Faruk Atlı konuşmasında şunları söyledi:
Aziz dava arkadaşlarım, usuldendir önce biraz kendimden bahsetmeliyim. Ben 1959 yılında Kahramanmaraş Merkez’de doğdum. İlk ve Orta Eğitimimi Gaziantep’te, Yüksek Öğrenimimi Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1987 yılında tamamladım. Mecburi Hizmetimi Kars Ardahan Tunçoluk Sağlık Ocağı’nda tamamladıktan sonra 1988 yılında Memleketim olan Kahramanmaraş’a Devlet Hastanesi Acil Servis Hekimi olarak atandım.
1988-89 yıllarında Kırklareli-Vize’de Yedek Subay olarak Askerlik vazifemi ifa ettim. Askerlik sonrası Kahramanmaraş Devlet Hastanesindeki görevime tekrar döndüm. Memleketimde bulunduğum bu sürede Devlet Hastanesi Acil Servis Hekimliği, Sağlık Müdürlüğü’nde Sağlık ocakları ve İdari-Mali İşler Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundum. Sağlık Koleji’nde Meslek Dersleri ve Sürücü Kurslarında İlk Yardım Öğretmenliği yaptım. 1990’da Kamu Çalışanları Vakfı kurucu üyeliği ve İkinci Başkanlığı, 1992’de Türk Sağlık-Sen kurucu ve ilk Başkanlığı başta olmak üzere birçok Sivil Toplumu Örgütünde ( Türkocağı K.Maraş Şubesi Yönetim Kurulu, Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu 2. Başkanlığı, Hakem Tertip Komitesi, Sütçü İmam Tüketim Kooperatifi Başkanlığı, vb.) görev yaptım.
1994 Yılında memleketimden ayrılıp İstanbul Haseki Hastanesi’nde Kulak-Burun-Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahi ihtisası’na başladım. 1997 yılında ihtisasımı tamamlayıp İstanbul’da birçok Özel Hastane’de ve Bakırköy’deki Özel Muayenehanemde KBB ve Baş-Boyun Cerrahi Uzmanı olarak çalıştım.
İstanbul’da serbest çalıştığım süre içerisinde 1997-2001 yılları arasında MHP Bakırköy Teşkilatı’nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalıştım. Bu sürenin hemen tamamında İkinci Başkan olarak görev yaptım.
01.10.2001 tarihinde Memleketim olan Kahramanmaraş’a dönüp Devlet Hastanesi KBB servisinde Uzman Hekim olarak çalışmaya başladım. 2002-2003 yıllarında kısa dönem Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Baştabibi olarak görev yaptım. Başhekimlik yaptığım dönemde yaptığım araştırma sonucunda devleti dolandırdığını tespit ettiğim iki mutemedi elimle savcıya teslim ettim uzun hapis cezası aldılar. 2002 ve 2004 Nisan ayında meslektaşlarımın teveccühü ile iki kez üst üste Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanlığı’na seçildim. 2006 Mayıs’ında Tabip Odası Başkanlığı’ndan ayrıldım. 2006-2010 yılları arasında iki dönem Türkocağı Kahramanmaraş Şube Başkanlığı yaptım. Bunun haricinde birçok STK da ( Güreş ihtisas Kulübü 2. Başkanlığı, K.Maraş Kültür-Sanat Derneği yönetimi, vb.) görev aldım. Ocak 2007 itibariyle Devlet Hastanesindeki görevimden ayrılarak mesleğime Bir Özel Hastane’de devam etmekteyim.
Kıymetli Hemşehrilerim, 22 Temmuz 2007 Milletvekilliği Seçiminde MHP Kahramanmaraş 3. sıra Milletvekili adayı idim. Üzerime düşen çalışmayı layıkıyla yaptığımı düşünüyorum. 2011 seçimlerinde aday adaylığı için başvurmadım. Seçimde sloganım “VATAN SÖZKONUSU İSE GERİSİ TEFERRUATTIR” idi. Ulu Önder Atatürk’ün bu sözü benim için hayat felsefesi tarzındadır ancak ben K.Maraş’la bağlantısı nedeniyle kullandım. Atatürk Milli Mücadeleyi başlattığında her ile milis kuvvetlerini örgütlemek üzere iki Muvva- i Milliyeci gönderir. Maraş’a gelenin biri Yüzbaşı Yürük Selimdir. Yalnız Atatürk bu bölgeye güvendiği için gözü buradadır. Buraya Kılıç Ali Paşa komutasında birde birlik gönderir ama mecbur kalınmazsa şehre yardım etmemelerini tembihler. Birlik Pazarcık mevkiine konuşlanır. Maraş 12 Şubatta kendi imkanlarıyla kurtulup bu müjde Kılıç Ali Paşa tarafından iletilince Atatürk “madem bir ilimiz kendi başına kurtulabiliyor, Anadolu’yu topyekun düşmandan temizleyebiliriz” der ve TBMM’nin kurulmasına karar verir. Yaverleri henüz erken olduğunu hayatının tehlikeye girebileceğini söyleyince de Atatürk “BAHİS MEVZU VATANSA GAYRİSİ TUFERRUATTIR” demiştir. Nitekim 12 Şubatta Maraş kurtulmuş, 23 Nisanda TBMM kurulmuş, Meclis önderliğinde yapılan savaşla ülke kurtulmuştur. Bizde hem Kurtuluş Mücadelesinde Maraş’ın rolünü vurgulamak hem de Kahramanmaraş’lıya misyonunu, dedelerinin devlete saldıranlara karşı nasıl mücadele ettiğini hatırlatmak için bu sloganı kullanmıştık.
Bu memleketin gerçek sahipleri, Ülküdaşlarım, 1975 yılından beri onurla, gururla Ülkücü Camianın içinde bulunuyorum. Gençlik Yıllarında Ülkü Ocakları’nda, Devlet Memuru olmadığım dönemlerde de MHP Teşkilatları’nda görevler yaptım. Türkiye’nin süratle bir uçuruma doğru sürüklenmeye devam ettiği, Devletin bütünlüğüne kastedildiği, Şanlı Bayrağımıza hakaret edildiği, PKK’nın Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Ordusuna meydan okuma cüretinde bulunduğu, Devletin zirvesinin yolsuzluklarla anıldığı şu günlerden tüm vatanseverler gibi bende rahatsızım. Siyasetin basiretsiz ellerde olmasından dolayı insanların siyasetten umudunu yitirdiğini hatta seçimlerde sandık başına gitmekten bile imtina ettiğini bununda bu basiretsiz hükümetin tekrar söz sahibi olmasına yaradığını üzülerek görüyorum. Bu nedenle bizim gibi Türk Milliyetçiliği ve Ülkü Mefkuresini tamamen özümsemiş, gerek resmi, gerek özel sektör, gerekse sivil toplum kuruluşlarında yaptığı görevlerde toplum içerisinde itibar ve teveccüh sahibi olmuş, aday gösterildiği takdirde insanların sahipleneceği, memleketin selamete çıkmasıyla ilgili çözüm projelerine sahip, bu konuda irade ortaya koyabilecek ve iradesinin arkasında durabilecek kararlılıktaki kişilerin siyasette yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bu cümleden olarak 07 Haziran 2015’te yapılacak olan Seçimlerde MHP Saflarında Kahramanmaraş Merkez’den Milletvekili Aday Adayı olmaya karar verdim.
Türkiye Cumhuriyeti büyük devlet Türk Milleti de büyük millettir. Hiçbir güç bu Devlet’e diş geçiremez. Bunun içinde bu seçimde kullanacağımız sloganımız “BİR DEFA YÜKSELEN BAYRAK BİR DAHA İNMEZ. BİZ NEFES ALDIKÇA BU VATAN BÖLÜNMEZ” olacaktır.
Evliyim ve Ankara’da avukatlık yapan bir oğlum var. İngilizce bilirim.
Memleketimiz ve Camiamız için hayırlara vesile olması diler, Saygılar sunarım.