Kent Konseyi Yönetim Kurulu tam kadro oradaydı. Artık her toplantıda görmeye alıştığımız aşina yüzler de vardı salonda. Genel Kurulun toplanması için 200 üyenin yarısının salonda olması gerekiyordu. Ama olmadı. Pek çok Sivil Toplum Kuruluşu'nun ve kamu kurumlarının yetkilisi Genel Kurula katılmadı. Tüm zorlamalara rağmen sayı 70' e zor ulaşınca Genel Kurul 20 Şubat tarihine ertelendi. Üzücü bir durum. [B]Koskoca şehrin Kent Konseyi Genel kurulu 100 kişi bir araya gelemeyince toplanamadı.[/B] Yazık. Toplantıdan sonra Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan bana hitaben [B] “Kent Konseyi Genel Kurulu burada. Ama eleştirenler, çok konuşanlar yok. Artık bizim için iyi bir şeyler yazarsın”[/B] dedi. [B]“Genel Kurulu neden toplayamadınız? Bunda sizin hiç mi kusurunuz yok. Genel Kurul üyeleri buraya gelmiyorsa bir nedeni vardır herhalde”[/B] dedim. Gerçek bu değil tabi. Zeynep Hanım'ın ve başkanlığını yaptığı Kent Konseyi Yönetim Kurulu'yla çalışma gruplarının yaptıkları fedakârlığı fark edemeyecek kadar vicdansız değilim. Zeynep Hanım, hem son iki ayda yürüttükleri yoğun çalışmanın yorgunluğu hem de Genel kurulun toplanamaması nedeniyle gergin ve üzgündü. Biz de üzerine biraz fazla gidince [B]“kul hakkına giriyorsun”[/B] dedi. Kent Konseyi Yönetim Kurulu son iki ayda iyi çalıştı, bunu biliyorum. Toplantı üstüne toplantı yapıldı. Çok sayıda proje hazırlandı. Eğer toplantı yapılabilseydi Genel Kurul'un karşısına çok sayıda projeyle gelinecekti. Çalışma Grupları faaliyetlerini anlatacaktı. Ama, konuştukları zaman mangalda kül bırakmayan Genel Kurul üyelerinin büyük bir çoğunluğu toplantıya katılma gereği duymadı. Belediye Başkanı ve Sayın Vali'de katılmadı toplantıya. Sayın valiyi bilmiyorum ama, Belediye Başkanı'nın milletvekilleriyle birlikte kahvaltıda olduğu söylendi. Keşke kahvaltı yerine Belediye Başkanı ve Milletvekilleri hep beraber Kent Konseyi Genel Kurulu'na katılsalardı. Kim bilir belki de, Genel Kurula katılmayışlarının kendilerince [B]anlaşılır ve tatminkâr[/B] bir açıklaması vardır. Bu açıklamalardan biri, [B]Genel Kurulu siyasetin ve Belediyenin gölgesinden kurtarmak[/B] olabilir mi? Genel Kurula [B]“toplantılarınızı biz olmadan yapın, kararlarınızı alın, biz üzerimize düşen görevi vakti geldiğinde fazlasıyla yaparız”[/B] gibi bir mesaj taşıyabilir mi bu davranış? Neden olmasın. [B]Gelelim Kent Konseyi'ne”¦[/B] Kent Konseyi çalışmaları tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Burada görev alan insanlar hiçbir menfaat gözetmeksizin bir şeyler yapma gayretindedir. Sadece Kent Konseyi Genel Kurulu değil, Çalışma Grupları da tamamen gönüllülerden oluşmaktadır. Birileri Kahramanmaraş için bir şeyler yapma gayretinde. Ne yaptıklarının, nasıl yaptıklarının elbette önemi var. Ama asıl önemli olan şey, bu insanların [B]özel hayatlarından fedakârlık yaparak[/B] bu çalışmalara gönüllü bir şekilde katılmalarıdır. [B]Tek başına bu bile alkışa değer.[/B] Cumartesi günü bazıları henüz sıcak yataklarındayken hazırlanıp toplantıya katılan, üreten, çalışan, konuşan insanları alkışlarım ben. Konseye sahip çıkmak lazım. Az da olsa bir şeyler yapma gayretinde olan insanlara bu şehir sahip çıkmalı. Ki, büyük işler yapacak potansiyelleri olduğunu da biliyorum. 20 Şubat'ta Genel Kurul çoğunluk aranmadan yapılacak. Buna rağmen”¦ [B]20 Şubat'ta Sayın Valimiz ve Sayın Belediye Başkanımız başta olmak üzere, tüm Genel Kurul üyeleri salondaki yerini almalıdır.[/B] Yapılanları, yapılması düşünülenleri, projeleri dinlemeli, görüşlerimizi söylemeli, beğendiklerimizi alkışlamalı, beğenmediklerimizi eleştirmeli, ama orada olmalıyız hepimiz. Ya orada olmalıyız”¦ Ya susmalıyız”¦ Ben öyle yapacağım. Ya orada olacağım, yapılanları dinleyecek, olumlu icraatları alkışlayacak, olumsuz ve gereksiz projeleri eleştireceğim. Ya da 20 Şubat akşamı bir [B]“dam başında saksağan”[/B] hikayesi yazacağım. Saygılarımla”¦