TBMM Genel Kurulu'nda CHP'li milletvekilleri ile AK Partili milletvekilleri arasında çıkan arbedede merdivenlerin bulunduğu yerden stenografların bulunduğu yere düşerek fenalık geçiren CHP Tokat Milletvekili Orhan Düzgün, o gün Meclis'te yaşadıklarını anlattı.

4 ve 5 numaralı bel omurlarında kırıkların mevcut olduğunu dile getiren Düzgün, korse takıldığını ifade etti. "Fiziksel acı ve ağrı bizi korkutacak birşey değil. Ancak endişem şuki ilerleyen süreç içerisinde benim pozisyonumdan çok daha vahim pozisyonlar doğabilir Mecliste." diyen Düzgün, bu nedenle hem Meclis Başkanı'nın hem de grup başkanvekillerinin biran önce tedbir almaları gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde bu vebalin altında kalacaklarını dile getiren Düzgün, "Bu yasa toplumun güvenliğiyle ilgili bir yasa değil. Çünkü onların bahane ettikleri yok molotoftur, yok yüzünü kapatmaktır; bunlarla ilgili yasal cezalar zaten mevcut, Terörle Mücadele Yasasında var. Bu yasanın yapılmasının bir tek nedeni var: Bu yasa Tayyip Erdoğan'ı koruma yasası. Neden Tayyip Erdoğan korunmak istiyor? Çünkü Tayyip Erdoğan biliyor ki artık bu toplum bu kadar adaletsizliği, bu kadar hırsızlığı, bu kadar yolsuzluğu kaldıracak düzeyde değil. Dolayısıyla da halkın heran isyan edeceği korkusunu taşıyor. O oturduğu kaçak sarayın duvarlarının arkasında korku her tarafı kilitlemiş vaziyette. Yapmak istediği şey, kendisini koruyacak bir yasa çıkarmak. Asıl hedef bu. Bu ülkede polisler, emniyet müdürleri, emniyet amirleri 17 Aralık'a kadar namusluydular, dürüstüler de ne oldu da bir günde hepsi namussuz oldu, hepsi vatan haini oldu? Bunları çok yakından izliyoruz, görüyoruz herşeyi. Halktan bu kadar korkan bir lider, iktidar hiçbir ülkede hiçbir şekilde ayakta kalamaz. AKP'nin de gidici olduğunu artık herkes görüyor." diye konuştu.

Kavga görüntülerini izlediğini dile getiren Düzgün, "O esnada sırtım dönüktü. Burda yapılmak istenen şey ölüme kasttır, cana kasttır. Eğer siz bir kişiyi 3-4 metre aşağıya itebiliyorsanız rahatça, sizin maksadınız belli demektir. Ölürse ölsün mantığıdır. İtildiğimi hissettim o anda. Düşerken gördüm onun yüzünü. Sırtım dönüktü, arkadan saldırdı." ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın HDP'li kadınların birbirini dövdüğünü söyleyebilecek kadar insan aklıyla alay eder birşey yaptığını belirten Düzgün, "O gün ben kavgayı ayıranlar arasındaydım. Elitaş'ın da Sayın Tuncel'e vurduğunu kendi gözümle gördüm. Bir grup başkanvekili seviyesini bu kadar alçaltmamalı." dedi.

İttiği iddia edilen AK Parti Osmaniye Milletvekili Suat Önal'dan özür bekleyip beklemediğine ilişkin bir soruya ise Düzgün, "Şuana kadar aramadı. Ben Tayyip'in söylediği kindar insanlardan değilim. İnsanız hepimiz, yanlış hata yapabiliriz. Ama şuana kadar öyle birşey olmadı. Onun kendi takdiridir, birşey diyemem. Eğer sırtı dönük bir adamı çukura itip ondan sonra da özür bekliyorsanız, zaten sizin dileyeceğiniz özrün de bir anlamı yoktur benim için." karşılığını verdi.

Düzgün, arkadaşları görmek açısından bugün Meclis Genel Kurulu'na uğrayacağını ifade etti.