Kaynak, Kahramanmaraş Valiliğini ziyaret ederek, Valiler kararnamesiyle Manisa'ya atanan Mustafa Hakan Güvençer ile bir araya geldi. Başbakan Yardımcısı Kaynak, Güvençer'den çalışmalarla ilgili brifing aldı. 
Valilik çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kaynak, bir gazetecinin Türkiye'nin vize muafiyetine ilişkin görüşlerini sorması üzerine, Türkiye'nin vize muafiyeti görüşmelerinin 2013'de başladığını belirtti.

Avrupa Birliği'nin Türkiye'den 69 şart istediğini anlatan Kaynak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi geceli gündüzlü çalıştı ve bunları yetiştirdi. Ancak sonradan, bunlar arasında olmayan, terörle mücadele yasasını esnetme şartı isteniyor. Türkiye tarihinin en önemli terörle mücadelesini yaparken, Türkiye tam bir çeşitli kokteyl terör saldırılarıyla karşı karşıya iken kimsenin bizden bunu beklemesi mümkün değil." diye konuştu.

Türkiye'nin şu anda Suriye'den başka yerlere göç etmiş insanların yüzde 60'ını barındıran bir ülke olduğuna dikkati çeken Kaynak, maalesef insan haklarının, birçok ideal kavramın doğduğunun savunulduğu yer olan Avrupa'nın aslında göçmenlerin kabulü için de bu vize muafiyetini bir pazarlık konusu yaptığını bildirdi.

Türkiye'nin terörle ilgili çalışmasını tamamlamadan, terör belasını def etmeden böyle bir şey yapmalarının mümkün olamayacağını vurgulayan Kaynak, şunları söyledi: 

"Düşünün daha bu gece 2 şehidimiz var. Mardin Midyat'ta şehitlerimiz var, İstanbul  Vezneciler'de şehitlerimiz var. Çok başarılı bir terörle mücadele operasyonu yapıyoruz. Hükümet olarak bizim anlayışımız şudur, bu Milli Güvenlik Kurulu'nda da konuşulmuştur, bunu esnetmek şöyle dursun, son terörist bertaraf edilinceye kadar çalışmalarımız devam edecek. Dün güvenlik güçlerimizin terörle mücadelede daha rahat çalışmaları için Bakanlar Kurulu'nda imzalayıp tasarı haline getirdiğimiz yasa da Milli Savunma Komisyonu'ndan geçti."

"Avrupa Birliği ne derse desin, biz yolumuza bakarız." ifadesini kullanan Kaynak, "Daha önce Cumhurbaşkanımız ifade etmişti. Bizim için önemli olan bizim insanımız. Demokratik atılımlar yaparız, bunun adı Kopenhag kriterleri olmasın, Ankara kriterleri olsun. Ekonomik çalışmalarımız, ülkemizin refaha çıkması için gayretlerimizi gösteririz bunun adı Maastricht kriterleri olmazsa, İstanbul kriterleri olur. Ama bizim için bu bayrağın inmemesi, vatanımızın bölünmemesi, milletimizin refahı, bekası tek vazgeçilmez şeydir." değerlendirmesinde bulundu.