KMTSO 29. meclis toplantısında konuşan Karaküçük, iletmeler için bilgi ve tekniğin hızlı bir şekilde üretime yansımasının ve ticarileşmesinin çok önemli olduğunu belirtti. İşbirliği denildiğinde laboratuarda çalışma yaparak oluşturulan bilgiyi ve tekniği sanayide üretime çevirmenin akla geldiğini dile getiren Karaküçük, şöyle konuştu: “Maalesef bu işbirliği sağlanamazsa ekonomik olmayan, dolayısıyla üretime dönüşemeyen birer ARGE faaliyeti olarak kalır. Bu durum işletme ile üniversite arasında zaman içerisinde uzaklaşmaya ve sonunda kopukluğa neden olur. Buradaki sorun, işbirliğini iki kesimin birbirlerinden uzak mekanlarda denemelerinden kaynaklanır. İşletmeler için bilgi ya da tekniğin hızlı şekilde üretime yansıması ve ticarileşmesi çok önemlidir. Özellikle batılı ülkelerde, sanayileşme konusunda mesafe almış ülkelerde, bilginin ticarileşmesinin daha hızlı ve etkin. Bu da üniversite-sanayi işbirliği sayesinde ortaya çıkıyor.” Gelişmiş ülkelerde üniversite-sanayi işbirliğinin ilk olarak üniversitelerdeki ARGE merkezlerinde başladığını belirten Karaküçük, böylece her iki kesimin bir araya gelerek sorunlara birlikte çözüm aramak suretiyle müşterilerin isteklerine yanıt vermek ve yenilikleri geliştirmek için faaliyette bulunduklarını ifade etti. Karaküçük, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu merkezlerde üretilen ekonomik bilgiler ya da çözümlerin zaman içerisinde bu çalışmaları öyle bir hale getirmiştir ki, üniversitelerdeki ARGE merkezleri sanayi kuruluşlarının içerisine taşınmaya, akademik personel, fabrikaların ilgili birimlerinde bizzat ARGE faaliyeti gerçekleştirmeye başlamıştır. Almanya bunlara en büyük örnektir. Büyük Alman otomobil markalarının bütçesel anlamda ve zaman bakımından işlerinin büyük kısmı ARGE çalışmalarından ibarettir. Makine sanayi ve ilgili diğer sektörlerde de aynı işbirliği başarılmıştır. Bu işbirliği Almanya'yı dünyanın en büyük otomobil ihracatçılarından ve dünya makine ihracatının birincisi konumuna getirmiştir.” Karaküçük, Türkiye olarak gelişmiş ülkelerdeki bu sistemden ders çıkartarak üniversite-sanayi işbirliğini her iki kesimin fiziki olarak bir araya gelebileceği, akademisyenlerin işletmelerde çalışmalarda bulunabileceği bir platformun oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.