Semineri veren Keskin, öğrenmeyi kalıcı izleri olan bir davranış değişikliği olarak yorumlayarak, bireyin öğrenmeyle bilmediği bir davranışı daha sonraki süreçte yapabileceğinin altını çizdi. Keskin, "Bunu yapabilmek için bireylerin fikri katılımlarının ve olayı yaparak gerçekleştirmelerinin önemli bir yeri var. Hem düşünsel bazda hem de uygulama bazında bu etkinliğe katılan birey, kendi davranışlarında bir değişim meydana geldiğini hissettiği zaman öğrenme gerçekleşir." dedi. Olay ve olgular karşısında kişinin kendi başına açıklama ve gösterimde bulunmasının uzun süreli öğrenmeyi sağlamadığını vurgulayan Nedret Keskin, bunun için de etkili öğrenme stratejilerine ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Etkili bir öğrenmede işin büyük bölümünün kişiye düştüğünü, bireylerin beynini kullandığını, düşündüğünü, problemleri çözdüğünü ve öğrendiğini uygulayabildiğini dile getirdi. Etkili öğrenmenin hızlı, eğlenceli ve destekleyici olduğunu belirten Ksekin, kişinin öz benliğinin de destekleyici bir rol üstlendiğine işaret etti. Bir şeyin en iyi şekilde öğrenilebilmesi için onun duyulması, görülmesi ve ilgili sorular sorularak başkalarıyla görüş alışverişinde bulunulması gerektiğini kaydetti. Göz teması kurma, vücut dilini kullanabilme ve güvenli bir öğrenme ortamı sağlamanın gerekli olduğunu belirten Keskin, anlatıma görüntü unsurlarının eklenmesinin, akılda kalıcılığı yüzde 14'ten yüzde 38'e yükselttiğini vurgulayarak, resim kullanarak yapılan anlatımın sadece kelime kullanarak yapılan anlatımdan üç kat fazla etkili olduğunu dile getirdi.