Srebrenitsa'da konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Birleşmiş Milletler'in gözü önünde 8 bin kardeşimiz katiller teslim edildi ve bütün bir insanlık bu suçun vebali altında, 20 yıldır günah çıkarmaya çalışıyor." dedi.

Cenaze törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Ahmet Davutoğlu, "Bazen bu mezar taşları arasında yürüdüğünüzde her birinin başlı başına birer kahraman olduğunu hissedersiniz ve her birinin vefatı aslında insanlığın vefatı anlamına gelmiştir." dedi.

Yeni krizlerin önlenmesi için geçmişte yaşananlardan ders alınmasını isteyen Davutoğlu, Türkiye'nin her zaman zulmün, baskının, katliamların, haksızlıkların, adaletsizliklerin karşısında olduğunu vurguladı.

"BİZDE KOLEKTİF SUÇ YOKTUR, HERKES KENDİ HESABINI VERECEKTİR"

Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç'in cenaze töreninde gördüğü tepkinin sorulması ve savaş döneminde 'Her bir Sırpa karşılık 100 Müslümanı öldüreceğiz' sözünün hatırlatılması üzerine Davutoğlu, bu söze karşılık tepki göstermesinin normal olduğunu belirtti. Davutoğlu, bununla birlikte Vuçiç'in burayı ziyaret etmesinin aynı zamanda bir özür beyanı olarak değerlendirilebileceğini ifade etti.

İslam kültürünün suçu kolektifleştirmediğini, birilerinin işlediği suç dolayısıyla bütün bir topluma tavır sergilemediğini söyleyen Davutoğlu, "Bizde kolektif suç yoktur. Herkes kendi hesabını verecektir." dedi.

Başbakan Davutoğlu, Vuçiç'le daha önce telefonda görüştüğünü ve kendisini Srebrenitsa'yı ziyareti için cesaretlendirdiğini de sözlerine ekledi.

"TÜRKİYE'NİN BALKANLARA GERİ DÖNÜŞÜNDEN RAHATSIZ OLANLAR VAR"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Balkan politikası ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Balkanlarda şu anda Türkiye'nin vakıf olmadığı, nüfuz edemediği herhangi bir gelişmeye yok. Bir şekilde ilişkilerini kullanarak barışçıl yönde müdahil olmayacağı hiçbir husus da yok. Çok kapsamlı bir stratejimiz var. Sağlam bir zemine oturuyor. Bunun orta ve uzun vadeli perspektifleri de çok güçlü. Buradan getirdiğimiz öğrencilerden burada kurduğumuz üniversitelere kadar, eğitim altyapısına kadar hepsi aslında Türkiye'nin Balkanlara geri dönüşü olarak görüldüğü için birileri bundan rahatsız oluyor ve birçok yayınlar yapılıyor. Ama tabii Türkiye bu tarihi sorumluluğunun gereğini kim ne derse desin yapmaya devam edecek."