Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, ülkede hukuk ve adaletin kalmadığını, iktidarın kafası bozulduğunda savcıları oradan oraya gönderdiğini, son iç güvenlik yasasının da tamamen çözülme süreci açıklandığında millet sokağa inerse yapılacak silahlı mücadele için çıkarıldığını söyledi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Kaptan Kartal, partisinin il kongresine katılmak üzere Nevşehir’e geldi. Ticaret Borsası Konferans Salonu’nda yapılan kongrede konuşan Kaptan Kartal, iktidarın ülkenin sorunlarını çözmek yerine paralel evrende paralel arama derdine düştüğünü söyledi. Düne kadar kendilerine şehit cenazelerinde yürürken ölü sevici, ırkçı, kafatasçı, bu işin bitmesini istemeyenler diyenlerin, şimdi de bu çözülme sürecine itiraz ettikleri için paralelci dediklerini belirten Kartal, paralelle purallelle hiçbir zaman işlerinin olmadığını, bunu da çıktıkları bütün televizyon programlarında söylediklerini ifade etti.

Kartal, AK Parti yöneticilerine 'Yüreğiniz yetiyorsa istediğiniz kanalda, istediğiniz saatte, istediğiniz yerde buyurun ülkenin sorunlarını konuşalım, paralel deyip kaçmayın, çıkın' dediklerini ama hiçbirinin cesaret edip karşılarına çıkamadıklarını kaydetti. Kartal, şunları söyledi: "Altı yıl önce suikaste uğrayan Muhsin Yazıcıoğlu’nun ailesiyle, Alperenlerle ve BBPlilerle yüzleş. Yüreğin yeterse buyur gel. Yüzleşeceksen gel, Mersin’de Özgecan’ın annesiyle yüzleş. 30- 40 bin şehit verdik, gel o analarla yüzleş. Yüzleşmek mi istiyorsun. Bak bir filmden bir insan cezaevine kondu. Yüzleşebilecek misin. Gel, Hidayet Karaca’yla yüzleş. PKK’ya, KCK’ya operasyon yaptıkları için polisler Silivri Cezaevi’nde yatıyor. Eğer yüreğin varsa gel yüzleş. Bırak Seyit Rıza’yla, PKK’yla, KCK’yla yüzleşmeyi. Gel, Anadolu’da Anadolu insanıyla yüzleş. Ama sen, torpille, rüşvetle, iltimasla işe aldığın adamları zorla salonlara topluyorsun. Diyorlar ya, 'vip torpiller'. Ne, vipi. Bugün devletin ihaleyle hizmet satın aldığı bütün kamu kuruluşlarının tamamında ihaleye alan adama önce 'bunları işe alacaksın diye' liste veriliyor. 940 TL maaşla çalışacak adam bile torpille işe alınıyor. Artık adamı olmayan asgari ücretle bile iş bulamıyor. Bir ildeki devlet hastanesinde bin 600 kişi hizmet alımıyla çalışıyor. AK Parti il kongresi için her birinden 5 kişi yanında getirmesini istiyorlar. Ondan sonrada 8 bin kişiyle kongre yaptıklarını söylüyorlar. Salonları ancak böyle dolduruyorlar. Onu’da havu medyasında 'AK Parti şöyle büyüdü, böyle büyüdü' diye haber yaptırıyor."

'AK PARTİ’NİN OYU YÜZDE 30 BİLE DEĞİL'

AK Parti’nin yüzde 50 oy oranı olduğunun iddia edildiğini belirten Kartal, "Buradan söylüyorum. Yüzde 30’u bile zor bulacaklar. BBP’yi karıştırmaya, bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar. Genel Başkanımız, MİT Müsteşarına da seslenmişti. Ne yaparlarsa yapsınlar, BBP ve Alperenler 7 Haziran seçimlerinde Yusuf’ları kuyudan çıkaracak, bu şafağı söktürecek ve Meclis’te olacak." dedi.

'ASIL PARALEL DEVLET GÜNEYDOĞU’DA'

İktidarın 17- 25 Aralık'tan sonra ortaya dökülen hırsızlıklara, rüşvetlere, iltimaslara 'Bunlar montaj, bunlar paralellerin oyunu' dediğini hatırlatan Kartal şöyle konuştu: "Senin bakanının oğlunun odasına para kasalarını, paraları paralel mi koydu, banka müdürünün evine kutularla dolarları paralelciler mi koydu, seni İmralı’ya paralelciler mi gönderdi, seni HDP’ye, PKK’ya, KCK’ya, YDG-H’ye paralel mi mahkum etti, Kandil’le müzakereye paralel mi oturttu? Bunları yaptıysa çık millete söyle. Ama bunların hiçbirinin içinde paralel dediği hayali yapı yoktur. Kim var, Beşir Atalay, Yalçın Akdoğan, MİT Müsteşarı var. Şimdi istifa etmiş, milletvekili adayı olacak. Başbakanın var. Bunlar var ama bu yapıdan hiç kimse yok. Paralel dediği yapının askeri olur, vergi toplar, bunlar bunları yapmıyor. Ama ülkeye 30 yıldır kan kusturan, şimdi senin müzakere ettiğin yapı Güneydoğu’da vergi topluyor, askere alma birlikleri oluşturdu. Tapu kayıtlarını değiştiriyorlar. Müslüman, mütedeyyin, muhafazakar Kürt kardeşlerimizden baskıyla, tehditle, silah yoluyla topraklarını ellerinden alıyorlar. Şırnak, Cizre, Hakkari, Mardin gibi illerden Müslüman, mütedeyyin kardeşlerimizi göçe zorluyorlar."

'İKTİDAR, KONGRELERİNDE TÜRK BAYRAĞI BİLE ASAMADI'

İktidarın kendi kafasından uydurduğu 'paralel yapıyla mücadele edeceğim' diye gerçek paralel yapıyı görmezden geldiğini belirten Kaptan Kartal, sözlerine şöyle devam etti: "Vatan bölünüyor, bayrağımız indirildi. Asker ve polisimizin önü kesildi. 6-8 Ekim arasında verdiğimiz ölü sayısı 100’ün üzerine çıktı. PKK’lıların anası ağlamıyor, ama bizim anamız ne yazık ki ağlamaya devam ediyor. Başbakan ne yazık ki 'Diyarbakır’a, Batman’a gittiğinde Kobani’ye selam gönderiyor, ama Manisa’ya geldiğinde şehzadeler şehrindeyim' diyor. Kendi üç insanın öldürülmesi sonrasında Fransa’da teröre karşı düzenlenen yürüyüşe katıldı. Ben de dedim ki 'Ey, Davutoğlu sende vicdan, yürek ve merhamet varsa gel tut elimizi seninle beraber Hakkari, Diyarbakır, Şırnak ve Cizre sokak ve caddelerinde Türk bayraklarıyla, Kürt kardeşlerimizle beraber teröre karşı yürüyelim' dedim. Cevap gelmedi. Ne yazık ki, kendilerinin Güneydoğu’da yaptıkları kongrelerde Türk bayrağı bile asamadılar. İktidar partisinin Genel Başkanı, Başbakan kendi kongresinde Türk bayrağı astıramadı. Böyle devlet yönetilir mi? Belediyecilik anlayışıyla devlet yönetiyor. Sonra AK Partililer Alevilere zulmedildiği için Seyit Rıza’yla yüzleşmek istiyor. Bunu da Kerbela’yla eşdeğer tutuyor. Hiç mi kitap okumadın, Allah’tan kork, kuldan utan. Kerbela’da iki Cihan Serveri Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.)’in torunu Yezid’e kafasını uzatarak 'Eğer benim kanımla İslam yükselecekse buyur vur' der. Bir tarafta da devleti yıkmak isteyen bölücü tayfa Seyit Rıza vardır. Bunlar bir nasıl tutulur?"

'MÜSLÜMANIN BANKASININ, OKULUNUN NE ZARARI VAR'

İktidarın bir bankayı batırmaya çalıştığını belirten Kartal, "Faizsiz bankacılık yapan hemen el ense ediliyor. Ama ülkemiz sadece 2015 yılında 55 milyar lira yani eski parayla 55 katrilyon faiz ödeyecek. Haftada bir katrilyon faiz ödenecek. Hani faizcilik bitmişti. Müslüman’ın bankasının, okulunun olmasının sana ne zararı var? Müslümanın dünyanın 160 ülkesinde 2 binin üzerinde olan okulunda şerefli Türk bayrağının dalgalanmasının sana ne zararı var? Ama niyeti bunlarla kavga edecek. Her seçimde gerilim ortamı oluşturuyor, kavga çıkarıyor. Buradan kendine siyasi nema elde ediyor. Eğer bir şey yapacaksan bunu sessiz sedasız yaparsın. Bir devletin başı, başka bir ülkeye gider de kendi ülkesinin vatandaşlarını şikayet eder mi? Ben etmem, BBPliler, Alperenler de etmez. Varsa sorun içeride çözeriz." ifadesini kullandı.

'İÇ GÜVENLİK YASASIYLA POLİS MİLLETE SİLAH SIKACAK'

Ülkede hukuk ve adalet kalmadığını, iktidarın kafası bozulduğunda savcıları oradan oraya gönderdiğini belirten Kartal, "Polis müdahale edemiyor. Son iç güvenlik yasası tamamen çözülme süreci açıklandığında millet sokağa inerse yapılacak silahlı mücadeledir. Polis namlusunu sokağa inecek vatandaşa çevirecek. Çünkü çözülme sürecindeki ve Oslo’da maddelerin tamamı Türk milletinin ayrışmasıyla alakalıdır. Millet sokağa indiğinde polisin copu ve silahı üzerinde olacak. Yoksa terörle mücadelede polisin hangi kanunu yoktur. Çözüm süreci ve Oslo görüşmelerinin içerisinde nelerin olduğunu gel anlat. Niye milletten saklıyorsun? Ama mart ayında bebek katili yapacağı açıklamayla PKK’nın Türkiye’ye karşı silah bıraktığını açıklayacak. Bunlar da çözüm sürecinin meyvelerini aldıklarını söyleyecek, Diyarbakır’da bahar havaları yapılacak. Ama PYD ve YPG tamamen topları bizim üzerimize çevirecek. Çünkü PKK dünyada terör listesinde ama PYD ve YPG değil." dedi.

BBP Nevşehir İl Kongresi’nde başkanlığa tek liste ile giden mevcut başkan Şerafettin Karataş seçildi.