Bu Kurul'un ilk başkanlığını şu an Kahramanmaraş Milletvekilimiz olan Hemşehrimiz Sayın Prof. Dr. Mehmet SAĞLAM yapmıştır. Şu anki Başkan Sayın Prof. Dr. Bilal ERYILMAZ'dır. Bu Kurul, kamu görevlilerinin uymaları gereken etik davranış ilke ve kuralları belirlemiştir. Kamuda yolsuzluk, usulsüzlük ve etik dışı davranışların maalesef, sıklıkla meydana gelebilmektedir. Bu durum sırf günümüze ait bir sorun değildir. “Yolsuzluk, usulsüzlük ve etik dışı davranışlar her dönemin sorunudur.” Bu nedenle, etik davranış ilke ve kurallarının mevzuatımıza dahil edilmesi önemli gelişmedir. Bu noktada şu sorulabilir. “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümleri, Türk Ceza Kanunun yolsuzluk ve usulsüzlük yapan kamu görevlilerine ilişkin ceza hükümleri yetersiz miydi ki, Etik Kurulu Kurulması Hakkında Kanun'un çıkartılmasına ihtiyaç hissedildi?” Hemen belirtmek gerekir ki, “etik ayrı, hukuk ayrıdır.” Bazı konular hukuka uygun olabilir, fakat etiğe aykırıdır. Mesela, bir Belediye Başkanı'nın da içinde bulunduğu imar komisyonunun, Başkanın yakınlarının arsasından imar geçirmesi hukuka uygun, ancak etiğe aykırıdır. İlgili kamu görevlisi kendi yakınlarının da yararlanacağı o imar komisyonunda görev almaması ve görevden çekilmesi gerekir. Bir Belediye Başkanı yakının da yararlanacağı imar kararına ilişkin o görevden affını istemezse etik dışı davranmış olur. Öyleyse etik ayrı, hukuk ayrıdır. Tabi şunu da belirtmek durumundayım. “Hukuka aykırı olan her şey aynı zamanda etiğe de aykırıdır.” “Etik hukuku da kapsar. Fakat, hukuk etiği kapsamaz.” Bu hususları böylece belirledikten sonra, Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikteki ilkeleri aşağıda sıralayalım. 1- Görevin Yerine Getirilmesinde Kamu Hizmeti Bilinci (md.5) 2- Halka Hizmet Bilinci (md.6) 3- Hizmet Standartlarına Uyma (md.7) 4- Amaç ve Misyona Bağlılık (md. 8) 5- Dürüstlük ve Tarafsızlık (md.9) 6- Saygınlık ve Güvenlik (md.10) 7- Nezaket ve Saygı (md.11) 8- Yetkili Makamlara Bildirim (md.12) 9- Çıkar Çatışmasından Kaçınma (md.13) 10- Görev ve Yetkilerin Menfaat Sağlamak Amacıyla Kullanılmaması (md.14) 11- Hediye Alma ve Menfaat Sağlama Yasağı (md.15) 12- Kamu Malları ve Kaynaklarının Kullanımı (md.16) 13- Savurganlıktan Kaçınma (md.17) 14- Bağlayıcı Açıklamalar ve Gerçek Dışı Beyan (md.18) 15- Bilgi Verme, Saydamlık ve Katılımcılık (md.19) 16- Yöneticilerin Hesap Verme Sorumluluğu (md.20) 17- Eski Kamu Görevlileriyle İlişkiler (md.21) 18- Mal Bildiriminde Bulunma (md.22) Tüm kamu görevlileri, görevlerini yürütürken Yönetmelikte belirtilen bu etik davranış ilke ve kurallarına uymakla yükümlüdürler. Kamu görevlileri, kamu hizmeti bilinci içinde, halka hizmet anlayışına bağlı olarak, tarafsız ve dürüst bir şekilde, saygınlık ve güven duygusunu bozmadan, kurumun hedef ve maksadına uygun çalışma yapmak zorundadır. Kamu görevlileri kamu yararını önde tutmak suretiyle hediye ve çıkar sağlamaktan kaçınmak zorundadır. Kamu görevlisi kamu kaynaklarını tasarruflu kullanmalı ve savurganlıktan uzak durmalıdır. Bu konuda önemli bir husus da, Kanunun kapsam maddesidir. 5176 sayılı Kanun 1. maddesinin 3. fıkrasında, “Cumhurbaşkanı, TBMM Üyeleri, Bakanlar Kurulu Üyeleri, TSK ve yargı mensupları ve Üniversitelerdeki kamu görevlileri hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz” denilmektedir. İşte bu hüküm tartışma konusudur. Bu kapsam içerisine, Cumhurbaşkanı, TBMM Üyeleri, Bakanlar Kurulu Üyeleri'nin alınmamasını anlarım. Çünkü, bu saydığım kişiler seçilmiş kişilerdir. Bu seçilmiş kişilerin tabi olduğu hukuki düzenlemeler içerisinde etik yönünden değerlendirmeler ayrı yapılabilir. Fakat, “TSK ve yargı mensupları ve Üniversitelerdeki kamu görevlilerinin diğer kamu görevlilerinden ne farkı var?” Yoksa bu görevliler seçilmiş de bizim mi haberimiz yok. Bu hususta yeni düzenlemeler yapılarak kamu görevlileri etik mevzuatı kapsamına, “TSK ve yargı mensupları ve Üniversitelerdeki kamu görevlilerinin de alınması” gerektiğini düşünmekteyim. Tüm kamu görevlilerinin “etik bilinci” içerisinde çalışmasını ve yaptıkları işleri Kanun ve mevzuatla birlikte, vicdanlarına göre yerine getirmelerini dilerim. Bir başka yazımızda, “vicdan ve etik” konusunu ayrıca işleyeceğim. İnşaallah.