HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta vatandaşlardan gelen soruları cevapladı. Bir kullanıcının 'AK Parti ile koalisyon yapacak mısınız?' sorusuna Yüksekdağ, "Hiçbir partiyle koalisyon gündemimizde değil, AKP başta olmak üzere." cevabını verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, kendi Facebook sayfasında vatandaşlardan gelen soruları cevapladı. Sosyal medya alanının son yıllarda ülkemizde çok yaygın olarak kullanılan bir iletişim olduğunu belirten Yüksekdağ, "Oldukça güçlü ve doğrudan bir iletişim alanı. Ben de bugün doğrudan iletişim için en uygun kanal olduğunu düşündüğüm sosyal medya kanalı ile halkımızla, yurttaşlarımızla buluşmak, bir araya gelmek istedim. Ben aynı zamanda bir sosyal medya kullanıcısıyım, Facebook’u çok hızlı ve yoğun olarak kullandığımız söylenemez ama Twitter'ı kullanıyorum hem enforme olmak hem de mesajlarımı iletmek ve başkalarının katkısını almak amacıyla." ifadelerine yer verdi.

Sosyal medyanın alternatif ve iyi bir iletişim kanalı olduğunu kaydeden Yüksekdağ, "Ben bugün doğrudan temas ettiğimiz halkımızın insanlarımızı kafasındaki bütün soruları doğrudan sorduğu bir yöntemle insanlarımızla bir araya gelmeye karar verdim. Biz genellikle ekranlardan konuşuyoruz, miting alanlarından konuşuyoruz. Biz konuştuğumuzda çok fazla kimsenin bize soru sorma imkanı olmuyor. Oysaki siyasetçilere daha fazla soru sorulmalı. Siyasetçiler de daha fazla sorulmuş sorulara cevap vermeli. Bu tip yöntemleri, bu tip buluşma mekanizmalarını daha da çoğaltmak gerekiyor. Benim açımdan da çok zevkli bir etkinlik olacak. İlk başladığım dakikadan itibaren sevdim." dedi.

Yüksekdağ bütün sorulara içtenlikle cevap verdiğini söyledi. Bir gazetecinin, "HDP açısından seçim çalışmaları nasıl gidiyor?" sorusuna Yüksekdağ, "Bizim açımızdan oldukça iyi gidiyor. Her gün basamakları tırmanan bir HDP var. Eğer siyaset normal akışına doğal akışına bırakılırsa özgür ve demokratik bir seçim ortamı sağlanırsa Halkların Demokratik Partisi ve bütün Türkiye toplumu kazanacak. Biz ilerleyişimizi sadece parti olarak kendi ilerleyişimiz olarak görmüyoruz. Türkiye toplumumun demokratik ilerleyişi olarak görüyoruz. Güzel ve tarihsel bir sürece ve eşiğe doğru gidiyor bütün Türkiye toplumu ülke olarak böyle bir eşiğe doğru gidiyoruz. Ne yazık ki bu aydınlık eşiğin ve aydınlık yolu karartmaya çalışan karatma yönelimi içerisinde olan antidemokratik yaklaşımlar ve söylemler karşımıza çıkarılabiliyor. Halkların Demokratik Partisi'nin demokratik söz söyleme ve siyaset yapma alanını daraltmaya yönelik müdahaleler ve saldırılarla karşı karşıya kalıyoruz. Seçim bürolarımız sürekli tehdit altında. Yakılma ve seçim çalışması yürüten arkadaşlarımıza karşı ırkçı saldırıların geliştirilmesi gibi yaklaşımlarla karşı karşıya kalıyoruz. Biz o nedenle hiçbir biçimde bu baskılar karşısında demokratik tutumumuzdan, özgürlükçü siyaset çizgimizden taviz vermeden ilerleme kararlılığını sürdüreceğiz. Bütün siyasi partilerede başta hükümet olmak üzere seçim ortamını demokratikleştirmeye, seçim öncesindeki demokratik ortamı güçlendirmeye çağırıyoruz. Bütün provokatif girişimlere rağmen Ağrı’dan başlayan ve bugüne kadar devam eden bütün provokasyonlara ve komplo girişimlerine rağmen soğukkanlı ve kendine güvenen bir siyasi çizgi izledik hala da kendimize güveniyoruz. Kazanacağımızı ve bütün Türkiye’yi ilerletebilecek bir kapıyı açacağımızı çok iyi biliyoruz. Herkes kendisine, sözlerine ve siyasi zeminine güvensin. Saldırıdan şiddetten baskıdan tehditten nemalanmaya çalışmasın." cevabını verdi.

Kemal Can isimli bir kullanıcının, "Başkanım Karadeniz'de durumumuz nasıl, yüzde kaç bekliyoruz?" sorusunu Yüksekdağ, "Karadeniz oy oranımızı yükselteceğimiz bir bölge. Belki vekil çıkaramayabiliriz ama çok ciddi bir yükseliş kaydedeceğimize eminim." diye cevapladı.

Ercan Aras isimli bir kullanıcının, "Toplumumuzun hasasiyetini bildiğimiz halde neden ısrarla din konusunda açıklamalar yapılıyor başkanım?" sorusuna Yüksekdağ şu cevabı verdi: "Diyanet'in kaldırılması talebi bizim gündeme getirdiğimiz değil, sahiplendiğimiz bir talep ve doğru. Bu devlet kurumu, halkımızın inancı üzerinde kurulmuş bir baskı yapısıdır. Bizler onu kaldırıp inancı özgürleştirmek istiyoruz. Bunun neresi kötü? Tarihsel bir hatırlatma yapmak istiyorum, din ve inancın sembolü gibi sunulan Diyanet İşleri Başkanlığı, bu memlekette cemaatleri, medreseleri, halkımızın toplumsal örgütlenmelerini baskılamış, yasaklamıştır. Sadece Aleviler üzerinde değil, aslında Sünniler üzerinde de bir baskı kurumu haline getirilmiştir. Hiçbirimiz dini Diyanet'ten öğrenmediğimize göre, o kaldırıldığında da unutmayız çok şükür."

Başka bir kullanıcının, "AKP’nin sosyal politikalarına karşı çocuk parası veriyor. HDP'nin projesinde çocuk parası var mı?" sorusuna Yüksekdağ, "HDP'nin programı çocuklara yeni bir hayat verme programıdır. Programımızda çocuk hakları ve çocukların tüm toplum tarafından sahiplenilmesi için oldukça kapsamlı projeler var. Çocuklara eğitim, ücretsiz gıda desteği gibi projelerimiz bizlerle hayat bulacak." cevabını verdi.