Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Genel Başkanı Fehmi Demir, kurucusu olduğu birçok partinin kapatıldığını hatırlatarak, bunun teröre ve şiddete meşru zemin arayanlara fırsat vermekten başka bir işe yaramadığını söyledi. Son günlerde HDP'nin kapatılması yönündeki söylemleri eleştiren Demir, "Türkiye, sıkıntılı dönemlerde özgürleşerek, demokratikleşerek, sorunları çözerek değil; parti kapatarak sorunları aşacağını düşündü. Bu hiçbir fayda getirmez, gerilimi artırır. Teröre, şiddete meşru zemin arayanlara fırsat verir. O nedenle parti kapatmak, parti kapatma girişiminde bulunmanın demokratik bir yöntem olduğunu düşünmüyorum." dedi.

Konya'da dünyaya gelen Fehmi Demir, 90'lı yıllarda legal zeminde çalışan Kürt kimlikli partilerde aktif görevler yaptı. Halkın Emek Partisinin (HEP) kurucuları arasında yer aldı. Demokrasi Partisini (DEP) partisinin kurucusu oldu. Demokrasi ve Değişim Partisinin (DDP) kuruluşunda bulundu. Parti kapatılıncaya kadar Genel Sekreterlik görevini yürüttü. DDP’nin kapatılmasından sonra kurulan Demokrasi ve Barış Partisi (DBP) kurucuları arasında yer aldı.

"BUGÜN MUKTEDİR OLABİLİRSİNİZ YARIN DEMOKRASİYE, HUKUKA, ADALETE İHTİYACINIZ OLUR"

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Demir, HEP, DEP, DDP'nin kurucusu olduğunu ve bu partilerin kapatıldığını hatırlattı. Türkiye'nin sıkıntılı dönemlerde özgürleşerek, demokratikleşerek, sorunları çözerek değil, parti kapatarak sorunları aşacağını düşündüğüne dikkat çekti. Bunun doğru bir tutum olmadığını vurgulayan Demir, "Bu hiçbir fayda getirmez, gerilimi artırır. Teröre, şiddete meşru zemin arayanlara fırsat verir. O nedenle parti kapatmak, parti kapatma girişiminde bulunmanın demokratik bir yöntem olduğunu düşünmüyorum, hangi parti olursa olsun. Hele hele Sayın Cumhurbaşkanı gibi partisi defalarca kapatma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış birinin bu tür şeylerden söz etmesini de doğru bulmuyorum. Demokrasi herkese lazım, gün gelir arar bulamazsınız. Bugün muktedir olabilirsiniz ama yarın demokrasiye, hukuka, adalete ihtiyacınız olur. O nedenle hiçbir siyasal partinin kapatılmasını doğru bulmuyorum. Tam tersine özgürlüklerin genişletilmesini, mevcut siyasi partilerle ilgili kanundaki antidemokratik hükümlerin bir an önce temizlenmesini, siyasetin yolunun açılmasını diliyorum. Yoksa Türkiye sorunlarını çözemezse daha kaotik bir ortama gider. Bunun hiçbirimize de bir faydası olmaz." diye konuştu.

"KAOSUN KİMSEYE BİR FAYDASI YOK"

Artan şiddet ve terör hadiseleriyle ilgili bir soruya Demir, perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğunu ifade ederek, çözüm süreciyle ilgili iktidar ve PKK'nın hiçbir gelişme sağlamadığını söyledi. Bunun temelinde "silahların bırakılması konusunda, bunun için hukuki altyapı oluşturulması konusunda, İmralı-Kandil-Dolmabahçe görüşmeleriyle ilgili ilgili hiçbir somut adım atılmaması"nın yattığını dile getiren Demir, Kürt sorununun çözümü konusunda projesi olmayanların, samimi olmayan tarafların bu süreci noktalamalarının da mümkün gözükmediğini belirtti.

Seçim öncesi gerilim politikalarının devam ettiğini anlatan Demir, PKK'nın zaman zaman eylemlerinin devam ettiğini hatırlattı. Hükümetin tutumunun da sorunu çözmekten ziyade gerilimi artırmaya yönelik olduğunu dile getiren Demir, bu ikisinin birbirini beslemesiyle gelip bir yerde patladığını ifade etti. Kaosun kimseye bir faydası olmadığının altını çizen Demir, şöyle devam etti: "Sorunları çözmek lazım. Türkiye'nin temel sorunlarını çözemeyenlerin de Türkiye'yi kaotik olmayan bir ortamda yönetme şansları yoktur. Bu, zaman zaman doğal olarak hukuk dışına çıkmaya kadar götürür maalesef. Türkiye'de zaman zaman bu yaşanıyor."

"HDP'NİN DE ARTIK ROLÜNÜ OYNAMASI LAZIM"

Son dönemde yapılan operasyonlara ilişkin bir soru üzerine Demir, "Bunların çözüm olmadığı, geçmişte de görüldü. Geçmişte binler değil on binler oldu. IŞİD, Türkiye dışında bir olay. Belki uyguladığı politikalarla IŞİD'e katkıda bulunmuş olabilir, uluslararası bir olay ve problem. Diğeri ise Türkiye'nin içinde bir olay. Bunu çözmek için de sorunları çözmek, nedenlerin ortadan kaldırılması lazım, sonuçlar değil. Sorunları çözmedikçe sonuçlar devam eder. Asıl çözüm gerçekten barışçıl demokratik yolu açmak, silahların susmasını topyekün sağlamak, bunun için de hem PKK'ya özellikle de HDP'ye ve hükümete görev düşüyor. HDP'nin de artık rolünü oynaması gerekiyor. Bu halk ona destek verdi, Parlamento'ya geldi. Burada rolünü oynayıp gereğini yapması lazım. PKK'nın silah bırakması konusunda tutum alması lazım." sözlerini kaydetti.

IŞİD konusunda geç kalınmış durumda olunduğunu dile getiren Demir, Türkiye'nin özellikle sınırda uyguladığı politikanın IŞİD'in büyümesine katkıda bulunduğuna dikkat çekti. Daha önce tedbirler alınıp ülkede terör eylemlerinin yapmasının engellenebileceğini dile getiren Demir, bu konuda yeterli duyarlılığın gösterilmediği kanaatinde olduğunu ifade etti.