Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) tarafından düzenlenen, iş adamı ve medya patronu Ethem Sancak'ın konuşmacı olarak katıldığı ”˜Yeni Türkiye Vizyonu ve İş Dünyasının Görevleri' konulu konferans, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. 

Es Yatırım ve Türk Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, iş ve siyaset dünyasının temsilcileriyle bir araya geldiği konferansta Türkiye'nin geleceğine yönelik öngörülerde bulundu. Konferansa, Kahramanmaraş Valisi Şükrü Kocatepe, AK Parti Milletvekili Dr. Yıldırım Ramazanoğlu, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ve çok sayıda iş adamı ile vatandaş katıldı. 

Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Kemal Karaküçük bir açılış konuşması yaparak, Türkiye'nin yeni vizyonunun anlaşılması ve özellikle iş dünyasının, bu süreçte hangi yoldan gitmesi gerektiğinin ortaya konulması bakımından Ethem Sancak'ın vereceği bilgilerin çok kıymetli olacağını vurguladı. Karaküçük şöyle konuştu: “Türkiye bugün Yeni Vizyonu ile dünyada söz sahibi ilk on devlet arasında olmaya hazırlanmaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra ilk kez büyük bir iddia ile ortaya çıkan Türkiye; ekonomik, politik, teknolojik, sosyal, hukuki, idari, kültürel her alanda, özellikle son 30 yıldaki birikimlerini, günümüz inovatif ve tasarımcı insan yaklaşımıyla tamamlayarak Yeni Türkiye Vizyonunu gerçekleştirecektir. Türkiye sahip olduğu iyi kaynakları ortaya koymalı Gerek sermaye, gerekse insan kaynağı bakımından bu vizyonun ortaya konulması için yeterli potansiyel bulunmaktadır. Bununla birlikte, Türkiye'nin A'dan Z'ye tüm kurumlarıyla, siyaset, yargı, yerel yönetimler, iş dünyası, akademi dünyası, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi de medya dünyası tamamen yenilikçi ve tasarımcı model ile yönetilmek zorundadır. Bir ülkenin ulusal hedeflerine ulaşması ve dünya siyasetinde saygın bir devlet olması, onun gerçek ve tüzel tüm kurumları ile ne derece organize olabildiğine bağlıdır.” dedi. 

Konferansa konuşmacı olarak katılan Ethem Sancak, insanlığın geleceğinin Asya'da ve anahtarının ise İstanbul'da olduğunu vurguladı. Sancak konuşmasına şöyle devam etti; “İnsanlığının geleceğinin Asya'nın yeniden ilimde, fende ve medeniyette ilerlemesine bağlı. Uygarlık, batıdan havalandı, batının çarkı kırıldı. Bir daha batının ayaküstü doğrulup, kendini yeniden üretmesi ve ferah bulması mümkün değil. Asya'ya mecburdur ve Asya'ya İstanbul üzerinden başka gitmenin yolu yoktur. Mutlak anlamda Marco Polo'nun İstanbul seferi gibi İstanbul'dan geçmek zorundalar ve Asya'nın yollarının kapısı Türklerden ve Anadolu'dan geçiyor. Başka alternatif yok”.

Öte yandan Türkiye'nin tek rakibinin bulunduğunu ifade eden Sancak, "O da kadim uygarlığın rahmi sayılan Hintliler. Uygarlığı misafir etme potansiyeli olan, tarihi yeteneği olan kavim. Bazı gelecek bilimciler Çin'i söylüyorlar. Hikaye. Çin önümüzdeki 20 yılda 10 devlete bölünecek. Çünkü onlar büyük bir yanlış yapıyorlar. Sosyalist bir rahimde kapitalizmi büyütmeye çalışıyorlar. Kapitalizm o kabı çatlatır. Bir diğer handikapları da çok kopyacı bir millet. Alfabeleri ve dilleri bile kopya. Hintliler öyle değil. Hintlilerde muazzam bir matematik deha var. İngilizler onları sömürgeleştirirken, zorla logaritma cetvellerini ezberlettiler gençlerine 300 yıldır. O logaritma cetvellerini ezberleyen Hintliler dünyanın en büyük matematikçileri oldular. Dünya çeliğinin yüzde 80'i de ellerinde. Felsefeleri de demokrasiye uygun. Kavgacı bir felsefeye sahip değiller ve ciddi bir rakip oldular. Ama inşallah biz hata yapmayız. Bu Asya'nın fethi, ayağa kalkması, birleştirilmesi ve batının karşısında muzaffer hale gelmesi bizlerin önderliğinde olacak" ifadelerini kullandı.

“Hep Küçük Kal KOBİ”
Bu bankaların oyununa gelmememiz lazım diyen Sancak ”˜yaşasın KOBİ, hep küçük kalsın bu tefeci anlayışa mahkum olmamak lazım. Bizim bu insan denizi Kobilerimizi ortaklığa teşvik ederek büyüklüğü ortaya çıkartmamız ve marka üretmemiz lazım. “Bize yutturulan ikinci büyük paradigma; küçücüksün, güzelsin, türkülerimize bile girdi bu. Küçük güzel değil, küçük çirkindir, büyük güzeldir. Çünkü büyük Allah'tır, Allah'tan güzel bir şey var mı, en büyük de O'dur. Dereceye göre her büyük güzeldir, çünkü büyük ölçektir, verimdir, kazançtır. Bakın Amerikan kapitalizmi ölçeği yakalayarak Avrupa kapitalizmini yıktı. Bizim büyüklük yapabilmemiz için birleşmemiz lazım. Onlar Kobi, kobi diyerek aslan kobi, kaplan kobi, yüzde 18'e dayadılar parayı. Halbuki büyük olsanız 8'le alacaksınız, ben 8'le alıyordum, Türkiye'nin 17. büyük şirketiydim. Hedef Ecza Deposunu yakında sattım, 21 bin insan çalışıyordu, 6,5 milyar dolar cirosu vardı, tüm büyük bankalar kapımdaydı. 6'ya bile para kullanıyorduk zaman zaman. Ama aynı bankalar Kobiye 18'e, 20'ye satıyorlar. Onun için yaşasın Kobi, hep küçük kalsın, bu tefeci anlayışa mahkum olmamak lazım. Bizim bu insan denizi kobilerimizi ortaklığa teşvik etmemiz lazım ve büyüklüğü ortaya çıkararak marka üretmemiz lazım. Bunu yapamazsak 500 milyar dolar ihracat hayal. Böyle tozu, toprağı toplayıp satarak 500 milyar dolar ihracat olmaz. İşadamları olarak ortaklık kültürünü geliştirmemiz lazım, bakın ortağı olmayan tek bir varlık var o da: Allah. Ortak olmak her Müslümana vaciptir. Müslüman, Müslümanla ortak olmak zorundadır. 

“Ha Tokyo, Ha İstanbul”
Marmaray projesine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Sancak, Başbakan Erdoğan'ın dünya lideri olduğunu, burada Japon Başbakanının sarf ettiği sözlerden anladığını dile getirdi. Japon Başbakanın Olimpiyatlar için Türkiye ve Tayvan'ın yarıştığını anımsattığını belirten Sancak, şunları kaydetti: "Bu büyük uyanışa, Asya liderliğine de Tayyip Erdoğan liderlik edecek. Bunu Marmaray'ın açılışında Japon başbakanı söyledi. Japon başbakan, 'Türkler olimpiyatlar için çok asılmışlardı ama kaybetmişlerdi. Dev cüsseli de bir başbakanları vardı. Üstüme doğru gelince korktum. Türklerin de sağı solu belli olmaz. Önce bir korktum, yüreğim pıt pıt atmaya başladı. Ama o koca adam geldi beni kucakladı. Yüreğini yüreğimde hissettim. Benim kulağıma dedi ki, 'hiç fark etmez. İkimiz de Asyalıyız. Birimiz batısında, birimiz doğusunda. Ha Tokyo, ha İstanbul. Yalnız gel bu olimpiyatlara, Türkler hızlı ve zamanında gelsinler diye, Tokyoyla İstanbul arasına hızlı tren döşeyelim' dedi. O zaman anladım ki, dünya çapında bir liderle karşı karşıyayım. Ve o zaman inandım ki biz bu liderin önderliğinde Asya'nın batı kanadı olan Türkler ve doğu kanadı olan Japonlar el ele vereceğiz ve Asya'yı bir kartal gibi uçuracağız.' Bu sözleri sarf eden Japonya Başbakanı, görmüş olayı. Asya'nın ayağa kalkışının insanlığın geleceği olduğunu biliyor. Tek başına Japonya'nın buna yetmeyeceğini biliyor. Türklerin bunu üstlenmesi gerektiğini düşünüyor ve üstelik Türklerin tüm bu toplumlara liderlik edecek bir dünya liderine sahip olduğunu söylüyor. Bir Japon da bunu kolay kolay hamaset olsun diye söylemez."

"Türk Kürt Kardeşliği Yeniden Ahdedildi"
Türkiye'nin toplumsal barışı gerçekleştirmek için hayata geçirdiği Kardeşlik Projesi'nin de tuttuğunu dile getiren Sancak, bu durumun Kuzey Irak Bölgesel Yönetim Lideri Barzani tarafından da kabul edildiğini belirtti. Barzani'yle Diyarbakır'da görüşme fırsatı bulduğunu ve Barzani'nin hala İstanbul'a baktığını kaydeden Sancak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Barzani 'Bin yıl boyunca, Kürtlerin Kabe'si İstanbul'du. Biz hep İstanbul'a baktık. Bundan sonra da İstanbul'a bakacağız. Kimse bizi Kahire'ye, Bağdat'a, Tahran'a baktıramaz. Biz bin yıl boyunca İstanbul'a baktık. Bundan sonra da İstanbul'a bakacağız. Yeter ki İstanbul'dakiler, bize kardeş muamelesi yapsınlar' diyor. Şimdiki Tayyip Erdoğan'ın yaptığı gibi. Onun için müsterih olalım. Bu politika tutmuştur. Türk-Kürt kardeşliği yeniden ahdedilmiştir. Bu bir kardeşliktir. Ne o BDP'lilerin Meclise yeniden gelebilmek için seçilme korkuları, ne eroincilerin eroinlerini kurtarma çabaları, ne Avrupalıların çabaları, ne de Suriye'nin Türkiye'den intikam almak için Kürtleri kullanma çabaları. Bunları elde edemeyecekler. Biz büyük bir iş yaptık."

"Erdoğan Artık Bölgedeki Tüm Kürtlerin de Lideridir"
Başbakan Erdoğan'ın 'Kürdistan' söylemini kullanmasını eleştirenlere de çıkışan Sancak, sözlerini şöyle tamamladı: “İşte bakıyorsunuz kıyameti koparıyorlar. 'Nasıl Kürdistan der' diyorlar. Yahu kardeşim bu Kürdistan'ı Yavuz söyledi, bu Kürdistan'ı Fatih söyledi, bu Kürdistan'ı Atatürk söyledi. Niye Tayyip Erdoğan söyleyince kötü oluyor. Mesela Lozan görüşmelerinde Kürtler gündeme gelince hemen elli tane Kürt milletvekilini özel kıyafetleriyle Meclise çağırıyor. Mecliste de konuşuyor ve Lazistan ve Kürdistan vekilleri diye bahsediyor. Onun bölünme gibi bir korkusu yok. İnkar etmiyor, gerçeği söylüyor. Ama ondan sonra gelen ırkçı takımı ne yapıyor. Mustafa Kemal'in bu konuşmalarını yasaklıyorlar. Mustafa Kemalin hala İzmir konuşması yasak. Kurucumuzun konuşmasını yasaklıyoruz, böyle bir komedi olur mu? Bu komediyi nereye kadar sürdüreceğiz. Onun için bence Tayyip Erdoğan bu büyük ferasetiyle doğruyu yaptı. Kürtlere kardeş muamelesi göstermeye başladı. Kürtler de buna cevap verecekler ve onu liderleri olarak kabul etmeye başladılar. Artık, sadece Türkiye'deki Kürtlerin değil, bütün coğrafyadaki Suriye'deki, Irak'taki, İran'daki Kürtlerin de lideri Tayyip Erdoğan'dır. Tıpkı bir zamanlar Yavuz'da olduğu gibi, Mustafa Kemal'de olduğu gibi. Fatih ve Alparslan'ın onlara liderlik yaptığı gibi."