Zil takıp oynayasım geliyor desem abartmış olmam. Hatta az bile gelir belki. Kendi penceremden ülkemi seyrederken gördüğüm manzara demokratik teamüllerin artık daha rahat işlediğini gösteriyor. Tıkır tıkır işliyor diyemem. Ama iki ileri bir geri de gitmiyor artık. Ağır ağır da olsa sürekli bir iyileşme var. Bu hoşuma gidiyor. ”¦”¦”¦. 12 Eylül diyorduk. 12 Eylül Anayasasına yüzde 92 gibi ezici bir çoğunlukla destek veren halktan eser yok şimdi. Ak Parti aldığı yüzde 47 oyla övünürken bunu da dikkate almalı. Nerden nereye geldiğimizi göstermesi açısından bir ipucu verir belki bu rakamlar. 12 Eylül 4 önemli siyasi partiyi ve siyasi lideri siyaset sahnesinden indirmişti. Demirel, Ecevit, Türkeş ve Erbakan”¦ Daha sonra referandumla siyaset sahnesine tekrar dönen bu dört liderde ülkede en etkili noktalarda görev aldılar. Bunlardan Demirel Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaparak noktaladı siyasi hayatını. Erbakan ve Ecevit başbakanlık koltuğuna oturdu. İhtilalin indirdiği siyasileri başımızda görmek inanılmaz bir haz vermişti o zaman bana. 12 Eylül'ün 5 generalinin esamesi bile okunmazken yasaklı liderler en etkili noktalarda görev aldılar. Sonra her biri farklı şekillerde siyasi hayatımızdan silindi gitti. Şimdi yeni yüzler var. Yeni liderler. En önemlisi demokrasi kültürü eskisinden daha çok gelişmiş yeni yazarlarımız, ilim adamlarımız, vatandaşlarımız”¦ Allah korusun bir ihtilâl olması durumunda avuçları patlayıncaya kadar alkışlayacakların sayısı 12 Eylül sonrasındaki kadar asla değil. ”¦”¦”¦”¦ Bu gün 12 Eylül'dü”¦ 12 Eylül konulu bütün yazıları okudum neredeyse. Demokrasiye bağlı bir nesil yetiştiğini gördüm. İhtilâl şakşakçılığının artık prim yapmadığı anlaşılmış. İhtilalden nemalanmaya çalışanlar yok değil, ama bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar da az. Ne güzel”¦ 12 Eylül'de 12 Eylülcülerde tarihin karanlıklarında kayboldular. Şimdi demokrasi vakti. Yaşasın demokrasi.