Anne çocuk ilişkisinde en önemli noktalardan biri fiziksel temas. Annenin sesi, sıcaklığı, kokusu çocuğa güven veriyor. Böylece çocuk, hayatı için önemli olan bu duyguyla annesi sayesinde tanışıyor. Eğer anne ve çocuk arasında belirli sebeplerden dolayı bağlantı sağlanamamışsa çocuklar ilerleyen dönemlerde ruhsal sıkıntılar yaşayabiliyor. Uzmanlar, özellikle 0-3 yaşın bu dönem için çok önemli olduğunu vurguladı.

Bağlanma, bebek ile ona temel bakım veren kişi arasında oluşan telepatik bir iletişim şekli olarak ifade ediliyor. Bebeklerin babalarına, dedelerine, anneannelerine, babaannelerine ve hatta kardeşlerine bağlanabildikleri bilinmekle birlikte, temel bağlanma anne ile gerçekleşiyor. Bebek, annesine olan bağlılığını gülümseyerek, ağlayarak, annesini çağırarak, kızgınlığını ya da açlığını belli ederek gösteriyor.

Çocuk eğitiminin aslında anne babanın ebeveyn olmaya hazır edilmesi olduğunu ifade eden Pedagog Adem Güneş, Türkiye’nin dört bir yanında verdikleri seminer, panel ve kursların Fatih Üniversitesi çatısı altında sistemli bir okula dönüştürüldüğünü söyledi. Güneş, "Çocuk ile yetişkin psikolojisini karşılaştırdığımızda yetişkinlerin daha zorda olduğunu görüyoruz. İtiraf etmek gerekiyor ki Türkiye maalesef bir şiddet toplumu. Anne babaların çocuk yetiştirirken darda kaldıklarında ilk başvurduğu yöntem ne yazık ki şiddet. Bunun da temelinde bağlanma sorunu yatıyor. Biz çocuğun yeniden tanımlanması gerektiğini düşünüyor ve söylüyoruz. Çocuk adam edilmesi gereken bir varlık değildir. Ebeveynlerin görevi çocuğa rehberlik etmektir. Onları işlenecek bir odun gibi algılamak son derece yanlış bir tutumdur." dedi.

Yapılan araştırmalar bağlanmanın tam gerçekleşmediği aile ilişkilerinde duygusal ve fiziksel şiddetin devreye girdiğini bunun da toplumsal ilişkilere yansıdığını ortaya koydu. Fatih Üniversitesi Öğr. Gör. Pedagog Adem Güneş, "Daha önceki ‘Annelik Okulu’ derslerimizde bağlanma konusunu ele aldık. Çoğu anne durumun farkında değil. İlk bakışta anne bebeğine karşı çok ilgili ve sevgisini veriyor gibi gözükse de aslında burada bir bağlanma söz konusu değil. Patolojik bir bağlanma var. Anne ise bunu bilmiyor. Çocuk ürküntü ile bağlanmış. Bağlanmak sevmek değildir. Yetişkinlerin farkına varmadığı şey işte bu. Biz ebeveynleri çocukla aynı frekansa getirmeye çalışıyoruz. Onların çocuklarını duymalarını anlamalarını sağlamaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Fatih Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirilen, anne baba adayları ve bebek sahibi çiftlerin çocuk eğitiminin yanı sıra bebeğin gelişimi konularında bilgi düzeyini ve farkındalıklarını arttırmayı amaçlayan ‘Annelik Okulu’ seminerleri üçüncüsü ile devam edecek. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği okulda Psikolog Yasemin Aktosun, Fatih Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğr. Gör. Adem Güneş, Gülcan Sungur, Psikolog Hasan Ali Göncü ve Hatice Bahar Yaşar’ın verdiği derslerde çocuk yetiştirmekle ilgili bilinmesi gereken incelikler anlatılıyor. Katılımcılara ücretsiz yemek, kreş gibi imkanların da sunulduğu Annelik Okulu için detaylı bilgiye http://fusem.fatih.edu.tr adresinden ulaşılabiliyor.