Doç. Dr. Muhsin Kar tarafından yapılan çalışmada, son yıllarda Türkiye'de suç oranının arttığı yönündeki görüş kamuoyunda önemli ölçüde destek bulurken, ülkedeki suç miktarının artmasında sosyal ve ekonomik faktörlerin ciddi rol oynadığı belirtildi. 81 ildeki suç oranları verileri baz alınarak yapılan çalışmada; gelir düzeyi, işsizlik, göç, eğitim seviyesi, nüfus yoğunluğu, şehirleşme gibi unsurların suç oranını belirleyen temel ve önemli faktörler olduğu kaydedildi. Çalışmada ilginç detaylar da ortaya çıktı. Yoksulluk göstergesi olarak kullanılan yeşil kartlı kişi oranının, suç oranını negatif olarak etkilediği belirtildi. 1992 yılında başlanan yeşil kart uygulamasından şu anda Türkiye'de 9 milyon 255 bin 152 kişi faydalanıyor. Sosyal güvenlik sisteminin dışındaki kişileri kapsayan ve onları sağlık hizmetlerinden yararlandıran bu sosyal politikanın suç oranını azaltıcı etki yaptığını belirten Doç. Dr. Kar, ekonomik olarak dezavantajlı yurttaşların sosyal politikalardan yararlanmasını ve bu tür politika alternatifinin geliştirilmesini suçla mücadelede önemli bir unsur olarak değerlendirdi. Araştırmada ayrıca, eğitim seviyesinin yükselmesinin suç oranının azalmasına sebep olmadığı belirlendi. Kar, bu durumu ise, "Eğitim seviyesinin suçu önlemede bir araç olarak ortaya çıkmaması, eğitimin kalitesini de gündeme getirmektedir. Bu bağlamda eğitimin kalitesine ilişkin alternatif değişkenliklerin geliştirilmesinin yararlı olacağı açıktır" diye yorumladı. Doç. Dr. Muhsin Kar, suç oranını belirleyen bazı değişkenlerin ülkenin karşı karşıya bulunduğu makro ekonomik sorunlarla ilişkili olduğunu belirterek, "Dolayısıyla makro ekonomik sorunların çözümü noktasındaki politikaların suç oranını azaltıcı etki yaratacağı anlaşılıyor. Ayrıca göç oranının suç üzerindeki etkisini azaltmak için kırsal kalkınma politikalarına öncelik vererek göçü önleyici projeler geliştirmek elzem gibi görülüyor" diye konuştu.