Cihan Sendikalar Konfederasyonu(Cihan-sen) Genel Başkanı Naci Haliloğlu, iktidarın çıkardığı paketlerle özgürlüklerden geriye gidildiğini, Türkiye dışarıda yalnızlaştığını, içeride de ekonomik krizlerin baş göstermeye başladığını söyledi.


Afyonkarahisar’da sendika ve federasyon başkanlarının katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan Genel Başkan Haliloğlu, hükümetin sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve muhalefet partilerinin karşı çıkmasına rağmen bunları görmezden gelerek çıkardığı yasaların gelecek adına endişe verici olduğunu belirtti. Haliloğlu, “ Hükümet yanlış yapıyor. Toplumun önünde tartışılmadan görüşülmeden bir şeylerden kaçırırcasına iktidar partisinin endişelerinden oluşan bir yoğunlukta çıkartılmaya çalışılıyor. Bu unutulmamalıdır ki; gelecekte bu kanunu çıkaranlara da zarar verecek kanunu çıkartanları da pişman edecek bir pakettir. Özgürlükleri demokrasiyi kısıtlayarak insanların hayat tarzlarını kısıtlayarak insanları hizaya getirme topluma yön verme artık bir tarz değildir.” dedi.

Türkiye’nin son dönemde dünya kamuoyundan da artık soyutlanmaya başladığını ifade eden Haliloğlu, 5-6 yıl önce yurt dışından yapılan analizlerin 'Laiklik ve Siyasal İslam' analizleri üzerinden yapılırken, şimdi 17-25 Aralık operasyonlarından sonra dünyada ki Türkiye üzerinden değerlendirmelere bakıldığında özellikle demokrasi ve otokrasi üzerine değerlendirmelerin yapıldığının görüldüğünü anlattı. Haliloğlu, Türkiye’nin giderek baskıcı ve yasakçı bir rejime kaydığını, AB, ABD ve Ortadoğu da dahi Türkiye’yi eleştirecek yazılar çıktığını kaydetti.

'Özgürlükleri ve demokrasiyi genişleteceğim' diye gelen bir AK Parti'nin bugün tam tersi yönde tavır aldığını, özgürlükleri kısıtlayarak, demokrasiyi askıya alarak giderek otoriterleşen baskıcı bir güvenlik paketinnin çıkarılmaya çalışıldığını anlatan Haliloğlu, "Çıkartılan torba yasalar değil çorba yasalardır” diyen Haliloğlu, şunları söyledi: “ Biz konfederasyon olarak siyasette bütün partilere aynı uzaklıkta ve aynı yakınlıktayız. Ama savunduğumuz değerler adına AK Parti’yi AK Parti yapan sivil toplum kuruluşlarıdır. Özgürlükler, demokrasi yeni Anayasa, insan haklarıyla yola çıktığından herkes destek verdi. Bugün gelinen noktada bunlardan geriye gidiş var. Hükümet ve onun etrafındakiler etrafındaki dalları kırmakla meşguller. Bu çok kötü bir gidişattır. AK Parti haricinde herkes buna karşıdır.”

“KAMUDA ÇALIŞMA BARIŞI KALMADI”

Haliloğlu, kamu da ‘çalışma barışı’ diye bir şey kalmadığını son 1,5 yılda insanların hallaç pamuğu gibi atılarak yerlerinin değiştirildiğini belirtti. Haliloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Yeni göreve getirilen insanlarla AK kadrolar oluşturmaya çalışılıyor. Ama gelende memnun değil, çalışanda, görevden alınanlarda memnun değil. Gidin devlet dairelerine kimse oturduğu yerden memnun değil, iş bitirilemiyor tıkanmış durumdadır. Bunun siyasi yansımaları ülkemiz adına ekonomik yansımalarını son iki ayda görmeye başladık. Doların yükselmesiyle 50 milyar lira borç ekledi. Bu az bir rakam değildir. Bu baskıcı rejimin hürriyetin, demokrasinin baskı altına alındığı yerlerde ekonomide kaçış başlar. Sermaye ülkeden kaçıyor, yabancı sermayeyi bırakın yerli sermayemiz kaçıyor. İşsizlik artıyor, milli gelir 10 bin doların üstüne çıkamadı. Büyüme yüzde 3,5’lerde. Kamu çalışanların geçim sıkıntısı var. Okul eğitimini, üniversite masraflarını karşılamıyor, giderek fakirleşen bir halkımız vardır.”
Naci Haliloğlu, Türkiye’nin yurt dışında yalnızlaşan bir ülke olduğunu ifade ederek 2008’de BM’deki ki oylamada 151 ülke destek verirken, bugün bu sayını 60’a indiğini gördüklerini dile getirdi.