Özgür medyaya yönelik operasyonları protesto için Mersin Adliyesi önünde basın açıklaması yapan CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı'nın dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke yazıldı. Atıcı dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili hakkında hazırlanan fezlekeye meydan okudu. "Hodri meydan" diyen Atıcı "Sizden korkan sizin gibi olsun. Beni toplam 6 yıla kadar hapis ile cezalandırmaya çalışarak sindirmeye çalışanlara sesleniyorum. Boşuna uğraşmayın. Neye mal olursa olsun, doğru bildiğim yolda yürümeye devam edeceğim" ifadelerini kullandı.

Samanyolu Televizyonu Genel Müdürü Hidayet Karaca ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'ya yönelik operasyonları protesto etmek amacıyla Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nin çağrısı ile Mersin Adliye Binası önünde bir araya gelen; aralarında Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal, Mersin Baro Başkanı Alpay Antmen ve Mersin Kültürler Arası Diyalog Merkezi Başkan Yardımcısı Hasan Sarı’nın da bulunduğu çeşitli sivil toplum kuruluşu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasına destek verdiği için hakkında fezleke hazırlanan CHP’li Atıcı hakkında basın özgürlüğünü savunduğu için 6 yıla kadar hapsi isteniyor.

Konuyla ile ilgili beraberinde CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak ve bir grup partili ile birlikte partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen Atıcı, hakkında milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili fezleke hazırlanmasına neden olan basın açıklamasını tekrar okuyarak ‘Hodri meydan’ dedi.

'TEK SUÇU BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNMAK!'

‘Basının susturulmasına hayır’ demek için katıldığı bir basın açıklaması nedeniyle hakkında fezleke düzenlenerek dokunulmazlığının kaldırılmak istendiğini ifade eden Atıcı, “Fezlekede yazıldığı gibi bana isnat edilen suçlardan biri basın özgürlüğünü savunan açıklamanın adliye önünde yapılmasıymış! Komik değil mi? Bugüne kadar adliye binası önünde pek çok basın açıklaması yaptık, gerekirse yapmaya da devam edeceğiz. Milletvekili olarak bana yöneltilen suçlardan biri de bazı basın organları ve gazetecilere karşı İstanbul merkezli olarak yapılan bir operasyonun ‘Haksız ve hukuksuz’ olduğunu söyleyerek, operasyon yapanları hedef göstermekmiş. Yürütülen soruşturmalar hakkında fikir beyan etmek, yapılanı demokratik şekilde protesto etmek ne zamandan beri hedef gösterme olmuştur. Bu suçlamaların toplumsal muhalefete yapılan baskıyı arttırmak ve gündemi başka alanlara kaydırmak için bahane olduğu anlaşılmaktadır” diye konuştu.

'ZAMANLAMASI MANİDAR'

“Ne mutlu ki bana hakkımda fezleke düzenleyecek başka bir şey bulamamışlar” diyen Atıcı 7,5 ay önce yapılan basın açıklaması nedeniyle hazırlanan fezlekenin, koalisyon çalışmalarının sonuna yaklaşıldığında gündeme getirilme zamanlamasının manidar olduğunu kaydetti.
Basın özgürlüğü olmadan demokrasinin kurum ve kurullarıyla işletilmeyeceğinin bilindiğini anlatan Atıcı şöyle devam etti: "Türkiye, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında sonlarda, tutuklanan gazeteci sayısında ise başlardadır. Bu sıralamalar demokrasimizin kör topal yürütülmekte olduğunun başka bir anlatımıdır. Son yıllarda artan yolsuzluk ve hırsızlıkların kısmen ortaya çıkması ve bu işte basının önemli rol alması, siyasi iktidarın gücünü sarsmış ve sonuçta iktidar gücünün kaybedilmesine yol açmıştır. İktidar gücü halk tarafından elinden alınanlar şimdi panik içinde çırpınmaya ve saldırmaya başlamışlardır. Hodri meydan. Dokunulmazlıkları kaldıralım. Milletvekillerin kürsü dokunulmazlığı dışında hiçbir ayrıcalığı olmasın. Sizden korkan sizin gibi olsun. Beni toplam 6 yıla kadar hapis ile cezalandırmaya çalışarak sindirmeye çalışanlara sesleniyorum. Boşuna uğraşmayın. Neye mal olursa olsun, doğru bildiğim yolda yürümeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.

Atıcı, açıklamasının ardından hakkında milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili fezleke hazırlanmasına neden olan basın açıklamasını tekrar okudu.

ÇAMAK: TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ SORUNU VAR. SAYIN ATICI, HIRSIZLIK YAPMAMIŞ

Milletvekili Aytuğ Atıcı’ya destek vermek için toplantıya katılan CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Çamak da “Demokrasilerde fikir özgürlüğü suç sayılamaz. Türkiye’de demokrasi sorunu vardır. Sayın Atıcı, hırsızlık yapmamış ve yüz kızartıcı bir suç işlememiştir. Tek suçu sadece fikir özgürlüğünü savunmak. Asıl utanması ve yüzü kızarması gereken biri varsa o da basın ve fikir özgürlüğünü savunduğu için Sayın Atıcı hakkında hakkında fezleke hazırlayanlar olmalıdır” dedi.

ATICI'NIN FEZLEKE HAZIRLANMASINA NEDEN OLAN BASIN AÇIKLAMASI

“Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin temel taşlarından olan basının, susturulmaya çalışılmasına hayır demek için burada bulunuyoruz. Farklı görüşleri paylaşıp aynı yolda yürümesek de haksızlıklara karşı her yerde haykıracağız bundan sonrada haykırmaya devam edeceğiz.
Bugün, Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyonuna yapılan haksız, hukuksuz uygulamalar yarın herkesin başına gelebilir. Bu demokrasi kavgasıdır. Bu kavga özgürlük kavgasıdır. Fikirlerini beğenmesek de herkesin fikrini söyleme özgürlüğüne sahip olduğu bir ülke kavgasıdır. O nedenle birbirimize saygı göstereceğiz.
Türkiye tek parti devleti durumuna gelmiştir. Erkler ayrılığı yerini erkler birliğine, erkler birliği de yerini bir adamın iki dudağına bırakmıştır. Bugün yasama bir tek kişinin elindedir. Yürütme aynı kişinin elindedir. Aynı kişi yargıya da büyük oranda sahip olmuştur. Daha da olmaya çalışmaktadır. Buda yetmezmiş gibi aynı kişi şimdi basının büyük bir çoğunluğuna sahiptir. Ama buda yetmemekte, aykırı olan bütün işler şu veya bu sebeple ayıklamaya çalışmaktadır. Siyasi görüşü önemli değildir bu ayıklanan insanların. Bu kişinin bir tek söylemi var: Ya benimsin ya da kara toprağın! Bunun dışında hiçbir düşünce tanımamaktadır.
İnsanlar basın özgürlüğü için buradadır. Burada bulunan arkadaşlar bir siyasi ideoloji için bulunmamaktadır. Bugün basına yapılan; adı ne olursa olsun gazetenin, televizyonun, haksızlıklar yarın pekala sol görüşlü gazetelere de yapılabilir. Zamanında çok yapıldı. O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak ben ve partim siyasi görüşü, inancı ne olursa olsun, sosyal statüsü ne olursa olsun, dünya görüşü ne olursa olsun, kim haksızlığa uğrar ise onun yanında yer almaya devam edecektir. Haksızlığa uğrayanın hakkını savunmaya devam edecektir. Siyasi görüşümüz faklı olabilir. Her şeyimiz faklı olabilir ama bir yerde haksızlık varsa CHP bu haksızlığı tüm gücüyle haykırmaya devam edecektir.”