"Bugün bize dokunmayanlar, yarın bize de dokunur" diyen Ömer Lütfü Türker, bu operasyonların neden bugün yapıldığını sordu. Türker, “Yargı paketinden dolayı yargı paketi çıkmamış olsaydı, bu olaylar yapılabilir miydi? Buradaki amaç, cemaatin elinde olan medyasını, gazetesine ve mal varlığına el koyma operasyonudur. Geçmişte Bekir Bozdağ'ın, Mehmet Ali Şahin'in, Bülent Arınç'ın 40 yıldır tanırım ”˜iyi insanlar' dediğini halen unutmadık. Geçmiş dönemin başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ”˜ne istediler de vermedik' diyerek övgüyle bahsettiği cemaate şimdi ise terör örgütü ifadesini kullanıyor. Demek ki siz terör örgütüne yardım ve yataklık yapıyorsunuz. Siz de bu terör örgütünün bir üyesisiniz, sizin de yargılanmanız gerekmektedir. Sizin de hapse girmeniz gerekir.” dedi.

Hukuk devletini hatırlatan Ömer Lütfü Türker, “Başbakan geçmişte bizlere söylüyordu; sen Güneydoğu'ya gidemezsin, Sivas'ın ötesine gidemezsin. Öyle bir şey olabilir mi? Hukuk devletinde de eğer bunu hükümet üyeleri söylüyorsa, bu hükümette bir yanlışlık var. Bunu bir başbakan söyleyemez, oraya bir siyasi parti başkanı gidemiyorsa bunun sorumlusu sizsinizdir. Sen hükümet olarak bir yerlere gidilemez hale sokmuşsun. Bu suç, cemaatin suçu değil, hükümetin, devletin suçudur. Biz cemaatçi falan değiliz. Biz hukuk devletinden yana olmalıyız, önemli olan ilkeli olmaktır. Kime yapılırsa yapılsın biz bu olaya karşı çıkmalıyız. Medyaya haber alma özgürlüğünü kısıtlayarak darbe vuranlara karşı çıkıyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Bu hukuk, bu adalet yarın hepimize lazım olacak.” diye konuştu.