Bu nedenle, halkımızın 7 Haziran'da yaptığı uyarı niteliğindeki tercihlerin de ışığında, kurulacak yeni hükümetin en kısa süre içinde dış politikamızı öncelikle ulusal çıkarlarımızı, uluslararası hukuk ve meşruiyet ilkelerini, komşularımızla iyi ilişkiler, bölgesel barış ve ülkemizin dünyadaki saygınlığı gibi temel unsurları gözeterek yeni baştan oluşturması gerektiğine inanıyoruz.”