Doğruluk, dürüstlük, helal kazanıp, helal yemek, helalinden sarf etmek; bizlere İslam dininin, Cenab-ı Hakk'ın verdiği en kutsal değerlerdir. Geçenlerde başımdan geçen küçük bir olay beni bu konuda yazmaya itti. Otogarda küçük bir büfeden bisküvi ve meyve suyu aldım. Marketlerde 1 liraya satılan bisküvi burada 1,5 lira, 50 kuruş olan meyve suyu 75 kuruş. “Neden?” Dedim büfe sahibine ”marketlerle aranızdaki bu kadar fiyat farkı?” Büfe sahibi de “onlar toptan alıp satıyor, biz ancak bu şekilde kar ediyoruz.” Neyse mecburen aldık tabii birkaç kuruşun hesabını yapmayalım diye ama yapmak zorundayız ve yaptırmak zorundayız! Yüce Allah bize helal kazanıp helal yememizi, dürüst olmamızı, ölçü ve tartıyı eksik veya fazla tutmamamızı emretmiş. Ben eve gelince düşündüm tabii büfeci öyle dedi ama eksik ve yanlış olduğunu biliyordum sadece ona has değil bunu yapan herkesin bu konuda duyarlı olması için yazmaya karar verdim. Marketler; evet çok satan, toptan alıp satan büyük bakkallar. Ama şu da var ki onlarca eleman çalıştırıyor, küçük bir büfenin kaç katı miktarınca kira veriyor. Gelirine göre de gideri var. Sonuç ne olursa olsun siz bir malın değeri neyse ondan verirsiniz arada bu kadar fiyat farkı olamaz. Eğer bunu yapmıyor fahiş fiyata veriyorsanız bu haksız kazanca girer. Allah da razı olmaz. Önümüzdeki ay ÖSS var ve çocuklarımız o sınavda, birer meslek sahibi olabilmek için ter döküp emek harcayacak ve bazı küçük bakkallar da bundan kazanç elde ediyor. Nasıl mı? Sınavda öğrencilerin o sıcakta yanlarına alıp girdikleri en önemli ihtiyaç bir şişe su. Bazı uyanıklar bunu fırsat bilip suyu da fahiş fiyattan satmayı biliyor. 25 kuruşa satılan suyu bizim uyanıklar 75 kuruşa satıyor aradaki fiyat farkına bakar mısınız? Yüzlerce öğrenci sınava giriyor ve en yakın bakkaldan su alıyor ama aradaki farka bakın. Oda önemli değil dersiniz şimdi koskoca sınavı bırakıp birkaç kuruşun hesabını mı yapalım dersiniz elbet yapmayın ben sizin adınıza yaptım. Haksız kazanç umanlara benim lafım. Bizim cebimizden çıkan birkaç fazla kuruş bizi batırmaz belki ama ya kazana(maya)n? Kar ediyorum diye sevinirken aslında zararda olduğunun, çoluk çocuğuna haram lokma yedirdiğinin, bunu yaparak elindekinin hiç de artmadığının farkında değil. Doğruluk, dürüstlük her meslekte her alanda şart ve gerekli eğer Allah'a inanıyorsak alırken de, satarken de doğruluktan ve dürüstlükten ödün vermemek gerek. Bu verdiklerim sadece küçük birer örnekti. “ok gibi doğru ol da yaydan kurtul! Çünkü her doğru okun yaydan fırlayacağına şüphe yoktur”. Demiştir Hz Mevlana Celaleddin-i Rumi. Hâlbuki herkes dinimizin şartlarını yerine getirse hiç böyle haksızlıklara gerek olmayacak. Zaten yüce Allah ayetleriyle bildirmiş: “helal kazanın, helal yiyin, çocuklarınızı helal lokmalarla besleyin!” Belki bilmeyen vardır diye helal kazançla alakalı birkaç ayet ve hadis de eklemek istiyorum çünkü bunlar(helal kazanç) benim veya başkasının isteği değil Allah' ın kesin hükümleridir. “Helal: Dinimizin, yapılmasını uygun gördüğü, izin verdiği, onun kurallarına aykırı olmayan, dince yasaklanmamış olan iş ve davranışlardır. Temiz olan yiyecekler, çalışarak elde edilen kazanç, helal işlerdir. Allah Kur'an' da şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal ve temiz olanlarından yiyin” (bakara 168) “Haram: Dinimizin yapılmasını yasakladığı iş ve davranışlardır. Haksız kazanç elde etmek de harama giriyor. Cenab-ı Allah: “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” buyurmuştur(hud/112) Efendimiz Hz Muhammed (a.s.v) şöyle buyuruyor: “bir kimsenin kalbi dosdoğru olmadıkça (istikamet bulmadıkça) imanı dosdoğru hale gelmez.” Ayrıca doğruluğun iyiliğe, iyiliğin de insanı cennete götüreceğini söylemiştir. Hz Ömer'e istikametin ne olduğunu sormuşlar o da “emir ve yasaklarda titiz olmaktır ve tilkiler gibi sağa sola yatmamaktır” buyurmuştur. Doğruluk insanı iyiliğe yöneltir, hayırlı işlerde Cennete kılavuzluk eder. Bir kimse, doğruluğu prensip edinirse sıddık olur. Yalancılıkta insanı kötülüğe ve fücura sürükler. Kötülükte insanı cehenneme götürür. Bir kimse yalancılığı prensip edinirse Allahın divanında yalancı yazılır defterine.(hadis'i şerif) İşte böyle dinimiz bizim daha huzurlu ve adilane yaşamamız için gerekli her şeyi bize sunmuş bize de bu yolu takip edip doğruluktan, dürüstlükten, hak ve hukuka riayet etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok aslında. Çocuklarımızı haram ve haksız lokmalarla besleyip, Rabb'ine, vatanına, milletine, saygısız, kuralsız, küfürbaz bir nesil olarak yetiştirmemeliyiz. Çocuklarımızdaki davranış şekilleri bizim onları neyle nasıl besleyip, nasıl yetiştirdiğimizde gizli aslında. Biz onları helal ve dürüstlükle kazanılmış rızklarla büyütür yetiştirirsek hayırlı birer fert olmalarına ayna tutmuş oluruz. Onlar dürüstlük ve doğruluk aynasına her baktığında kendine o yönde çekidüzen verecektir. O ayna onlara hep doğru yönü gösterecektir. Bize verilen her nimet için şükredip kanaat ederek daha hayırlı ve güzel nesiller yetiştirmek dileğiyle”¦ Allah herkese hayırlı ve bol kazanç ihsan etsin sevgili okurlar”¦