Kahramanmaraş şehir merkezde kısmi olarak koca Türk Tarihinden ayakta kalan iki adet tarihi külliye yapımız vardır. Yalnızca İKİ. Bu külliyelere de yapmadığımız işkenceyi bırakmamışız. Koca şehrin merkezinde Türk Tarihinden sadece iki külliye var ama bilmiyoruz. Bilsek bile etrafını aşağılık beton kütleler sardığı için göremiyoruz. Biz nefes alamadığımız gibi külliyelerde nefes alamıyor. Nefes alamayınca ne oluyor haberimiz dahi olmuyor, her gün bir parçası yok olup gidiyor. (TDK: Külliye; Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.) Kahramanmaraş şehir merkezindeki külliyelerden ilki “Acemli Külliyesi” diğeri “Hatuniye (Şems Hatun) Külliyesi” olarak adlandırılmıştır. Hatuniye (Şems Hatun) Külliyesi, Kurtuluş Mahallesinde olup, 16.yüzyılın ilk çeyreğinde Dulkadiroğlu Beyliğinin Kudretli Hükümdarı Alaüddevle Bey tarafından vefat eden eşi Şems Hatun adına yaptırılmıştır. Şems Hatun ünlü padişahlarımızdan biri olan Yavuz Sultan Selim Hanın da teyzesidir. Bundan dolayı Şems Hatun Türk Tarihinde önemli kadın şahıslarımızdan birisidir. Ancak türbesine gösterdiğimiz değer esef vericidir.

Şems Hatun Külliyesi cami, türbe, hamam ve çeşmeden oluşmaktadır. Fakat çeşmesi onarımlar yapılırken yıkılmış,  günümüze gelmemiştir. Yanı sıra medresesi de yıkılmış sadece ana kapısı (Taç kapı) günümüze ulaşmıştır. Medresenin taç kapısı işçiliği ve süslemesiyle dikkat çekmektedir.

Hatuniye (Şems Hatun) Külliye Camisinin afetler, saçma onarımlar ve bilinçsizliklerden dolayı sadece minaresi özgün olarak günümüze ulaşabilmiştir. Minaresi Türk sanat tarihi açısından yapı ve süsleme özellikleriyle oldukça önemlidir. Caminin Restorasyon vb. çalışmaları tartışmaya açıktır.

Hatuniye (Şems Hatun) Külliye Türbesi camiye bitişi olarak inşa edilmiştir. Türk Sanatında camiye bitişik inşa edilen türbe yok denecek kadar azdır. Türbenin içerisinde Şems Hatun’un sandukasının olduğu bilinmektedir ancak türbenin içerisinde ikinci bir sanduka daha vardır. Bu sandukanın kime ait olduğu tam olarak bilinmemektedir. Türbe yapısının özgünlüğü maalesef korunamamıştır. Zamanın behrinde badanacıbaşı aydınlar ve yetkililer tarafından türbeye badana çekilmiş, karo döşenmiştir! Yakın zamanda belediyemiz tarafından restore edilen türbede, Şems Hatunun kısa biyografisi bile yoktur. Herhalde imam efendi veya müezzin gelen misafirleri aydınlatıyordur.

Külliyenin hamamı Maraş Belediye Çarşısının yakınındadır. Tarihi Türk İslam şehircilik anlayışında şehrin merkezini hamam, çarşı, ve cami oluşturmaktadır. Bundan dolayı hamam çarşı yakınına inşa edilmiştir. Hamamın asıl adı Hatuniye Hamamı olup günümüzde adı Marmara hamamıdır. Hamamın dört bir yanı saçma yapılar tarafından kuşatılmıştır. Hamamın özgünlüğüne aşırı derecede darbe vurulmuş betonarme oğlu betonarme yapılmıştır. Hamam şuanda şahısların mülkiyetindedir. Onlarda hamama gözleri gibi bakmışlardır. Sağ olsunlar. Alaüddevle Bey hamamı görseydi gururundan çatlardı.

Türk ve Kahramanmaraş tarihinde önemli bir noktada yer alan Dulkadiroğlu Beyliğinin eserlerinden biri olan bu külliye maalesef hakkettiği değeri görememiştir. Külliye yakın zamanda belediye tarafından çeşitli onarım yani yenileme çalışmaları ile elden geçmiştir. Belediyemize ilgisinden dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak onarımlar ve çevre düzenlemesi istenilen seviyede değildir. Külliyenin ana unsuru olan caminin etrafı gecekondular tarafından sarılmıştır. Temennim çeşitli planlamalarla bu eserin çevresinin açılması, yeniden eserin özgünlüğünü yansıtacak çalışmalar yapılmasıdır. Bir şehre yapılan en büyük yatırım dokusunu ve kültürünü yaşatmaktır. Çünkü Kahramanmaraş medeniyetlerin üzerinde izler bıraktığı önemli şehirlerimizden biridir. Bu izleri yaşatmak, atalarımızın kemiklerini sızlatmamak ise biz vatandaşların görevidir. Şehrimize bereket, huzur ve güzellik gelsin istiyorsak bu izleri korumalı ve yaşatmalıyız. Tarihi olmayan birçok devlet tarih uydurmaya çalışıyorken biz elimizdeki somut tarih örnekleri hiçe sayıp hor kullanıyoruz. Ne kadar doğru yapıyoruz? Bu soruyu da kendimize sormalıyız.

Ne alaka: Bilmem ne belediyemiz 2446 yılında Dünya Turizm Başkentliğine adaylığını koyuyormuş. Türk Tarihi Şehir dokumuzu koruyan ve bu konuda inanılmaz yatırımlar yapan belediyemiz, şehirde dondurmadan başka güzelliklerinin olduğunu dünyaya ispatlamak için can atıyormuş. Belediyemizin başkanı bu konuyla alakalı en son açıklamasında “ Karadır kaşlarım kara, kültür anlayışım genetiktir dededen içime yara, emek verdim yemek değil bu yaptığım kürek değil.” demiş. Canı yürekten destekliyoruz.