Destici, Genel Başkan Yardımcı Remzi Çayır'ın babasının cenaze törenine katılmak için geldiği kentte, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında, Ergenekon davası kararına ilişkin açıklamada bulundu.

Türkiye'de hiçbir hakim ve savcının düzmece belgelerle bir karar alacağına inanmadığını belirten Destici, şunları söyledi:

"Bu işin birinci safhası sona ermiştir. Yargıtay safhası vardır. Herkesin sükunetle, sabırla Yargıtay safhasını beklemesi gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki darbecilerin cezalandırılması lazım. Hiçbir suç cezasız kalmamaladır. Ama adaletten de ayrılmadan teraziden de şaşmamalıdır. 12 Eylül'de yüzbinlerce insan magdur edildi. Onlarca insan 'bir sağdan, bir soldan' diye idam edildi. Onlarca ve yüzlerce insan işkence ile öldürüldü. 12 Eylül'de öldürülülen insanların hesabının sorulmasına siyasi partilerin destek olması gerekir. Bugüne kadar Türkiye'de hep darbeciler ödüllendirildi. Zalimlerin yaptıkları zülümlerin hesabı sorulmadı. Yanlarına kar kaldı. Dolayısıyla bir darbe veya bir darbe girişimi var ise bunun hesabının hukuk içerisinde sorulmasından daha doğal bir şey olamaz."

- "Herkesin adaletin verdiği karara saygı göstermesi lazım"

Türkiye'de hiç kimsenin bir daha darbeye teşebbüs etmemesi gerektiğini vurgulayan Destici, darbeyi aklından bile geçirenler için de caydırıcı cezaların olmasını gerektiğini savundu.

Herkesin adaletin verdiği karara saygı göstermesi gerektiğini dile getiren Destici, şöyle devam etti:

"Trafik kurallarına uymayanlara verilen cezalardan daha hafif darbe cezası olmaz. Adalet neye hükmetmişse, ne karar vermişse Yargıtay safhasını da bekleyip, herkesin adaletin verdiği karara saygı göstermesi lazımdır. Yargılanmada bir haksızlık varsa Yargıtay tarafından düzeltilecektir. Bu süreçte geçmişte olduğu gibi birileri ne avukatlığa ne savcılığa soyunmaması lazım. Ne 'oh iyi olmuş' demek ne de birilerini galeyana getirip, ayaklanmaya sokaklara gösterilerine teşvik etmemek lazım. Biz de insan olarak üzüldük."

Destici, hala sandık dışı oyunlarla iktidarı ve hükümeti değiştirme, milletin iradesine ipotek koyma gibi birtakım hareketlerin içerisindeki durumlar için de çok üzüldüklerini kaydetti.

- Suriye'deki olaylar

Suriye'de yaşanan olaylara ilişkin de değerlendirmede bulunan Destici, ülkede yüzbinlerce kişinin hayatını kaybettiğini anlattı.

Suriye'nin bütün önemli kentlerinin harap olduğunu, İslami eserlerin yıkıldığını bildiren Destici, "En büyük kaybı Türkiye yaşıyor. Siyasi, ticaret, insanı ve İslami anlamda. Madem Suriye bizim iç işlerimiz idi, neden yüzbin kişinin hayatını kaybetmesine, Suriye'nin tüm şehirlerinin harap olmasına, Türkiye'nin bu kadar siyasi ve ekonomik olarak kaybetmesine göz yumdunuz" şekilnde konuştu.