Toplantının başında “Değerli arkadaşlar hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bir hafta geçmiş olmasına rağmen Ramazanınız mübarek olsun. Allah, sağlık ve sıhhat içerisinde başladığımız bu hayırlı günleri yine sağlık ve sıhhat içerisinde tamamlayıp, hayırlı Bayramlara, ailenizle birlikte erişmeyi nasip etsin inşallah.Bu değerlendirme toplantımız biraz geç kalındı gibi görülse de, biz sınav sonuçlarını alarak arkadaşlarla bir araya gelelim dedik.” Diyen Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan daha sonra şu konulara dikkat çekti:

“Değerli arkadaşlar, bir eğitim-öğretim yılını kazasız belasız kapattık. Arzu etmediğimiz, nahoş olaylar olmadı, ben arkadaşlarıma, sizlere teşekkür, ediyorum. Temennimiz kazasız, belasız, olaysız, hem de başarılı bir eğitim-öğretim yılını tamamlamak. Sonuçlara baktığımızda geçen yıla göre daha iyiyiz ama hala tam istediğimiz yerde değiliz. Elbette bunun olumlu, olumsuz etkileyen birçok faktörleri var.

Bugün burada sizlerin yapacağı teklifler, tenkitler ve öneriler bizim için bir yol gösterici, bir ışık olacak. Çünkü olayın içinden geliyorsunuz, problemleri bizden daha iyi görebiliyorsunuz. Ama bizimden buradan gördüğümüz tespit ettiğimiz konuları dile getireceğiz. Belki birkaç saat sürecek ama inşallah sonucu bereketli olacak, temennimiz o. 

Bizim işimiz eğitim sizlerde okullarda eğitim yöneticilerisiniz. Yani okulun eğitim işlerini çekip çeviren, yön veren, yönlendiren, öğretmenlerimizi, personellerimizi eğitimin içine çeken, ya da eğitimin dışında kalmalarına vesile olan kurum liderlesiniz.

Bizler işimizi sağlıklı yaptıktan sonra Milli Eğitim Müdüründen tutun hizmetlisine kadar her birimizin görev ve sorumlulukları var. Bu sene ÖSYM İl sıralamasını vermedi. SBS'de vermiyordu ama LYS'yi veriyordu ancak bu sene vermedi hatta el altında alalım dedik, olmadı. Vermemeleri bir yönüyle iyi ama keşke verselerdi en azından geçen yıla göre biraz daha üst seviyelere çıktığımızı görseydik. Benim kanaattim o biraz üste çıktık, ama tam istediğimiz yerde değiliz hala. 

Sonuçlar açıklanır açıklanmaz okul müdürlerimizin gecikmeden sonuçlarını alarak bizlere ulaştırmalarını beklerdim ama biz bu sonuçları dershanelerden aldık. Bu anlamda sizlere sitem ediyorum. Onların elinde doneler var biz alamıyorsak bir eksiklik var demektir. Bunu biraz dert etmedik mi diyelim, bunun inşallah önümüzdeki yıl son olmasını arzu ediyorum.
Mezun olan çocuklarımızın hepsi üniversiteye girmesini arzu ederiz ama Şu bir vaka ki çocuklarımızın hepsi üniversiteye giremeyecek. O halde bizim hedef kitlemizde sadece üniversiteye girecek çocuklar olmamalı. Bu insanların kendisine, ailesine çevresine, milletine, devletine faydalı insanlar olması için bir çalışma içinde olmalıyız ondan sonra da akademik başarı konusu üzerinde durmalıyız. Ama veli bize geldiğinde hep çocuğunun akademik başarısını soruyor, bizde onu soruyoruz, bize de o soruluyor. Belki de yanlışlardan bir tanesi budur.

Hani hatırlarsanız bir toplantıda, bir kişi çıkarda ”˜kaç tane, iyi adam, iyi insan yetiştirdiniz' diye sorarsa biz o zaman Amerika'yı geçeriz demiştim. 500 öğrencisi olan bir okulumuzdan 200 kişi üniversiteye girerse, geriye kalan 300 öğrenciyi yok sayamayız. Yarın topluma gönderdiğimiz, mahallede gezen, yada çarşıda alışveriş merkezinde karşılaştığımız bu insanların güvenilen insanlar olmasını sağlamak zorundayız. Buda bizim işlerimizden bir tanesidir. Ama nedense biz bunu hep ihmal ederiz, bir gerçek var ki sistem böyle istiyor. Ama yine dönüp dolaşıp akademik başarı üstüne konuşuyoruz.

Okul her zaman ön planda olmalı ve okullarımızı cazip hale getirmeliyiz. Burada şu yanlış anlaşılmasın, dershaneye karşı mısınız gibi? Böyle bir anlam çıkarılmasın, dershaneler bizlere her zaman yardımcı olan kurumlardır, bize katkı sağlıyorlar, okulu yok sayıp ta dershaneyi de ön plana çıkarmak ta olmaz. Okula devam eden çocuklarımızın çoğunluğu önemli yerleri kazanıyorlar o nedenle okulu ön plana çıkarmak zorundayız. Öyle bir kanı oluştu ki dershaneye gidiyorsa her şey tamam. Okul olsa da olur, olmasa da olur, yoktur öyle bir şey. Biz önce biziz. Biz olmadan olmaz.

Öğrencilerimizin devamını mutlaka sağlamalıyız bu çok önemli. Hatırlarsanız daha önce şunu demiştim. Arkadaşlar çocuklarla son gün ve son saatte kadar ders işleyin demiştim. Bunun tam olarak uygulandığına inanmıyorum, yani 180 gün olan iş günümüz bu şekilde düşüşe geçiyor. Sizler eğitim yöneticisi insanlarsınız bu işleri öğretmenlere bırakmadan takip etmeniz ve onları iyi yönlendirmeniz gerekir. İnşallah bu konuya önümüz yıl daha ciddi önem gösterirsiniz.