Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Tekstil Zirvesi başladı.

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, tekstil sektörüne ilişkin bilgiler verdi.

"Bir musibet bin nasihattan iyidir" sözünü hatırlatan Gülle, 2005 ve 2009 yaşanan krizlere ilişkin olarak şunları kaydetti:

"Türkiye iyiki 2009 krizini yaşamış. Çünkü Türkiye'de istihtamın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkarmıştır. 2005'te Türk insanı olarak, krizi iyi yönettik. Krizlerden çok etkilenmedik ve krizlerden büyüyerek çıktık. Kriz sonrasında ihracaat artışları hep iki mislidir. 2009 krizinden de Türkiye hızlı çıktı. Krizler ülkelerin gerçek ülkelerin durumu ortaya çıkardı. Kriz, ABD'nin gerçek resmini de ortaya çıkardı. Kriz, Avrupa Birliği'nin gerçek resmini ortaya çıkardı ve ne kadar boyalı makyajlı yüzle yaşadıklarını gösterdi."

Gülle, Avrupa ülkelerindeki firmaların bir dönemin en büyük üreticiler olduğunu ancak bu işi bırakırken, teknolojiyi bırakmadıklarını belirtti.

Avrupa ülkelerindeki tekstil firmalarının işin teknolojisini üreretek yoluna devam ettiğini aktaran Gülle, "Akıllı bir şey yaptılar, tekstilde üretimden çıkarken teknolojiyi ellerinde tuttular. Hep yönettiler hala da yönetmeye devam ediyorlar. Tekstilden çıktı dediğimiz ülkeler Çin'den sonra büyük ihracata sahipler" dedi.

- "Türkiye'de işsizlik oranımız Avrupa ülkelerinden çok daha iyi"

 Tekstil sektörü için "Bu iş görevini tamamlamıştır, bırakılmalıdır" diyenlerin olduğunu anımsatan Gülle, daha sonra "Tekstil gelişmekte olan ülkelerin sektörüdür" denilmeye başlandığını anlattı.

Tekstilin çok iyi yönetilmesi gereken bir sektör olduğunu vurgulayan Gülle, "Kriz döneminde tekstilin ne kadar önemli olduğu, işsizlik yüzde 28'lere çıktığında Türkiye'da görüldü. Ondan sonra Avrupa'da görüldü. Türkiye'de işsizlik oranımız Avrupa ülkelerinden çok daha iyi. Avrupa ülkelerinin işsizlik rakamları facia, hepimizin imrendiği gelişmiş olarak baktığı İspanya'da her 4 kişiden biri işsiz. Onun için üretim en önemli değerdir" şeklinde konuştu.

Vali Şükrü Kocatepe de dünya ekonomisinde lokomotif sektörlerden birisinin tekstil sektörü olduğunu, Kahramanmaraş'ın da tekstilin lokomotif illerinden birisi olduğunu söyledi.

Kocatepe, sektördeki gelişmeler, teknolojik gelişmeler ve üniversitedeki bilgilerin sanayi işbirliğiyle uygulamaya geçilmesi yöntemleri ve pazar beklentilerindeki değişikliklerin konuşulacağı bu zirvenin çok faydalı olacağını düşündüğünü dile getirdi.

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Karaarslan ise Türkiye'de son yıllarda güzel gelişmeler olduğunu, bunların başında devletin, yeni fikirler, yeni çözümler bulma ve uygun üretim yapabilme yolunda, insanları alabildiğine teşvik ettiğini kaydetti.

KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük, Kahramanmaraş sanayicisinin teşkvikleri doğru kullanmasının ardından tarımdan çırçır fabrikalarına, çırçırdan dev tekstil fabrikalarına doğru dikey bir büyüme sağlandığını kaydetti.

Türkiye'de 1980 yılından bu yana yapılan tekstil yatırımlarının yaklaşık yüzde 12'sini Kahramanmaraş'ın gerçekleştirdiğine dikkati çeken Karaküçük, şöyle konuştu:

"Kahramanmaraş, özellikle Gümrük Birliği ile artan yatırımlar sayesinde, iplik sektöründe Türkiye üretiminin yüzde 35'ini, dokuma kumaş üretiminin yüzde 10'unu karşılar hale gelmiştir. Türkiye, tekstilde, Ar-Ge ve inovasyonu, enerji verimliliğini sağlamak, moda ve tasarım yönünü geliştirmek, hazır giyimde modern yatırımlarla İtalya'nın yerini almak zorundadır. Bunu gerçekleştirebilirsek uzun yıllar boyunca sektörün katma değeri artarak ve ihracatta, istihdamda lokomotif olmaya devam edecektir."

İki gün sürecek zirve kapsamında sektöre yön veren firma sahipleri, yöneticiler ve kamu temsilcileri tarafından pazarlama, üretim, teknoloji ,insan kaynakları ve enerji konularında panel ve sunumlar gerçekleştirilecek. Tekstil teknolojilerinin geldiği son nokta ve akademik çalışmaların sektördeki yansımaları, Türkiye'nın yanı sıra bazı ülkelerden katılan akademisyenler tarafından değerlendirilecek.