İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), bugün yaptığı bir açıklamada Cumhuriyet Gazetesi hakkında kamuoyunu ilgilendiren bir konuda haber yaptığı için ceza soruşturulması açıldığını duyurdu. HRW'den yapılan açıklamada, "7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan genel seçimlere sadece birkaç gün kala açılan bu soruşturma, hükümet karşıtı medyaya yönelik saldırıların en son örneği. Soruşturma hemen durdurulmalı." denildi.

"Hükümet bir yılı aşkın bir süredir söz konusu TIR'ların Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından yürütülen bir operasyon kapsamında Suriye'ye insani yardım malzemesi taşıdığını iddia ediyordu. Gazete söz konusu fotoğrafları yayınlayarak hükümetin bu iddiasının doğruluğunu sorguladı." denilen açıklamada, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb'in şu ifadelerine yer verildi:

"Gazetecilik görevini yerine getiren Cumhuriyet ve Can Dündar bir ceza soruşturmasına muhatap olmamalılar. Bu ceza soruşturması durdurulmalı ve Türkiye'nin siyasi liderleri gazetecileri tehdit etmeye artık bir son vermeli."

"HÜKÜMET, SURİYE BATAKLIĞINA GÖMÜLDÜ"

HRW açıklamasında şöyle denildi:

"Hükümet Suriye'deki muhalif güçlere silah yollamak için Meclis'ten onay istemedi. Bu olay Türkiye'nin Suriye'de yaşanan çatışmaların bataklığına ne derece gömülmüş olduğunu ve Türkiye hükümetinin istihbarat operasyonlarının yargı veya medya tarafından araştırılmasını engelleme çabasını gözler önüne seriyor.

İstanbul Başsavcılığı söz konusu soruşturmayı "devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasi ve askeri casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütünün propagandasını yapma" suçlarından açtı. Bir İstanbul mahkemesi de aynı gün habere yayın yasağı getirdi.

Hem Başbakan Ahmet Davutoğlu hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhuriyet Gazetesi'ni ve onun Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ı casuslukla suçladılar. Erdoğan 31 Mayıs günü verdiği bir televizyon röportajında "bu haberi yapan kişi bunun bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı 2 Haziran günü de Ankara savcılığına başvurarak, Can Dündar hakkında "gerçeğe aykırı bazı görüntü ve bilgiye yer verdiği” ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ettiği gerekçesiyle bireysel suç duyurusunda bulundu ki bu cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis olan bir suç."

"BASKICI TAVIR SİSTEMATİK HALE GELDİ"

Sinclair-Webb, "Bu olayı araştıran dört savcının hapse atılmasından sadece bir kaç hafta sonra, Cumhuriyet gazetesi ve onun Genel Yayın Yönetmeni casusluk ve benzer suçlarıyla yargılanmaya tehdit ediliyor Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik ceza soruşturması ve tehditler, hükümetin, kendi gidişatının herhangi bir şekilde sorgulanması karşısında gösterdiği, artık endişe verici ölçüde sistematik hale gelmiş baskıcı tavrın en son örneğidir."