Kayseri, Erzurum, Aydın, Gümüşhane, Kütahya, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Mersin, Sivas, Adıyaman, Osmaniye, Balıkesir, Tunceli, Tokat ve Afyon barolarının ortak açıklamasında, Türkiye'nin 15 gündür Taksim'de ve buna bağlı olarak birçok ilde yaşanan protestolarla sıkıntılı bir süreçten geçtiği belirtildi.

Terörden ve bu coğrafyada var olan çatışmalardan hem millet olarak hem devlet olarak büyük bedeller ödendiği ve ödenmeye de devam edildiği vurgulanan yazılı açıklamada, bir tarafta tüm iyi niyetleri ile demokratik tepkilerini dile getirenlerin, diğer tarafta da bu karışıklıktan nemalanmaya çalışanların bulunduğunun toplumun ve herkesin ortak kanaati olduğu ifade edildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Görülen odur ki yaşanan olaylardan ve protestolardan gerekli  maksat hasıl olmuştur. Bugün itibarıyla yapılması gereken şey aklıselimle hareket ederek, huzurun yeniden tesis edilmesidir. Yaşanan olayların yapısı gereği meslektaşlarımız ve tüm adalet camiası önemli bir sınavdan geçmektedir. Avukatlar olarak siyasi görüşlerimiz ve ideolojik kaygılarımız ne olursun olsun, asıl duracağımız yer hak ve adaletin tarafıdır. Türkiye hukuk devleti olmak adına mücadele veriyor. Ancak ne zaman umudumuz yeşerse ne zaman ”˜tamam şimdi' desek gizli bir el uzanıp tüm hayallerimizi alt üst ediyor. Tüm yaşananlarda orantısız güç kullanıldığı eleştirileri ortada iken, yine dün Çağlayan Adliyesinde yaşanan olaylar ve avukat meslektaşlarımıza yapılan muamele iyimserliğimizi bir kez daha yıkmıştır."

-"Kıyafetleri yırtılarak gözaltına alınmalarını şiddetle reddediyoruz"

Yaşanan manzaraların kabul edilemeyeceği ve sebep olanların şiddetle kınandığının belirtildiği açıklamada, "Suçu ne olursa olsun ispat edilene kadar herkesin masum olduğuna inanıyoruz. Hele ki bu muameleye maruz kalan avukatlar ise Avukatlık Kanunu 58. maddesi gereği aranmaları bile belirli usullere bağlanan meslektaşlarımızın yaka paça, kıyafetleri yırtılarak gözaltına alınmalarını şiddetle reddediyoruz. Kişi suçlu bile olsa inancı, siyasi görüşü ne olursa olsun her şeyden önce insandır. İnsanca muamele edilmeyi hak eder" denildi.