“İsrail'in devlet olmaması gerekir” sözümü tekrardan yineliyorum. Çünkü başta devlet başkanı Netenyahu olmak üzere, Savunma Bakanı Ehud Barak, genelkurmay başkanı Aşkanazi nin konuşmalarını duymanız, bütün kararlığımla, söylediğim ifadem için yeterli olduğuna inanıyorum. Bu üç insanın Mavi Marmara baskını ile ilgili söylediği sözcükleri dinleyen her vicdan sahibinde aynı kanaat oluşmuştur mutlaka. Bu sözü söyleyebilmek için bu insanların korsan olması gerekir. Nitekim korsanlıklarını tüm dünyaya haykırdılar, uluslar arası sularda; tamamen “insani yardım” için hareket etmiş gemiye, savaş gemileri, denizaltılar, zodyaklar, helikopterler eşliğinde ve en gelişmiş vahşiyane silahlarla baskın yapıp, masum insanları öldürmek ve yaralamak korsanlık değil de nedir ki? Bizim ülkemizde yıllarca, bürokratik ifade kullanılması, gerekliliğini ifade etmek için bir yerlerini parçalayanlar, bu üç insanın konuşmasını duyunca nereleri acımıştır, doğrusu çok merak ediyorum? Ekran başında dinlediğim ve basında okuduğumda beni şok eden haber aynen şöyle: “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Ehud Barak'ın ardından, İsrail'in Mavi Marmara komisyonuna ifade veren Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkanazi, “Askerlerimiz, sadece gerekli olan kişilere ateş açmıştır. Operasyon ölçülü ve haklıdır. Askerler soğukkanlılık ve cesaret örneği göstermiştir. Komando timi üyelerinin hayatı tehlikedeydi ve istisnai biçimde hareket ettiler'' dedi. Aslında bu; “köpeksiz köy bulup değneksiz gezmek” ifadesidir. Velâkin bu ifadenin karşılık bulacağı muhatapların, üzerlerine serpilmiş ölü toprağından silkinerek ayağa kalkmalarının ne kadar süreceği şimdilik biraz müphemdir. İran devriminin imamı ve lideri olan merhum Ayetullah Humeyni “her Müslüman bir kova su dökse, tüm İsrailliler boğulur” diyordu. Demek ki henüz Müslümanlar İsraillin üzerine dökecek bir kova su bulamadılar ya da hazır bekleyen içi dolu su kovaları, kendilerini İsraillin üzerine dökecek bir avuç yürekli Müslümanları bulamadı. Aşkanazi'nin söylediği; “Askerlerimiz, sadece gerekli olan kişilere ateş açmıştır” sözü üzerine söylenecek bir hayli söz vardır diye düşünüyorum. Fakat boğazımda düğümlerin oluşmasına mani olamıyorum dokuz şehidimizi düşündüğüm zaman. On dokuz yaşındaki Furkan a hangi gereklilikle ateş açıldı? Henüz lise öğrencisi olan ve üniversiteye hazırlanan bu yürekli delikanlının hangi özelliğinden dolayı, öldürülmesi gerekli kişiler içinde olmuştur söyler misin katil Aşkanazi? Gemide, ihtiyaç duyulduğunda başvurulabilecek yetenekler kısmında, kendisinin elektrik ve tesisat işlerinde yardımcı olabileceğini belirten, Gazze'ye vardığında evlerinde elektriği, suyu olmayan insanlara, faydasının dokunacağını düşünerek insani yardım seferberliğine katılan, yaşı altmış iki olan İbrahim BİLGEN hangi geçerli gereklilikle vahşice katledildi? Açıklar mısın Aşkanazi? Topal karınca misali safımızın belli olması için yola koyulan, memur emeklisi Dünya Taekwondo Şampiyonu, yardımsever, eğitim ve disiplin örneği değerli insan; Çetin TOPÇUOĞLU nu, söyler misin, hangi gerekçe ile kahrolası kurşunlarına hedef tahtası seçtin katil ruhlu insan Aşkanazi? Şahadetinden on dakika öncesine kadar, etrafa güzel yüzü ile gülücükler dağıtan ve sadece sizin ve sizin gibi vahşi korsan askerlerinizin katliam fotoğraflarını çekerken, alnının ortasından vurulan değerli kardeşimiz Cevdet KILIÇLAR'ın öldürülmesinin gerekçesini hangi haklı neden ile anlatacaksınız katil Aşkanazi ve diğer yandaşları? İHH' nın gönüllü üyesi olarak Filistin'e yardım götüren gemide bulunan ve yola çıkmadan önce eşi Refika Yıldırım ile üç yaşındaki kızı Melek Yıldırımı memleketindeki annesinin yanına gönderen yirmi yedi yaşındaki Necdet Yıldırım'ın, üç yaşındaki kızının babasız, genç yaşındaki eşinin dul kalması, size göre çok önemli bir gerekçeden kaynaklanıyordu değil mi, İsrail korsanları? Olay sırasında, askerlere karşı, herhangi bir müdahalesi olmayıp (zaten müdahale etme imkanı da bulunmayan), geri çekilirken insafsızca vurulup şehit edilen Cengiz SONGÜR' ÜN eşi Nurcan hanımın kocasız, oğlu İsmail ve 6 kızının babasız kalmasının size göre çok haklı gerekçeleri vardı değil mi Aşkanazi katili? İtfaiyeci olduğundan dolayı, gemimize yaklaşan zodyak denilen ve üzerinde asker kılıklı emir korsanlarınızın bulunduğu savaş hücum botlarınıza, geminin hortumu ile su sıkarak uzaklaştırmak isterken açtığınız ateş sonucu can veren sevgili arkadaşımız Fahri Yıldız ın yaptığı fiilin cezası size göre ölümdü değil mi korsanlar komutanı Aşkanazi? "Söylenecek fazla bir şey yok. En büyük acımız onu özleyecek olmamız. Eşimin en büyük isteği Gazze' ye gitmekti. Her şey o kadar açık ki üzülmüyoruz, sadece onu özlüyoruz." Diyen Nimet Hanımın ve geride kalan 9, 12 ve 14 yaşlarındaki; Erva Kardelen, Beyza ve Furkan ın babaları olan Cengiz AKYÜZ hangi suçundan dolayı ölümü hak etmişti acaba ey lanetlenmiş İsrail li korsanları? Aydınlık yarınların ve güzel bir geleceğin özlemini yüreklerinde duyarak, değerli insanlar tarafından kurulmuş ve amacı sadece insanlara yardım yapmaktan ibaret olan ve bu yardımı yaparken herhangi bir ayrım yapmaksızın bütün insanları eşit gören, Anadolu'nun güzide sivil toplum kuruluşu Ayder'in başkanlığını yapan Diyarbakırlı Ali Haydar Bengi nin bizim bilmediğimiz ama korsan İsrail askerlerinin ilk karşılaştıklarında, anladıkları ve öldürülmesi gereken suçu acaba ne olabilirdi söyler misiniz insanlığın yüz karası korsanlar? Bütün dünyaya; Ali Haydar BENGİ ye acaba hangi kabahatinden dolayı, vücuduna altı tane kurşun sıktığınızı nasıl anlatacaksınız? Ey Aşkanazi ve diğerleri: Biliniz ki o gemide, şehit olmasına vesile olduğunuz dokuz kişi ile birlikte yaraladığınız altmış kişi ve gemide bulunan bütün yolcular aynı amaç için o gemiye binmişlerdi. Senin mantalitenle düşünülecek olursa; o yaralılar da ölümü hak etmişlerdi. Gemide bulunanlarda ölümü hak etmişlerdi. Ama hiçbir zaman unutmayın ki? O gemiye binenlerden geriye kalanlar ve onların tüm yakınları da, aynı amaçları bütün zerrelerinde taşımaktadırlar. O gemiye binmek isteyipte bir türlü fırsat arayan tüm Dünya Müslümanlarının da amaçları gemidekilerle sonuna kadar örtüşmektedir. Bil bunu. Bu da demek olur ki; senin gözünde tüm dünya Müslümanları ölümü hak etmiştir. O halde sen cami duvarını pisletiyorsun. Müslümanlar da kendi camilerini korumaya muktedir. Marmara Gemisinden sonra asla, değişen dünya görüşü senin lehine olmayacaktır. Bunu böyle bilesin!