Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil'in 'milletvekili kanunu yapılsın' teklifine destek vererek; eskiden vekillere yazlık tahsis edildiğini, ancak kendilerine gelince milletvekili hayat standartlarının düştüğünü savundu. "14. dönemin deniz kenarında villaları var, 15. dönemin Kuşadası'nda var, 16. dönemin var, 17. dönemin Antalya'da var, 20. dönemden sonra bir şey yok. 20. dönemde biz geldik her şey bitti; 'Harç bitti, yapı paydos' dediler" ifadelerini kullanan Arınç şunları söyledi:

"Onların yaptığı doğru muydu? Eleştirebilirsiniz ama o zaman hazine tahsisleriyle hepsi yazlıklara kavuştu. Hepsi, yaz aylarında görüyorum İzmir'e giden uçağın içerisinde. Biz kendimize geldiğimiz zaman 'Aman laf olur sonra.' Ne lafı olacak? Üç gün konuşurlar, dördüncü gün biter kardeşim. Kim konuşacak? Haksız bir iş mi yapıyoruz? Yanlış bir iş mi yapıyoruz? Bu dönemin bir şerefi olsun, bence milletvekillerine ait bir düzenlemeyi yapalım. Mesela ben eski meclis başkanı olarak belki pasaportta yine kırmızıyı kullanmaya devam edeceğim ama milletvekillerimiz üçüncü dereceye gelmiş memur gibi aynı pasaportu kullanacak. Bu doğru mu arkadaşlar? Toplasanız 2 bin 800 civarındayız. 500'ü burada, geri kalanlar da önceki dönemler. Her gün de bir cenaze merasimi oluyor zaten burada. Yani bu insanı kuyruklara sokmanın, rezil etmenin, perişan etmenin bir alemi var mı? Bizim neyimiz eksik? Hâkimleri, askeri düşünüyoruz, kanun çıkarıyoruz; akademisyenleri düşündük, kanun çıkardık hem de üç günde maşallah. Milletvekilleri için niye çıkaramıyoruz?"

'Maaşımız o kadar değil'

Milletvekili maaşlarından da şikâyet eden ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek'i milletvekili kanununun çıkarılması için öncülük etmeye çağıran Başbakan Yardımcısı, "Maaşımız o kadar değil, lojmanımız o kadar ahım şahım değil. Dokunulmazlığımız, onu kendi aramızda da çok konuşuyoruz ama onun da istisnaları var" dedi.

Arınç, TOKİ'den de milletvekillerine parasıyla ev satmasını isterken, "Lojmanlardan 2003 Ocak ayında çıktık. Ben de dedim ki 'TOKİ denen kuruluş var; askere, Milli Eğitim'e, Sağlık Bakanlığı'na bina yapıyor, TOKİ bize de yapsın. Lojman değil, parasıyla bize satsın.' 'Ne kadar güzel' dediler. İlan ettim ama başıma gelmeyen kalmadı. Bir şey doğrudur ama gazeteler yazdığı zaman tüylerimiz diken diken olur, hemen yanlarına gideriz. "Ben bu işte yokum ha, bilesin bak, benim ismimi de yaz' deriz. 355 tane müracaat oldu, 351'i müracaatını geri çekti.
"Milletvekillerinin ödenek ve yollukları, hak kazanma ve ödemeleri, dışarıdan atanan bakanların emekliliği, tedavi hakkı, analık hali, ölüm yardımı, sosyal haklar, personel istihdamı ve protokol sırasını"na ilişkin teklifte bulunulduğunu hatırlatan Arınç, "Beş tanesini çıkaralım isterseniz, yerine bir tane ilave edelim isterseniz, ama bunları konuşalım. Dönem bitiyor. Ocak'tan sonra seçim, kimse burada kalmaz, kimse bunları düşünmez" dedi.