MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 'kendisine görev verilmesi halinde seçim hükümetinde CHP ve MHP'li vekillere bakanlık teklifinde bulunacağını' açıklamasına tepki gösterdi. "Ahlaksız teklifi sunabilecek birinin Başbakan olması Türkiye’nin ayıbıdır." diyen Vural, “Kendisine yakışanları söyledim. Yakışanlarla beraber yol alsın dolayısıyla ona HDP ile birlikte bakanlar kurulu oluşturma şerefi ona ait olsun, bugüne kadar çözüm ortağıydılar, bundan sonra da seçim hükümeti ortağı olarak devam etsinler.” ifadelerini kullandı.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi. Vural toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, 'Şehit yüzbaşının abisi yarbaya karşı tepkiler var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'sorusuna Vural, “Ne utanmazlık ya. İçi yanmış kardeşini vermiş bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne bu kadar titreyen birileri, 30 korumayla 'şehit olmak istiyorum' diyenlere karşı koruma ordusuyla gezenlere karşı o polisi mi, o askeri mi, korumasız bırakan terör örgütünü güçlendiren o süreçle ilgili serzenişleri niye rahatsız oluyorsunuz? Niye linç ediyorsunuz, niye saldırıyorsunuz ey AKP şehit yakınına saldırıyorsunuz.” cevabını verdi.

Vural basın mensuplarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehitlerle ilgili bazı videolarını izletti. Vural, “Bunlarla ilgili 'bunları yapanlar şehit cenazeleri üzerinden polemik oluşturanlar alçaktır' diye söyleyenler şimdi şehit cenazeleri ay yıldızlı bayrağa elini koyarak kürsü zannederek nutuk atabiliyor. Milletin vicdanı ağlıyor. Vicdanı sızlıyor.” diye konuştu.

Başka bir gazetecinin, 'Seçim hükümetinde bakanlık teklifi götürülecek isimler arasında sizinde adınız geçiyor neler söylersiniz?' sorusuna karşılık Vural, “Böyle bir ahlaksız teklifi sunabilecek birinin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olması da Türkiye’nin ayıbı olur. Kendisine yakışanları söyledim. Yakışanlarla beraber yol alsın. Dolayısıyla ona HDP ile birlikte bakanlar kurulu oluşturma şerefi ona ait olsun bugüne kadar çözüm ortağıydılar, bundan sonra da seçim hükümeti ortağı olarak devam etsinler." dedi.

'AKP’li bir vekilin gazetelere verdiği röportajda Öcalan’ın devreye girmesiyle' ilgili ifadelerinin hatırlatılması üzerine Vural, şunları kaydetti: “Diyor ki 'Türkiye toplumu operasyonların devam etmesine izin vermez', diyor ki 'bu operasyonlardan sonra', diyor ki 'çözüm süreci sonucu olmalı'. Öcalan devreye sokulsun diye söylüyor, amacı ve hedefin terörle mücadele olmadığı açık ve net. Bundan önce kamu güvenliği müsteşarlığı AKP’nin talimatıyla Öcalan’a HDP’ye gitmedi mi? HDP Brüksel’e gitmedi mi? Bütün bu süreçler içerisinde maalesef bugün terörle mücadele stratejisi olmadan yapılan bu girişimler maalesef çözüm süreci filminin reklam arası olarak bu süreci kullandığını ortaya koyuyor. İmralı terör örgütü yöneten o, öz yönetimi ortaya koyan o, PKK terör örgütünün alan hakimiyeti oluşturacağını söyleyen o, talimat veren o, AKP Öcalan ipi ile siyaset yapmaya çalışıyor. İşte bu Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bugünkü iradesinin kılavuzlarının arkasında Öcalan’ın iradesi olduğunu gayet açık ve net ortaya koyuyor. Davutoğlu demedi mi 'terörist başını serbest bıraksak PKK bırakacak mı?' bunu düşünüyorlar. Evet terörist başını serbest bırakacağını düşünen düşünebilen bir Başbakan var bugün de, bunlar terörist başını bir siyasi figür olarak bölgede kullanmayı, muhtemelen Parlamento'ya sokmayı düşünüyorlar."

'Olası bir seçim tarihinin 1 Kasım olarak konuşulduğunun' hatırlatılması üzerine Vural, “İyi olur, çok iyi olur inşallah saltanatı yıkmıştık, 'hakimiyet milletin olacaktır' demiştik inşallah. 'Bugün saray hükümetini, 400 milletvekilini bana vermediniz, al sana kaos, al sana kargaşa' diyen zihniyete, saray vesayetine de milletimiz 1 Kasım’da 'hayır' diyecektir.” ifadelerini kullandı.

DİKTA RUHLU ZİHNİYET FARK ETMİYOR İSTER APOLETLİ OLSUN İSTER APOLETSİZ OLSUN

'Seçim yardımlarının ödenmeyeceği bu gerekçeyle Devlet Bahçeli’nin mitingleri kısıtlı tutacağı' ile ilgili haberlerin sorulması üzerine Vural, şöyle konuştu: “Ne yaparlarsa yapsınlar, ne ederlerse etsinler, ihale havuzlarını ne kadar devreye sokarlarsa soksunlar. MHP milletinden güç alır, MHP kadroları bugüne kadar fedakarlıklarla geldi, mücadelemizi her yönüyle hiç akamete uğratmadan götürecek imkanımızı kullanacağız. O bakımdan MHP’nin sesini ve gücünü kesemeyecekler. Genel Başkanımız bu çerçevede vatandaşlarımızla bu gelişmeleri yakinen takip ederek alanda milletimizle birlikte olmaya devam edecek. Türkiye’nin seçimi olacağını düşünüyorum, milletin seçimi olacak. Saray vesayetine, PKK vesayetine son verebileceğimiz bir seçim olacak. Bu seçimlerde MHP, AKP kılavuzlarına ve Saray’a; gelin milli devlette, üniter devlette buluşalım, gelin PKK’yı güçlendiren çözüm sürecine son verelim, gelin rüşvet ve yolsuzlukları soralım, TBMM’yi bekleme odasına alanlara karşı milletin iradesini koruyalım dediği zaman, 'hayır' diyen kılavuzlara karşı ben inanıyorum ki vatandaşımız bu ilkelere 'evet' diyecek ve AKP’ye hak ettiği dersi verecektir."

'Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim kararı alması yetkisi 12 Eylül’de Kenan Evren tarafından Anayasa'ya konulan bir maddeden kaynaklanıyor? Ne söylersiniz?' sorusuna karşılım Vural, “Evren’in izinden gidiyor zaten bütün bu yapılanları Evren’in izinden gittiğini ortaya koyuyor. Evren devlet başkanı olmuştu ben de 'başkan olacağım' diye tutturdu. Evren geçici 15’le kendisini koruyordu o da kendisini korumaya devam ediyor. Evren, 'özerklik' istemişti bu da 'özerklik istiyor'. Böyle bakıldığı zaman dikta ruhlu zihniyet fark etmiyor, ister apoletli olsun, ister apoletsiz olsun.” dedi.