CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Galip Yılışın, parti binasında düzenlediği basın toplantısı ile ülke ve kent gündemindeki konuları ele aldı. Merkez İlçe Başkanı Fikret Fındık ve İl Sekreteri Ali Ünsal'ın da katıldığı toplantıda konuşan Yılışın, hükümetin başlattığı demokratik açılım projesini eleştirdi. Projenin adının olduğunu ancak içerisinin boş olduğunu savunan Yılışın, "Açılım diye ortaya çıkartılan macera ülkemizi felakete götürüyor. Biz tarihi misyonumuz gereği 'terörle müzakere edilmez, mücadele edilir' dedik ve gelinen noktada maalesef haklı çıktık. Görüldüğü gibi bu proje birleştirme ve bütünleştirmeden ziyade ayrıştırıcı oldu. Muhatap olarak teröristbaşı kabul edildi. Bakın önümüzde bir Yugoslavya örneği var. Orada da önce siyasi ayrılık, ardından milli ayrılık ve son olarak devlet ayrılığı yaşandı. Bu gün görünen tabloda maalesef ülkemiz bu yöne doğru gidiyor" dedi. DTP'nin de açılım süreci içerisinde sokakları savaş alanına çevirdiğini belirten Yılışın, Türk-Kürt çatışması yaratılmaya çalışıldığını söyledi. CHP olarak her zaman Kürt halkının savunucusu olduklarını dile getiren Yılışın, "Bu gün sadece doğu ve güneydoğu bölgemizdeki köylerimiz sosyal devletten yararlanamamış değillerdir. Kahramanmaraş'ta da, hatta ülkenin başkenti Ankara'da da devletin yatırımlarından faydalanamayan köylerimiz var. Ancak hak arama yöntemi terör değildir. Bunun bilinmesi lazım" diye konuştu. Yılışın, DTP'nin kapatılma davasının bugün görüşülmeye başlanmasıyla ilgili olarak yöneltilen bir soruya ise şu cevabı verdi: "Elbette ki demokratik bir ülkede parti kapatılmasına karşıyız. Ancak şu da bilinmelidir. Bölge halkı, DTP'yi parlamentoya terör örgütünün sözcüsü olması için göndermedi, İmralı'daki teröristbaşının hücresinin tartışmasını yapsın diye göndermedi. Bölge halkı, kendilerinin haklarının aranması için DTP'yi Meclis'e gönderdi. Bundan sonra da bir hukuki süreç başladı. Kararı yargı verecektir." İsviçre'de yapılan referandumun ardından minarelerin yasaklamasına da değinen Yılışın, "Özgürlüklerin ve demokrasinin beşiği olarak lanse edilen bir ülkede bu yasağın getirilmesi bizleri üzmüştür. Din ve vicdan özgürlüğü insanların en temel haklarıdır. Bu nedenle İsviçre'yi bu tutumundan dolayı kınıyor, atılan yanlış adımdan derhal geri dönülmesini istiyoruz" dedi. Çok sayıda partilinin de katıldığı toplantıda yerel konuları da ele alan Yılışın, eğitimde, sağlıkta ve kentin tanıtımında yaşanan eksikliklerin bir an önce giderilmesi için herkesin çalışma başlatması gerektiğini dile getirdi.