CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Mart ayında Türkiye’nin rezervlerinde tarihte görülmemiş bir erime yaşandığını söyledi. Öztrak, “Cari açığın finansmanında ciddi sorunlar var. Mart ayında resmi rezervlerde 6,6 milyar dolarlık erime dikkat çekicidir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bir rekordur. Rezervlerimiz güneş görmüş kar gibi erimektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Öztrak, yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:

"Cari açık Mart ayında 4 milyar 961 milyon dolar olarak gerçekleşti. Finans hesabından da 1 milyar 681 milyon dolar para çıkışı oldu. Bunun sonucunda gerek cari açığın finansmanı, gerekse Türkiye’den çıkan para resmi rezervlerden karşılandı. Nitekim resmi rezervlerde Mart ayında 6 milyar 551 milyon dolarlık erime yaşandığı görülüyor. Tek bir ayda bu büyüklükte rezerv erimesi Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha önce yaşanmamıştır. Mart ayının ilk haftasında 128 milyar dolar seviyesinde olan Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri, ayın son haftasında 123,5 milyar dolara kadar gerilemiştir. Mart ayından sonra da düşüşe devam eden rezervler Mayıs ayının ilk haftasında 121,9 milyar dolara inmiştir. Türkiye’nin kısa vadeli dış borcunun bu yılın ilk çeyreğinde 130 milyar dolar, cari açığının 45,5 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında, 121,9 milyar dolarlık rezervin 180 milyar doları bulan finansman ihtiyacının karşısında ciddi anlamda yetersiz olduğu görülmektedir. Kaldı ki TCMB’nin döviz yükümlülükleri ayıklandığında net rezervler 14 Mayıs 2015 itibariyle 34,5 milyar dolar düzeyindedir. Net rezervler ülkemizin 2 aylık ithalatını bile karşılamamaktadır. Hal böyleyken, kaynağı belirli olmayan para giriş çıkışının izlendiği net hata noksan kaleminde Şubat ayında kırılan rekor hakkında halen doyurucu bir açıklama gelmemiştir. Kaynağı belirsiz para girişinin önümüzdeki aylarda da tekrarlanması olasıdır. Zira, Hükümetin 15 Nisan’da çıkardığı genelgeyle ülkeye döviz girişinde beyan zorunluluğu kaldırılmıştır. Yetkili makamlardan yapılan açıklamalarda, düzenlemenin Irak ve Suriye gibi sıkıntı yaşanan ülkelere yapılan ihracat karşılığında elde edilen dövizin yurda girişinin kolaylaştırılmasının amaçlandığı ifade edilmektedir. Bu, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı konusunda Türkiye’nin başına büyük dertler açabilecek bir gelişmedir. Seçimler yaklaşırken yapılan bu düzenleme sonrasında, önümüzdeki aylarda Türkiye’ye girecek kaynağı belirsiz paranın dikkatle izlenmesi gerekmektedir.

Tüm bunların yanında, Merkez Bankası’na ait içi para dolu 170 çuvaldan ikisi Ankara’dan İstanbul’a taşınırken Atatürk Havaalanı’nda düşerek açılmış ve paralar aprona saçılmıştır. Bahsi geçen bu paranın 10 ve 20 TL’lik banknotlar halinde olduğu, İstanbul aktarmalı olarak Zürih’e gönderildiği ifade edilmektedir. Merkez Bankası yetkililerinin yurtdışında TL’ye talep olduğu, bu yüzden yurtdışındaki muhabir bankalara rutin olarak TL gönderildiği yönündeki açıklamaları basına yansımıştır. Fakat yapılan bu açıklamalar, 10 ve 20 TL’lik banknotlar halinde 170 çuval paranın neden uçakla yurtdışına gönderildiğini izaha yeterli değildir. Bu çuvalların içindeki para toplam kaç TL’dir? “Rutin” olduğu ifade edilen bu transfer işlemi bu yıl içinde kaçıncı defa yapılmıştır? Toplamda ne kadar para çuvallarla yurtdışına gönderilmiştir? Yurtdışında oy verme işleminin sürdüğü şu günlerde 170 çuval dolusu 10 ve 20 TL’lik banknot ihtiyacı nereden doğmuştur?
Seçimler yaklaşırken çuvallarla yurtdışına giden 10 ve 20TL’lik banknotlar, kaynağı belirsiz para girişindeki rekorlar, rezervlerde rekor erimeler gibi büyük para hareketleri izaha muhtaçtır. Merkez Bankası bu sorulara ciddi ve tatmin edici cevapları vermek durumundadır."