Her yıl pek çok ülkede babaların onuruna kutlanan Babalar Günü, bu yılda heyecanla bekleniyor. Vatandaşlar bu özel günün yaklaştığı bu günlerde merakla 'Babalar Günü ne zaman' sorusuna yanıt arıyor. 21 Haziranda kutlanacak olan Babalar Günü, babalarımızı mutlu etmek ve onları özel hissettirmek için çok özel bir fırsat. İşte Babalar Günü ile ilgili detaylar;
Babalar Günü ilk ne zaman kutlandı

Bir Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmekteydi. Dodd'un babası annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüştü. Babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazar gününe ertelenmiştir.

Babalar Günü ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'un Spokane şehrinde kutlanmıştır. 1924 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Calvin Coolidge kutlamaları desteklemiş; ama resmi olarak Babalar Günü ilan etmemiştir. 1966 yılında ise o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımlamıştır. 1972 yılındaysa başkan Richard Nixon'ın imzasıyla Babalar Günü yasal olarak ABD'de resmi tatil ilan edilmiştir.

Babalar Günü

EN GÜZEL BABALAR GÜNÜ HEDİYELERİ

İsim Yazılı Kişiye Özel Siyah Ahşap Kalem

Bazen bir imza ile, koskocaman bir yaşam hepten değişebilir! Bir imza ile savaşlar sonlanabilir! Bir kalemin gücü, en güçlü silahtan bile daha etkilidir. Aydınlanma çağının en önemli neferi kalemdir! Özel günlerin en klasik, ancak hiçbir zaman eskimeyen en özel hediyesi kalem, bu kez Babalara özel! Şık ve son derece doğal ahşap kutusu üzerine sevgili babanızın ismini yazdırabileceğiniz Kişiye Özel Siyah Ahşap Kalem ile Babalar Gününde yakışıklı Babanızın kendisini özel ve mutlu hissetmesini sağlayabilirsiniz! Yazacağı yazılarda, atacağı imzalarda her zaman gururla kullanabileceği ve kendi ismine özel bu şık kalemle, O'nun için en güzel babalar günü hediyelerinden birini seçmiş olacaksınız!

Babacığım Fotoğraf ve Mesajlı Duvar Saati

Bir duvar saati düşünün ki, yüzeyi tamamen size ayrılmış durumda! Siz derken, sizin göndereceğiniz ve içerisinde babanız ile birlikte yer aldığınız fotoğrafa! Üzerine bir de "Babalar Günü Kutlama Mesajı" eklendi mi, ortaya kusursuz güzellikte ve bir hayli anlamlı bir babalar günü hediyesi çıkıyor. Canım Babam Duvar Saati üzerinde akan zaman Babanıza olan sevginizi de çoğaltıyor! Kişiye özel Canım Babam Duvar Saatinin kaliteli bir şekilde hazırlanabilmesi için göndereceğiniz fotoğraf oldukça önemli! Net ve yüksek çözünürlükte bir fotoğraf gönderdiğiniz takdirde hazırlanacak ürün de çok daha kaliteli olacaktır!

Babalar Günü Ne Zaman 2015

Dünyanın En İyi Babası Sertifikası

Siz bir dediniz, O dediğinizi asla iki etmedi! Ne istediyseniz kendi bütçesi ölçüsünde, yemedi, içmedi ama yine de en sonunda istediğiniz şeyi getirip önünüze serdi. Böyle bir Babaya dense dense Dünya'nın en iyi babası denir. Babalık sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getiren Babanıza, hiçbir hediyeyi layık görmüyor ve tüm hediyelerin ötesinde daha anlamlı bir babalar günü hediyesi istiyorsanız, Dünyanın En İyi Babası Sertifikası çok doğru bir seçim olacaktır. Bu özel sertifika üzerine ne yazmak istersiniz? Örneğin Babanızın ne kadar iyi, fedakar, dürüst bir baba olduğunu anlatabilirsiniz. Yine sertifika üzerine Babanıza olan sevginizi de dile getirebilirsiniz! Dünyanın En İyi Babası Sertifikası üzerine ne yazılacağına oturup karar verin ve böylece babanıza en güzel babalar günü hediyesini hazırlayın!

Babaya Özel Madalyon

Başarılı bir erkeğin arkasında nasıl bir kadın varsa, iyi eğitim görmüş bir çocuğun arkasında da, bunun için gece gündüz çalışan bir babası vardır! Çocuklarının eğitimi için varını yoğunu ortaya koyan ve gerektiğinde "Ceketimi Satar Yine Okuturum" diyen fedakar babalara özel bir armağan ile karşınızdayız! Orijinaline oldukça yakın bir şekilde tasarlanmış olan Babaya Özel Madalyon, her koşulda başarınız için didinen Babanıza teşekkür etmenin en şık yoludur. Üzerine Babanızın ismini yazdırabileceğiniz Babaya Özel Madalyon, hem babalar günü, hem de babaya herhangi bir günde armağan edip mutlu edebileceğiniz, Babanızın gurur duyabileceği çok özel bir hediye!

Babalar Gününe Özel Resim Baskılı Sihirli Kupa

Miniklere sesleniyoruz! bugüne kadar babanızdan aldığınız harçlıklardan kıyıya köşeye ufak tefek bozukluklar attıysanız, şimdi kumbaranızı açma zamanı geldi! Babanıza Babalar Günü hediyesi olarak, üzerinde kendi fotoğrafınızın yer alacağı ve aynı zamanda Babalar Günü Kutlama Mesajınızı da içerecek Babalar Gününe Özel Resim Baskılı Sihirli Kupa armağan edebilirsiniz! Babanız için bu özel sihirli kupa bardaktan iş yerinde, piknikte, kırda, evde bu kupa bardaktan kahve de, çay da içmek acayip güzel bir deneyim olacak!

Şu dakikaya kadar "Mükemmel Baba" tanımına en uygun şekilde hakkı ile Babalık sorumluluğunu yerine getiren Sevgili Babanıza, geçen yıllar için minik bir teşekkür etmek isterseniz Babaya Özel Altın Yıl Ürünleri tam size göre! Siyah bir fon üzerine altın sarısı yazılarla Babanıza özel hazırlanacak olan Babaya Özel Altın Yıl Ürünleri, Babaya ne hediye alınabilir sorusuna altın gibi bir parlak bir cevap aslında! İçerisinde, kupa bardak, sihirli kupa, çerçeve ve magnet bulunan bu özel seriyi kaçırmamanızı öneriyoruz!

Babalar Günü Hediyeleri ve Şiirleri

EN GÜZEL BABALAR GÜNÜ MESAJLARI

Canım babam! Varlığın hep yüreğimi ısıttı, bana mutluluk ve güven verdi. Seni seviyorum iyiki varsın, Babalar günün kutlu olsun.

Derdimi, neşemi, hüznümü, mutluluğumu paylaştığım en iyi arkadaşım. Babalar günün kutlu olsun!

Evimizin güneşi bir tanesi olan canım babama kucak dolusu sevgi ve saygılarımla… Babacığım bir günümde değil her günümdesin. Babalar günün kutlu olsun.

Fedakârlık, sevgi, sabır ve güzellik ne demek tarif et derlerse; babam derdim canım babam seni bir gün değil her gün çok seviyorum. Babalar günün kutlu olsun.

Sabırlısın, sıcaksın, şefkatlisin, koruyucumsun, bağışlayansın.. Biricik babamsın. Seni çok seviyorum. Hayatın anlamı ve tüm güzelliklerini öğreten adam, benim sevgili babam. Babalar günün kutlu olsun.

Senin gibi bir babaya sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu her zaman bileceğim. Seni seviyorum canım babacığım. Bugün başardığım ve elde edebildiğim her şeyde senin payın var. Babalar günün kutlu olsun.


EN GÜZEL BABALAR GÜNÜ SÖZLERİ

Babam olduğun için mutluyum, sahip olduğum en iyi arkadaşsın. Babalar günün kutlu olsun babacığım.

Canım babam! Varlığın hep yüreğimi ısıttı, bana mutluluk ve güven verdi. Seni seviyorum iyiki varsın, Babalar günün kutlu olsun.

Derdimi, neşemi, hüznümü, mutluluğumu paylaştığım en iyi arkadaşım. Babalar günün kutlu olsun!

Evimizin güneşi bir tanesi olan canım babama kucak dolusu sevgi ve saygılarımla…

Babacığım bir günümde değil her günümdesin. Babalar günün kutlu olsun.

Fedakârlık, sevgi, sabır ve güzellik ne demek tarif et derlerse; babam derdim canım babam seni bir gün değil her gün çok seviyorum. Babalar günün kutlu olsun.

İki kudsî varlık; anne, baba
Maalesef, pek çok değer ölçüsünün unutulduğu, ailevî ve içtimaî esasların yerle bir olduğu zamanımızda, anne-baba hakkı da bu umumî yozlaşmadan nasibini aldı.

İnsanın en başta hürmet etmesi gereken iki kudsî varlık, bugünün şımarık nesilleri tarafından sadece birer yük gibi kabul edilir oldu. Aslında, daha küçük birer canlı halinde var olmaya başladıkları günden itibaren, hep anne-babanın omuzlarında dolaşan ve onların kucaklarında gelişip büyüyen çocuklardı yük olan; fakat, anne-babanın derin şefkati, yavrularını yük değil mukaddes birer emanet olarak görmelerini sağlıyordu. Onların hayat boyu devam eden fedakarlıkları karşısında çocukların da onlara sevgi ve hürmetle muamele etmeleri hem bir insanlık borcu hem de bir vazifeydi; her insan, kendi ebeveyninin kadrini bilmeli ve onları Hakk'ın rahmetine ulaşmaya vesile saymalıydı. Heyhat ki, günümüzde sadece Allah'a karşı saygısız olanlar arasında değil, O'nu sevdiğini iddia edenlerin içinde bile, anne ve babalarının varlıklarını istiskal eden, yaşamalarına karşı bıkkınlık gösteren ve sürekli saygısızlıkta bulunan insan bozması canavarlar türedi.

Huzur Evi mi, Hicran Yurdu mu?

Ne acıdır ki, artık anne-babalar yalnızlığa ve kimsesizliğe mahkûm yaşıyorlar; biraz yaşlanıp elden ayaktan düşünce kendilerini düşkünler evinde buluyorlar. Önceleri "darülaceze" denilen, şimdilerde biraz kibarlaştırılarak "huzurevi" adı verilen bu hicran yurtlarıyla teselli olmaya, senede bir gün kendilerine uzatılacak çiçeklerle avunmaya çalışıyorlar.

Oysa, insan çocuklarını bağrına basamadığı, torunlarını kucağına alamadığı, ne ihtimamla büyüttüğü ciğerparelerini sevemediği ve onlara bakıp bakıp "Yavrularım!.." diyemediği bir yerde nasıl huzurlu olur ki!.. Kendisine sevgi ve hürmetle nazar eden yakınlarının bulunmadığı, onun için bir tencerenin kaynamadığı ve çoğu zaman arayıp soranının olmadığı bir yerde mutluluğu nasıl bulur ki!.. Biz kendi kafamızda mevhum bir huzur tasarlamışız; o talihsizler yuvasına "huzurevi" demekle onun sakinlerinin de gerçekten huzurlu olacaklarını sanmışız. Allah'tan ki bu müesseseler ve oralarda bazı samimi gönüller var da yaşlılarımızı bütün bütün sokağa terk etmiyoruz; kendileri gibi muhtaç kimselerin arasına atıp bıraksak bile hiç olmazsa bir rahat yatak, bir sıcak çorba imkânı sağlıyoruz. Akabinde, onların da bizim var olduğunu vehmettiğimiz huzuru duymaları için zorlayıp duruyoruz. "Daha ne olsun, ne güzel yiyip içip yatıyorlar!" der gibi bir tavır takınıyoruz.

Halbuki, insan hayvanlar gibi yiyip içen, sonra da yan gelip yatan ve bu şekilde saadete eren bir mahluk değildir. İnsan, çevresine alâka duyan, tabiata açık bir fıtratı bulunan, evlat ve torunlarıyla, hatta torunlarının torunlarıyla münasebeti olan ve ancak tabiatından kaynaklanan bu alâka ve münasebetlerin gerekleri yerine getirildiği zaman huzur bulan bir varlıktır. Bir tüketim mevsimi halini alan hususî zaman dilimlerinde "dostlar alış-verişte görsün" kabilinden sözde arayıp sormalar ve sun'î tavırlar mutlu etmez insanı. Senede bir eline tutuşturulan bir demet çiçek sadece onun gönlündeki hasret ateşini alevlendirmeye yarar, dindirmez hicranını. O, alâkaya, sevgiye ve içten bir tebessüme muhtaçtır; yalnızca yeme, içme ve sıcak döşekte uyuma karşılamaz manevî ihtiyaçlarını.

Kur'an Üslubu ve Valideyn

Ayet ve hadislerde anne-baba hukuku üzerinde ısrarla durulmuş ve onların haklarının gözetilmesi ve valideyne zulüm etmekten kaçınılması hususunda tergîb (teşvik etme, isteklendirme) ve terhîblerde (sakındırma, uzaklaştırma) bulunulmuştur. Zira, insan tabiatında başkalarıyla alâkadar olma ve onların ihtiyaçlarını görme isteği sınırlıdır; cibilli olarak onda kendisini anne-babasına adama iştiyakı yoktur. Her insan mutlaka anne-babasına karşı belli ölçüde bir alâka duyar; ama valideynin şefkati evladı için kurban olmayı dahi sıradan bir iş haline getirse bile, çocuğun anne-babayı görüp gözetmesi biraz iradesini zorlamasına bağlıdır. Oysa, çocuk kendisini onların hoşnutluğunu kazanmaya vakfetse, valideynin memnuniyetini Hakk'ın rızasına vesile bilerek hizmette hiç kusur etmese, sürekli onların gözlerinin içine baksa ve onları asla incitmese, hatta bir manolya gibi buruşup solmalarından korkarak onlara dokunurken bile dikkatli davransa... anne ve babanın bütün bu güzel muamelelere hakkı vardır. Bundan dolayı da, Kur'an ve sünnet, iradenin hakkının verilmesi icap eden böyle önemli bir mesele üzerinde ısrarla durmakta ve tergîb ü terhîbler sıralamaktadır.

Dinimizde valideynin hukuku o kadar önemlidir ki, Sâdık u Masdûk (sallallahu aleyhi ve sellem), bir soru üzerine "Cihada denk bir amel bilmiyorum" demesine rağmen, huzuruna gelerek cihada katılmak istediğini söyleyen pek çok sahabiye "Annen, baban sağ mı?" diye sormuş, "evet" cevabını alınca da, "Git, anne-babana hizmet et. Senin cihadın onların yanında; yapış annenin ayaklarına, Cennet orada." buyurmuştur.

Yine, hadis kitaplarında Fahr-i Kâinat Efendimiz'e biat etmek için gelen birinden bahsedilir. Ashab-ı Kiram'ın altın halkasına girmekle şereflenen o sahabi, en kutlu elleri tutar ve "Sana biata koştum ama annem babam arkada hicranla ağlıyorlardı." der. Şefkat Peygamberi (sallallahu aleyhi ve sellem), hemen ellerini geri çeker, memnuniyetsizliğini ifade eder şekilde şöyle seslenir: "Dön anne-babana, dön de ağlattığın gibi güldür onları."

1 - Pek çok değer ölçüsünün unutulduğu günümüzde, anne-baba da bu umumî yozlaşmadan nasibini alarak bugünün şımarık nesilleri tarafından sadece birer yük gibi kabul edilir hale geldi.

2 - İnsan, çevresine alâka duyan, evlat ve torunlarıyla, hatta torunlarının torunlarıyla münasebeti olan ve ancak bu alâka ve münasebetlerin gerekleri yerine getirildiğinde huzur bulan bir varlıktır.

3 - İnsan tabiatında cibilli olarak kendisini anne-babasına adama iştiyakı yoktur. Bu açıdan, çocuğun anne-babayı görüp gözetmesi biraz iradesini zorlamasına bağlıdır.


Anne-Baba haklarının sınırları nerede başlar, nerede biter?
Dinimizde anababa hakkı, Allah’a kulluktan sona yerine getirilmesi gereken en önemli vazifedir. Nitekim Kur’ânı Kerîm’de, "Rabb’in sadece kendisine kulluk etmenizi ve anababanıza en güzel şekilde davranmanızı emretti.

Onlardan biri veya ikisi yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle kol kanat ger. ‘Rabb’im! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle yetiştirdilerse, şimdi sen de onlara merhamet göster’ diyerek dua et." (İsra, 17/2324) buyurulmuştur. Böylelikle hiçbir sebep, evladın annebabasının maddi ve manevi ihtiyaçlarını ihmal etmesine veya onlara karşı gönül kırıcı davranmasına mazeret olarak kabul edilmemiştir. Öte yandan anababa hakkı bir kul hakkıdır ve kulların birbirleri üzerindeki hakları sınırsız değildir. Anababa, evladından dinimizce yasaklanan bir işi yapmasını istiyorsa evlat o talebi yerine getirmemelidir; çünkü Allah’ın rızası annebabanın rızasından öncedir. Ayrıca dünyaya gelen her fert, Allah huzurunda kendi hesabını kendisi verecektir. Dolayısıyla kişi doğruyu yanlıştan ayırt edecek bir yaşa, yani büluğ çağına geldikten sonra hayatını ilgilendiren kararların sorumluluğu da kendine aittir. Annebabası da olsa bir başkası onu eş, iş veya meslek seçimi gibi konularda kendi taleplerini yerine getirmeye zorlayamaz. Bu gibi durumlarda evlat annebabasının istediğinin aksi istikamette davransa, onlara isyan etmiş sayılmaz. Ancak şu da unutulmamalıdır ki, bu gibi sıkıntılı durumlarda evlat annebabasını incitecek söz ve hareketlerden kaçınmalı, mümkün olduğunca uzlaşmacı bir tavır benimsemelidir.