MHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Özcan Yeniçeri, Kandil/İmralı ikilisinin AKP iktidarını seçim öncesi sıkıştırdığı köşede alabileceği kadar taviz almak üzere baskı altına tuttuğunu söyledi. Yeniçeri, ilkesiz, tutarsız ve sorumsuz iktidarın PKK’ya ‘silah bırakmak değil yalnızca Türkiye’ye karşı silahlı eylem yapmayacağı açıklaması yapması karşılığında her türlü isteklerinizi görüşelim’ mesajı verdiğinin anlaşıldığını ifade etti.

Mecliste basın toplantısı düzenleyen MHPMilletvekili Özcan Yeniçeri, "15 Şubatta eyleme hazırlanan PKK unsurlarına karşı AKP hükümetinin bu görüşme ve açıklamalarının bir ön alma gayreti olduğu anlaşılıyor." dedi. Yeniçeri, AKP hükümetinin çözüm sürecinde adeta İmralı mahkûmu Öcalan’ın esiri haline geldiğinin emarelerini verdiğini kaydetti.

"Kandil’in kurduğu oyuna hem Türkiye’yi hem de AKP iktidarını getiren Hakan Fidan sonuçta çareyi MİT’in başından ayrılmakta bulmuştur." iddiasında bulunan Yeniçeri, çözüm sürecinin bir numaralı aktörü olan Fidan’ın istifasını sunmadan önce yakın çevresine "Abdullah Öcalan, egosantrik bir kişilik. Her şeyde merkeze kendini koyuyor. Kandil ile arasının açılmasını istemiyor. Kandil’in isteklerini, kendisininkiymiş gibi açıklıyor. Her açıklamasını, mesajını ciddiye almayın. Kandil bile çoğu zaman söylediklerini dikkate almıyor." dediğini aktardı.

Fidan’ın hem Öcalan’dan hem de süreçten umudunu kestiğinin anlaşıldığını belirten Yeniçeri, "Yoksa yüz yılın barış projesi olarak pazarlanan çözüm sürecinin meyvelerini toplamadan Hakan Fidan’ın görevinin başından ayrılması söz konusu olmazdı!" ifadelerini kullandı.

Ankara'da eski haber kameramanı Yılmaz Koçyılmaz'ın ölümüyle ilgili ise Yeniçeri, "Ülkemizde orantısız güç kullanmanın, durumdan vazife çıkarmanın, kendisine verilen yetkiyi abartmanın maliyeti giderek artmaktadır. Makul şüphe kavramı bazı insanların nezdinde 77 milyon Türk halkını adeta şüpheli konumuna sokmuştur. Yasaların kendisi değil nasıl uygulandıkları önemlidir. Yalnız güvenlikle sorumlu olanlar değil Türkiye’de kendisine yetki verilen herkes bu yetkiyi son derece kötü kullanmaktadır. Türkiye birinci sınıf işini yapmayan insanlar ülkesidir. TBMM’ye önümüzdeki hafta getirilecek olan iç güvenlik yasa tasarısı demokratik hak ve özgürlükler yönünden ciddi riskler içermektedir. Yasa maddelerinde yer alan ibareler, açık, net ve sınırları belirlenmiş değildir. Müphem, belirsiz ve muğlak ifadelerle insanlar tutuklanabilecektir. Makul şüphe, yüzünün bir kısmı, üniformayı çağrıştıran ibareler bunlardan bir kaçıdır. Ayaş’ta ölen Yılmaz Koçyılmaz olayından sonra AKP’nin İç Güvenlik Paketini TBMM’ye taşımak konusunu bir kez daha düşünmesi gerekecektir. Aksi takdirde bu yasa dolaysıyla meydana gelecek ölümlerden ve istenmeyen olaylardan doğrudan sorumlu olacaktır." şeklinde konuştu.