Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapılan darbe girişimine yönelik açıklamalarda bulunan Eğitim-Bir-Sen Tekirdağ Şube Başkanı Ferruh Topuz, “Yaşanan tüm bu süreçlerde herhangi bir haksızlığa meydan verilmemesi, adaletin tüm boyutlarıyla tesis edilmesi en büyük beklentimizdir” dedi.
FETÖ tarafından yapılan darbe girişimi hakkında çeşitli açıklamalarda bulunan Topuz, 15 Temmuz darbe girişimiyle milli iradeye yapılan saldırının, milletin direnişi, güvenlik güçlerinin kahramanca mücadelesi başta olmak üzere, millet iradesini savunan tüm sivil toplum örgütlerinin cansiperane duruşuyla akamete uğratıldığını ve tehditlerin şimdilik bertaraf edildiğini belirtti.
Demokratik devletler halkın selametini ve yönetimin güvenliğini sağlayabilmek için hukuk çerçevesinde bazı tedbirler almak zorunda kalabileceğini ifade eden Topuz, “Bugün bazı demokratik ülkelerde terör saldırıları sebebiyle bunun en güncel örnekleri halen yaşanmaktadır. Millet iradesine karşı girişilen darbenin hazırlanmasında ve uygulamaya konulması kapsamında bu kişilerin kamu görevlisi olması, dahası kamu yetkisine, otoritesine yön veren bürokratik makamlarda bulunmasının oluşturacağı muhtemel risklerin izale edilmesi devletin vatandaşlarına yönelik sorumluluklarının başında gelmektedir. Devlet, bu kapsamda, darbe girişimcilerinin ve kamu içindeki destekçilerinin temizlenmesi, kamuyla tüm irtibatlarının kesilmesi, bu kamu görevlileri içinde ihanet çetesiyle ilgili olanlar varsa bunlar hakkında gerekli hukuki ve idari işlemin yapılabilmesi için hukuken açığa alma işlemine müracaat etmiştir” dedi.
“Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı’nda da gerekli çalışmalar yapılmış ve açığa almalar yapılmıştır” diyen Topuz, “Türkiye, bu açık darbe ve işgal kalkışmasına rağmen hukuk devleti niteliğini askıya almadan bütün tedbirleri almalı, uygulanacak kararları, yapılacak her tür iş ve işlemleri anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde, çizilen sınırlar içerisinde kullanmalıdır. Alınan karar kapsamında açığa alma işlemlerinin bir ihtiyati tedbir olduğu, ilgili makamlarca suç unsuru bulunulup bulunulmadığı araştırıldıktan sonra suçsuz bulunan kamu görevlilerinin mahrum bırakıldıkları haklarıyla birlikte görevine iade edileceğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu ayıklama ve cezalandırma süreçleri işletilirken delil, belge ve kati bilgiler ışığında hareket edilmeli, sübjektif yaklaşımlardan, duyumlardan, kişi inisiyatifine dayalı değerlendirmelerden uzak durulmalı, masum insanlar her ne şekilde olursa olsun mağdur edilmemelidir. Yaşanan tüm bu süreçlerde herhangi bir haksızlığa meydan verilmemesi, adaletin tüm boyutlarıyla tesis edilmesi en büyük beklentimizdir” diye konuştu.