Fasid daire günümüzde “kısır döngü” olarak da bilinen bir deyimdir. Bir konuda dönüp dönüp aynı yere geliniyorsa, iki olay birbirlerinin hem sebebi hem de sonucu ise ortada fasid daire vardır. Kamu yönetiminde fasid daire nedir? Kamu yönetiminde fasid daire çeşitli şekillerde ortaya çıkan ve ortaya çıkması muhtemel olan durumlardır. Kamu yönetiminde fasid daireye ilişkin meseleler çoktur. Ancak, bu yazıda kamu yönetiminde fasid daire dediğimizde en önemli olan iki meseleyi gündeme getireceğiz. Zaten, bu iki meseleye çözüm bulunsa, diğer fasid daireler de kendiliğinden ortadan kalkar. Nedir bu iki mesele? 1- Kamuda etkin ve adil bir yönetim kurulamamaktadır. 2- Kamu yönetiminde ehliyet ve liyakat esas alınmamaktadır. Bu iki hususu kapsayacak şekilde “neden” diye sorduğumuzda şu cevaplarla karşılaşmaktayız ki, bu cevaplar kamu yönetiminde fasid dairenin varlığını çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Kamu üst yönetimine ehliyet ve liyakate göre atamalar yapılmadığı için etkin ve adil bir yönetim kurulamamaktadır. Etkin ve adil yönetim kurulmadığı için de ehliyet ve liyakate göre atamalar yapılamamaktadır. Hangisi hangisinden önce gelir? Bu bile belirgin değildir. Tek belirgin olan husus, her iki konu birbiriyle iç içe girmiş bir fasit daire şeklindedir. Ortada büyük bir kısır döngü vardır. Bu kısır döngüyü kırmanın yolu, üst yönetim atamalarının ehliyet ve liyakate göre yapılmasıdır. Bu sağlanmadığı için kısır döngü sürüp gidiyor. Burada şunu net olarak söylemek durumundayım. Ortada bir fasid daire varsa, onu kırmak kolay değildir. Adı üzerinde kısır döngü, fasid daire. Yani, bir çember şeklinde uzayıp giden bir durum bu. Kırmak kolay değil. Hele birileri çemberi ellerine almış sürüp gidiyorsa, onu kırmak için önce çemberi ele geçirmek gerek. Bundan dolayı, genel kanaat olarak, fasid dairelerden kolay kolay kurtulunamayacağına dair bir düşünce vardır. Bu düşünce bir yönüyle doğru, diğer yönüyle yanlıştır. Kısır döngüyü kırmak zordur. Çünkü, birileri, yani fasid daireden menfaati olanlar, kısır döngünün ila nihaiye öyle sürüp gitmesini isterler. Bu isteklerinden dolayı da çembere kimseyi dokundurtmazlar. Mesela örneğimizde, ehliyet ve liyakat sistemine göre atamalar neden yapılamıyor? Bu husustaki çember kimin elinde? Kamu yönetiminde üst yönetimin ehliyet ve liyakate göre dizayn edilmesi için yasa değişikliği, hatta anayasa değişikliği gerekli. Yasal değişikli yapılsa, kamuda müsteşarlar, genel müdürler, valiler, başkanlar ve diğer üst yöneticiler belli prosedürler geçildikten sonra (mesela Devlet yönetim akademisini bitirdikten ve sınavları geçtikten sonra) belirli süreler için seçilseler, hem uzun süreli saltanat gibi yöneticilik devri kapanacak, hem de etkin ve adil bir sistem kurulacak. Bu husustaki yasa değişikliğini kim sağlayacak? Politikacı sağlayacak. Kısır döngünün kırılmasını kim istemez? Yöneticiyi kendi emirleri ve görüşleri doğrultusunda “at gibi koşturmaya alışmış” politikacı istemez. İşte görüldüğü gibi, sistemden menfaati olandan, o sistemi değiştirmesini bekliyoruz ki, bu yönüyle o kısır döngünün kırılması zordur. Fasid dairenin kırılması bir yönüyle kolaydır. Vatandaşı demokratik bir şekilde işin içine katarak ve kısır döngüden kurtulma noktasında politikacı üzerinde baskı kurmasını sağlamak suretiyle bu kısır döngüden kurtulmak mümkündür. Vatandaş bu konudaki isteğini, yani etkin ve adil bir yönetim kurulması noktasındaki isteğini net olarak politikacıya iletmesi ve üst düzey atamaların da ehliyet ve liyakate göre sağlanmasını ısrarla istemesi gerekir. Bu ısrar kısır döngünün kırılmasını sağlayacaktır. Vatandaş bunu ısrarla politikacıdan istemezse, oyunu bu istek doğrultusunda kullanmazsa, kamu yönetimindeki bu fasid daireden kurtulmak mümkün değildir. Ülkemizde kamu yönetiminde görülen bu fasid daire bünyesinde büyük riskler ve büyük sorunlar barındırmaktadır. Bu fasid daire hepimizin aleyhine bir durumdur. Bu fasid dairenin demokratik yollardan bir an önce kırılması gerekir. Bu konuda görev vatandaşlara düşmektedir.