12 Eylül'de gerçekleştirilen referandumu memleketi Kahramanmaraş'ta geçiren TBMM Başkanvekili Pakdil, sandıktan çıkan sonucu değerlendirdi. AK Parti İl Başkanı Fatih Mehmet Erkoç ve Merkez İlçe Başkanı Necati Okay'la birlikte Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır'ı ziyaret eden Pakdil, artık Türkiye'nin daha demokratik, demokrasiye daha uygun bir yönetim üslubu ile idare edileceğini söyledi. Bu demokratikleşme hareketinin tüm kurumları kapsayacağını dile getiren Pakdil, "Her kademede bütün kurumlarımız daha demokratik bir hale gelecektir. Bunun içerisine Hakimler Savcılar Yüksek Kurulumuz da dahildir. Burada 11 bini bulan hakim ve savcılar, yüksek kurulumuzu kendi içlerinden seçecekleri üyelerle temsil imkanı bulacaklar. Bunun dışında YAŞ kararları, HSYK kararlarına hukuk yolunun açılması burada mağdur olan veya mağdur olduğunu iddia eden insanlarımıza hukuk yolunun açılması çok güzel bir imkandır. Bu fırsatı tüm insanlarımız en iyi şekilde değerlendirecektir. Dolayısıyla Milletimiz düşünmüştür, taşınmıştır aylar süren bir kampanyanın sonunda kararını vermiştir. Bu kararımızın milletimiz için hayırlı olmasını, hayırlar getirmesini diliyoruz" diye konuştu. Referandumdan çıkan sonuçlardan iktidarı ve muhalefetiyle tüm siyasi partilerin ders çıkarması gerektiğini kaydeden Pakdil, neticenin milletin hanesine yazılacağını vurguladı. Referandum kampanyalarının bir siyasi parti kampanyası olmadığına bir kez daha dikkat çeken Pakdil, şöyle konuştu: "Bu oyların hepsi de bir siyasi partimizin hanesine yazılmayacaktır. Burada çıkacak olan netice milletin hanesine yazılacaktır. Sayın başbakanın da ifade ettiği gibi 'evet' verenler, 'hayır' verenler, 'boykot' edenler hepsi bu işten kazançlı çıkmıştır. Milletimizin yararına bir netice olmuştur. Daha güzel bir Türkiye'de, daha huzurlu bir Türkiye'de, daha demokratik bir Türkiye'de, demokrasinin kurallarıyla işlediği bir Türkiye'de birleşme imkanı bizim önümüze gelmiştir. Bundan dolayı milletimize müteşekkiriz. Türkiye belki ilerisinde daha çok halk oylaması çalışmalarına açık hale gelecektir, millete giderek bu neticeler alınacaktır. Bu neticenin Türkiye'de bir uzlaşma kültürünü ortaya çıkaracağını umut ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarımızda iktidarıyla muhalefetiyle mecliste temsil edilen siyasi partileriyle STK'larımızla birlikte hep beraber bu uzlaşma kültürü içerisinde elden geldiğince, ne kadar büyük bir mutabakat sağlarsak bu mutabakatla birlikte anayasamızda eksik kalan hususları değiştirme fırsatı önümüze gelmiştir. Hani ne diyorduk, 'Yeterli değil ama Evet.' Bu Türkiye açısından eksik kalan hususlarda görme şansımız ortaya çıkmıştır. Eğitim hayatımızda, çalışma hayatımızda gazilerimize, şehitlerimize, kadınlarımızla çocuklarımızla birlikte bu neticeyi hep beraber değerlendirdiğimizde o insanlarımıza olan ayrıcalığı milletimiz kabul etmiştir. Onların bundan sonraki çalışmalarında hukukuna daha çok riayet edilecektir. Fırsatlar onlar için daha iyi bir şekilde değerlendirilecektir." İlerleyen süreçte demokrasiyi güçlendirmek adına atılacak adımları devam ettireceklerini belirten Pakdil, bir gazetecinin 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren generallere yargı yolunun açılmasıyla ilgili yönelttiği bir soruya ise şöyle cevap verdi: "Tamamen bağımsız yargı organlarımızın yetkisindedir. Yargı organlarımız bu hususta kendi kararlarını kendileri vereceklerdir. Çünkü suç duyurusunda bulunan insanların gerekçelerini değerlendirmeleri mevcut değişiklik çerçevesinde de değerlendirerek ortaya bir netice çıkacaktır. Yargıya ait olan hususlarda yargının kararını beklememiz gerekir. Ama bu şunu göstermiştir ki, artık bundan sonra kimse Türkiye'de darbeye heveslenemeyecek veya darbecilerin arkasında duramayacaktır. Türkiye'de darbeler dönemi bitmiştir. Darbe anayasası milletin kendi oyuyla yürürlükten kaldırılmıştır. Geçici 15'inci madde de hakikaten Türkiye için bir utanç vesilesiydi. Bu darbe utancını da milletimiz kendi hür iradesiyle kaldırıp kenara koymuştur. Onun için de tekrar milletimize binlerce kez teşekkür ediyoruz."