Güneş Vakfı ve Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi’nin iş birliği ile düzenlenen panelde Hoca Ahmet Yesevi anlatıldı.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Mavi Salonda düzenlenen panele Güneş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alparslan Ceylan, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Başkanı Musa Yıldız, Ardahan Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Erdal Aydoğmuş, fakülte hocaları ve öğrenciler katıldı.
Hoca Ahmet Yesevi’nin türbesinin UNESCO tarafından dünya tarih eseri olarak kabul edildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Erdal Aydoğmuş, “Ahmet Yesevi türbesi 2002 yılında UNESCO tarafından dünya tarih eseri olarak kabul edilmiştir. Ahmet Yesevi’nin türbesi Türkiye Cumhuriyeti tarafından restorasyon yapılmıştır. Ahmet Yesevi Şeyhi Yusuf’un ölümden sonra dergâhın sorumluluğunu üstlenen 3’üncü hedef olarak Buhara’da hizmet etti. Burada ki görevinden ayrılarak Yesi’ye döndü ve görevini Yesi’de sürdürdü. Ahmet Yesevi Yesi’ye yerleştikten sonra eğitimlerini tamamlayan ve Türkistan’ın her yerinden gelen müritlerine burada ilimlerini öğretti. Ahmet Yesevi, dergâhında yetiştirdiği öğrencilerini Hint Kıtası’ndan İdil Boylarına, Çin seddinden Tuna kenarlarına kadar uzanan geniş bir coğrafya’ya tebliğ ve irşad görevi için gönderdi. Bu dervişlerin sayısı 99 bin’dir. Hoca Ahmet Yesevi’nin eserlerinde şüphelere düşürecek özel imgelere rastlanmaz. Şeriat hükümlerine karşı bazen dikkatsizce hükmeden bir kısım sofilerden görülen ve onların zehir alimleri tarafında suçlanmasına yol açan fikirler bu büyük Türk Şeyhi’nin eserlerinde tamamen yok gibidir. Çevresinde İslam ile yeni tanışmış ancak çok güçlü olarak bağlanmış saf inançlı Türkler toplandığından Ahmet Yesevi müritleri Arapça ve Farsçayı bildiği halde onlara Türk dili ile hitap etmeye çalıştı. Tarikatını Arapça ve Farsça bilmeyen Türk dervişlerine anlatmak için de Türklerin Halk Edebiyatından alınmış şekliyle anlattı” dedi.
“İSLAM ASYA’NIN HÂKİM DİNİDİR”
İslam dininin Asya’nın hâkim dini olduğunu belirten Aydoğmuş “Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi hem dünya tarihi için hem de Türk tarihi için son derece önemli sonuçlar doğuran bir hadisedir. Türklerin kültür hayatı bakımından da önemli sonuçları olmuştur ve bu din Asya’nın hâkim dini haline gelmiştir. İslami dönemde binlerce eser insanoğluna Türkçe yazılarak da verilmiştir. Türkçenin bilim, sanat, edebiyat dili olduğu o zamanlarda ki eserlerde görülmektedir” diye konuştu.