Şehrimizde yaşayan birtakım insanımız, belediyenin kaldırım yapmasına fena halde takmış nedense! Hemde şöyle böyle değil; Belediye Başkanı Mustafa Poyraz'ın adını “Kaldırım Mustafa”ya çıkaracak kadar... Bu yakıştırmayı yapanlar (kendilerine göre) “belediyenin çok fazla kaldırım işiyle uğraştığından” ve hatta “kaldırımdan başka hiç bir şey yapmadığından” yola çıkarak bu “yakışıksız” yakıştırmayı yapıyorlar. Bu arkadaşlarımızı “Musatafa Poyraz Dönemi”nde yapılanları “görmeye” davet ediyorum. Evet eksikleri olabilir, vardırda zaten. Ama özellikle “hiçbir şey yapmıyor” diyenlere gelince, işte onları insafa davet ediyorum. Bir belediye ne iş yapar? Belediyenin en başta gelen görevleri yol yapmak, kaldırım yapmak, su getirmek, çöpleri toplamak, alt yapı yapmak, park ve bahçe yapmak değilmi dir? Yani insanların yaşam alanlarını sürekli iyileştirmek, yaşamlarını kolaylaştırmak, geniş sosyal yaşam imkanları temin etmek”¦ Onun için de, bol bol yol da yapacak, kaldırım da”¦ Neden kızıyorsunuz kaldırım yapılmasına? Bizim şehrimizde yaşayan insanlarında, en az gelişmiş şehirlerde yaşayan insanlar kadar, rahat ve modern kaldırımlarda yürümeye hakkı yokmu? Kaldırımlar bir şehrin kenar süsleridir, estetiğidir. Yol ne kadar önemliyse, kaldırımda en az onun kadar önemlidir. Kaldı ki, ben belediyenin son yıllarda çok daha büyük işlere imza attığını düşünenlerdenim. Şimdi tek tek sayacak halim yok elbette hepsini. Bizim vatandaşımız “yargısız infaz” yapmayı ve ahkam kesmeyi sever nedense! Hele bazıları vardır, her işe muhalefet etmek başlıca görevleri arasında yer alır. Onlara “ebedi muhalefet”de diyebilirsiniz. Bilgi sahibi olmadan fikir üretmeye bayılırlar. Sokakta yürüyen bir vatandaş çevirip bir şey sorsanız, size azıcık bir bilgi kırıntısından bir ansiklopedi dolusu boş laf üretebilir. Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken, laf döndü dolaştı “belediye hizmetleri”ne geldi. Adam demezmi kaldırana kadar, “Ya belediye hiç büyük hizmet yapmıyor.” Dedim “arkadaşım ”˜büyük hizmet'ten kastın ne?” “Ya işte büyük iş” dedi. “Peki” dedim. “Ne gibi bir hizmet, ne gibi büyük iş yapsın istiyorsun belediye?” Mantıklı bir cevap yok tabi. Sadece “ya büyük iş işte”¦” Bakın, daha ne istediğimizi bile bilmeyen bir toplumuz. Onun içinde, eleştirmeden önce ne yapılmış ne yapılıyor bilmemiz gerekir değilmi! Bilmiyorsak bilenlere sormak”¦ Daha olmadı gidip belediyeden bir vatandaş olarak hizmet cd'si istemek ve yapılan hizmetleri baştan sona sabırla izlemek”¦ Bilip bilmeden afaki, süslü fakat içi boş cümleler işe yaramıyor sadece. Ha, ben bütün bunları söylerken her şey olağanüstü ve kusursuzmu? Değil elbette. Kaldırım, yol yapılıyor, yapılmaya devam edilmelidir de! Fakat madalyonun birde diğer yüzü var: Yapılan kalıcı hizmetler daha sağlam ve daha estetik olmalı. Bunu için de kaliteli malzeme kullanılmalı, kaliteli işçilik yapılmalı ve kontrolleri iyi yapılmalıdır. Öyle yerler varki kaldırım yapıldıktan bir hafta sonra bir de (birazda parke taşının azizliğinden olsa gerek) bakmışınız sökülmeye başlamış bile! Her geçen gün biraz daha sökülerek büyüyor, bir belediyeci de gelip müdehale etmiyor. Bekliyorsunuz, muhtar veya bir görevli görürde dağılmadan hemen müdehale edilir diye ama nerdee”¦ İlla baştan başa sökülecek, sökülen taşları birileri alıp götürecek, ondan sonra yeniden yapılacak. Yazık değilmi milletin parasına? Yeni bir kadırım yapılıyor bir caddeye, aradan iki yıl geçmeden bir bakıyorsunuz kaldırım yenileniyor(!!) “N'oldu birader, niye söküyorsunuz kaldırımı?” “Yenileniyor ağabey, yenisi daha güzel olacak.” Ya mübarek insan sen bu şehrin master planını iki yıllıkmı yapıyorsun? Gözün nerdeydi iki yıl önce. O zamandan, daha güzelini yapsaydın ya. Yollardaki zamanında onarılmayan yerler ve oluşan çukurlarda ayrı bir dert ve en çok eleştirilmesi gereken konu diye düşünüyorum. Malum, son yıllarda su ve doğalgaz çalışmalarından dolayı köstebek yuvasına dönen yollarımız var. Açılan çukurlar dolduruluyor ama iyi sıkıştırma olmadığından, iki gün sonra çöküyor. Özellikle kenar mahallelerde, bir su arızasından dolayı veya bir vatandaşın bir işinden dolayı cadde,yol veya sokak her neyse kazılıyor, aradan aylar geçtikten sonra iki adam geliyor, isteksiz isteksiz(!!) gelişigüzel şekilde iki kürek asvalt atıp çekip gidiyor. Bu arada sadece belediyenin günahını almayalım. Özellikle kenar mahalle ve semtlerde yol ve kaldırım arızalarından anında haberi olmadığı yerler de var belediyenin. Burada da iş, mahalle muhtarlarına düşüyor. Muhtar yeterli değilse devreye Ak Parti'nin mahalle temsilcileri de girmeli. Öyle sadece delege toplantılarına, yemekli davetlere falan katılmakla olmaz bu işler. Parti için çalışılacaksa daha doğrusu amaç vatandaşa hizmetse, parti'nin ruhuna uygun davranılmalı ve el ele verilerek mahalle temsilcisinden tutun, belediye, teşkilatlar ve milletvekilleri de dahil hep beraber çalışılmalıdır. Tabi amaç vatandaşa hizmetse”¦ Bir sonraki yazımızda görüşebilmek dileği ile Allah'a (cc)emanet olun.