Yeşilliği bol, içinde her türlü sebze ve meyvesi yetişirmiş. Her ormanda olduğu gibi burada da çok çeşitli hayvanlar yaşarlarmış. Hayvanlar birbirlerinin alanlarına girmez, kimse kimseye bir zarar vermeden hayatlarını devam ederlermiş. Birbirleri arasındaki bu güzel geçinceme, herkes tarafından hoş karşılanırken, bundan rahatsız olan bir topluluk ta yok değilmiş hani. Hep fırsat kollarmış, bu kötü niyetli güruh. Bu ormanda aslan kral, korkak tilki ve adil kurt birlikte gezerken günün birinde, karşılarına çıkan bir ceylanı karınlarını doyurmak için avlamışlar. Oturup etrafına, çepeçevre olduklarında, aslan kral kükremiş: ¬-Adil kurt kardeş sen bu işi bilirsin, hemen paylaştır bizlere de, kaç zamandır aç olan şu midemiz sevisin. Peki demiş adil kurt. Başlamış önündeki ceylanı adilane üç eşit parçaya ayırmaya. Aslan kral ve korkak tilki dikkatlice seyrediyorlarmış bu tabloyu. Parçalama işi bittikten sonra, adil kurt önce aslan kralın payını önüne koyar. Sonra korkak tilkinin payına düşeni verir. Son olarak kendine ayırdığı parçayı kendi önüne alır; ””Sayın kralım haydi buyurun, ortalığımızdan kaynaklı rızkımız, hepimize afiyet olsun. Korkak tilki önüne konan, hayalinde bile göremeyeceği büyüklükteki rızkına bakarak mutluluktan uçacak gibi olur. İlk defa böyle bir sofrada, kendisine bu kadar büyük bir payın düştüğünü düşünerek zevkten dört köşe olur. Aslan kral şöyle bir etrafına bakınmış. Kafasını bir sağa bir sola çevirmiş. Bir şeylerden rahatsız olduğunu etrafına hissettirmiş. Bir korkak tilkinin, bir de kendi hesabına düşene bakmış, uzunca. Şöyle bir iki gerildikten sonra sağ yanında duran adil kurt'a öyle bir pençe vurmuş ki, kurt uzandığı yerden bir daha kalkamamış. Dönmüş tilkiye; -Tilki kardeş kurt bu paylaşımı yapamadı. Bir de paylaşmada senin marifetini görelim, demiş. Tamam dercesine başını sallamış ve: ””Bak aslan kralım, bu ceylanın kulağı, kuyruğu, burnun ucu, tırnaklarına doğru olan ayak ucu benim, geri kalanın tamamı ağzınıza layık olmasa da siz aslan kralımızın, demiş. Aslan kralın çok hoşuna gitmiş, bu taksimat. Hayran hayran korkak tilkiye bakmış, ağzı sulanan aslan kral; ””Söyler misin sayın tilki kardeş, sen bu kadar güzel paylaşımı kimden ve nasıl öğrendin? Diye sormuş. Korkak tilki korkuyla karışık bir tavırla, yavaşça başını kaldırarak: ””Şu yerde yatan adil kurttan, diye cevap vermiş. Karınlarını doyurduktan sonra aslan kral, bu bölgedeki kurtların kendisini yeterince anlamadığını, bundan dolayı bir hayli acı çektiğini ve buna çözüm bulamadığını söyleyince, korkak tilki hemen atılmış; ””Buradaki adil kurtlar seni anlamıyorsa, emredin size, uzaydan ya da farklı ülkelerden, sizi anlayan kurtlar getirelim efendim demiş.( Bu cümleyi de ben uydurdum. Uysa da uymasa da) Ülkemizde yıllardan beridir süren bu kısır döngü ne zamana değişir, kim bilir? Ve kim bilir kaç adil kurt un ölümünü seyredeceğiz? Ve yine kim bilir kaç korkak tilki bizim olanı başkasına peşkeş çekecek? Kim bilir? Kim bilir? Sivri sinsek sazmış. Anlayana!