Mardin Kızıltepe ilçesinde HDP tarafından düzenlenen dayanışma yemeğine katılan HDP Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek düşündüğü kendi saltanatı, kendi sarayı olduğunu söyledi. "Diyor ki 'başkanlık bizim genlerimizde var'. Kendisi Osmanlı torunu ya, Osmanlı sultanlarına özeniyor ya, Osmanlı sultanlarını taklit etmeyi 21. yüzyıl siyaseti sanan bir kendinden geçmiş şahsiyet var karşımızda." diyen Yüksekdağ, "Ona şunu hatırlatmak istiyorum; kendini sultan sanabilirsin, sultanlığın senin genlerinde var olan bir şey olarak görebilirsin ama unutma ki bu sultanlık sultan Süleyman’a da kalmadı göçtü gitti. Sana da kısmet olmayacak. Bunu çok iyi bilsin, o sultanlık, o başkanlık Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kısmet olmayacak." dedi

Halkların Demokrasi Partisi (HDP) Mardin İl Başkanlığı tarafından düzenlenen dayanışma yemeği Kızıltepe MOVA Salon'da yapıldı. HDP Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, Mardin Büyükşehir Belediye eş başkanları Februniye Akyol Akay, Ahmet Türk ile Mithat Sancar’ın da aralarında bulunduğu HDP Mardin milletvekilleri adayları Gülser Yıldırım, Erol Dora, Mehmet Ali Aslan, Enise Güneyli ve Nurullah Görhan, Kızıltepe Belediye eş başkanları Leyla Salman, İsmail Ası, HDP Mardin il eş başkanları Musa alkan, Aysel Erol, HDP Kızıltepe ilçe eş başkanları Lokman Yaşar, Gazal Batırhan, DBP Mardin İl Eş başkanları Ömer Öcalan, Perihan Ağaoğlu, HDP ve DBP il-ilçe yöneticileri, sivil toplum örgütleri, partililer ve çok sayıda davetli katıldı.

Yemekte konuşma yapan HDP Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. "AKP hükümeti emin olun yarınını dahi göremiyor, değil ki 8 Haziran sabahını görsün." diyen Yüksekdağ, "Yatıp kalkıp gördükleri kabusun dehşetiyle partimize saldırıyor. HDP her yükseliş kaydettiğinde AKP haftada bir anket yaptırıyor, sonuçlarını her aldığında partimize bir hücum, bir saldırı hareketi geliştiriyor." ifadelerini kullandı.

Ağrı Diyadin’de bir komplolarını boşa çıkardıklarını ve silahlarının ellerinde patladığını belirten Yüksekdağ, "Ağrı Diyadin’de halkımız onlara insanlık dersi verdi. Onların unuttuğu insanlığı biz öğreteceğiz onlara. Yaralı ve ölüme terk edilen askerleri, iki canımızın şahadeti pahasına annelerine babalarına gönderdik biz. Ama şunu istemek de hakkımız; gerillanın annesine de babasına da barış demek ve o barışın sağlanmasını istemek de hakkımız. AKP hükümetinin barış ve çözüm önünde kurduğu bütün engellemelere rağmen, bizim siyasi başarımızın önünde kurduğu bütün engellere rağmen hem o barajı yıkacağız hem de savaş düzenine dönüştürmeye çalıştıkları bu siyaseti değiştirip barışı kazanacağız." sözlerini kaydetti.

'O SULTANLIK, O BAŞKANLIK CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A KISMET OLMAYACAK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek düşündüğü kendi saltanatı, kendi sarayı olduğunu ifade eden Yüksekdağ, şunları söyledi: "Diyor ki 'başkanlık bizim genlerimizde var'. Kendisi Osmanlı torunu ya, Osmanlı sultanlarına özeniyor ya, Osmanlı sultanlarını taklit etmeyi 21. yüzyıl siyaseti sanan bir kendinden geçmiş şahsiyet var karşımızda. Ona şunu hatırlatmak istiyorum, kendini sultan sanabilirsin, sultanlığın senin genlerinde var olan bir şey olarak görebilirsin ama unutma ki bu sultanlık sultan Süleyman’a da kalmadı göçtü gitti. Sana da kısmet olmayacak, bunu çok iyi bilsin. O sultanlık, o başkanlık Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kısmet olmayacak. Bunu bildikleri için, partimizin bunu engelleme gücünü çok iyi tanıdıkları için türlü, çeşitli hilelerle savaş ve şiddet siyaseti ile üstümüze geliyorlar."

'HER GÜN CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI ÇETELERE TALİMAT VERİYOR'

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu da eleştiren Yüksekdağ, şöyle konuştu: "Çıkıyor Başbakan, aslında ona Cumhurbaşkanı yardımcısı demek daha doğrudur. Başbakanlık ismini harcamasın, kendisine Cumhurbaşkanı yardımcısı desin, öyle çalışsın. Cumhurbaşkanı yardımcısı çıkmış partimiz hakkında diyor ki 'bunlar şiddet çetesidir, terör çetesidir, sırtlarını şiddet ve terör çetesine dayamışlar'. Ama Türkiye halkı her gün onların yüzüne ve icraatına baktığında çetenin, çeteciliğin, savaştan ve şiddetten beslenmenin kimler tarafından yapıldığını çok iyi görüyor. Ağrı’da nasıl gördüyse öyle görüyor. Her gün en az 3 seçim büromuza çeteler saldırıyor, hiçbirisi bulunamıyor."

'ERDOĞAN 400 MİLLETVEKİLİ İLE KENDİSİNİ PADİŞAH İLAN EDEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNMEYE BAŞLAMIŞ'

Polislerle birlikte yan yana devletin, hükümetin kolluk güçleri ile beraber seçim bürolarının yakıldığını anlatan Yüksekdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu çeteler kimler tarafından besleniyor? Bu çetelere saldırı talimatı veren kim? Cevabını bir kere daha vereyim, her gün cumhurbaşkanı yardımcısı o çetelere talimat veriyor. Cumhurbaşkanı çıkmış koalisyon olmaz, kötü olur diyor. Demek ki koalisyon olabileceği ihtimalini görmüş, demek ki tek başına üstelik 400 milletvekili ile kendisini padişah ilan edemeyeceğini düşünmeye başlamış. Bu zamana kadar kendini çözümün savunucusu, barışın savunucusu görüyordu ama bugün Türkiye'yi bir savaş meydanına, sahasına çevirmekte hiçbir tereddüt göstermeyecek duruma geldiler. Biz bugün bütün Türkiye toplumunu, barış beklentisini ve çözüm umudunu AKP hükümetine karşı savunuyoruz."