Adana Barosu üyesi avukatlar Afyonkarahisar Barosu'na kayıtlı meslektaşları Umut Kılıç’ın tutuklanmasını protesto etti. Adliye binası önünde düzenlenen cübbeli eylemde avukatlar, ıslık ve alkışlar eşliğinde “Savunma susmadı, susmayacak. Umut Kılıç yalnız değildir, faşizme karşı omuz omuza” şeklinde sloganlar atarak, karara tepki gösterdi. Adana Barosu adına açıklama yapan Avukat Hare Arabacı Özdemir, ülkede olağan durumda olağanüstü şartların yaşandığını söyledi. Daha önce de yazılı sınavda yüksek puan almış; ancak mülakatta elenen Umut Kılıç’ın haklı tepkisini dile getirdiğini ifade eden Özdemir, “Ülkede başarılı olan değil arkası olan kazanıyor. Çocuklarımız üniversite bitirip meslek sahibi olmak için yazılı sınavlara ardından mülakatlara girmek durumunda kalmakta. Ancak mülakatlarda hangi kriterlerin değerlendirmeye alındığı şüphelidir. Mülakatlarda kamera sistemi kaldırılmış ve bu haliyle keyfi uygulamalara meydan bırakılmıştır. Devlet kurumlarına personel alımlarında -özellikle mülakat aşamasında- yaşanan bilimsel ve yasal kriterlere aykırı tutum ve davranışlar, keyfilik ve adam kayırmacılık safhasına ulaşmış ve alenileşmiştir.” dedi.

'KARAR BAZI KESİMLERE ŞİRİN GÖRÜNME ÇABASINDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR’
Hukuka, insan haklarına, bilimsel akla, vicdana ve ahlaka aykırı bu tutumun topluma kanıksatılmasının vahim boyuta ulaştığını dile getiren Hare Arabacı Özdemir, liyakatin akla getirilmediği baskıcı bir yönetim anlayışının egemen kılındığını kaydetti. En ufak eleştiriye tahammülü olmayan düşüncenin, hâkimlik mülakat kurulunda yer buluyor olmasının bir hukuk ayıbı olduğunu vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti: “Meslektaşımızın başına gelen göstermiştir ki, bu ülkede aksini ispatlama imkanınız bulunmayan bir tutanak ile tutuklanabilirsiniz. Umut Kılıç, Türkiye’nin bir sorununa yönelik tepkisini dile getirmiş. Mülakatta görevli hakimler dinlemek istememiş. Tepkisini dile getirmekten alıkoymak için polis zoruyla yaka paça sürüklenerek dışarı atmaya çalışılmıştır. Vatandaşına 5 dakika tahammül edemeyen iktidarın hakimlerinin bu tavrı ortamın gerilmesine neden olmuş ve meslektaşımız öfke ile bir takım sözler sarf etmiştir. Bu sözlerin içeriğinin ‘hakaret’ olup olmadığı tartışmalı iken tutanak tutulmuş ve tutuklamaya sevk edilmiştir. ‘Hakaret’ suçunun cezası ertelemeye tabidir. Şartları gerçekleşmeyen bir durumda tutuklama kararı verilmesi hukuk tanımazlık ve bazı kesimlere şirin görünme çabasından başka bir şey değildir.”

‘ÖZEL GÜVENLİK MAHKEMELERİ’NİN YERİNE SULH CEZA HAKİMLİKLERİ’
Özel Güvenlik Mahkemeleri’nin kaldırılması ile övünen hükümetin yerine daha basit suçlarda dahi tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hâkimliklerini kurduğunu aktaran Özdemir, bu şekilde yargıyı kontrol etmek, yargı üzerinden vatandaşı susturmak, kendisine yönelik eleştirilerin önünü kesmenin yolunu bulduğunu ifade etti. Siyasiler hep alkışlanmak isteyip, asla eleştiri kabul etmediğinin altını çizen Özdemir, “Oysa çıplak olduğunun farkında olmayan krala, ‘kral çıplak’ demenin de bir yolu olmalıdır. Bugün çocuklarımız internet üzerinden hükümete veya siyasilere yönelik eleştiri yaptıkları için tutuklanmakta. AİHM kararlarında siyasetçilere karşı kullanılan çok daha ağır sözler, eleştiri sınırlarına dâhil edilmiş ve yıllarca Türkiye aleyhine tazminat kararları verilmiştir. Yargı bağımsız olmalı ‘onun hakimi, bunun savcısı’ diye bir nitelendirmeye mahal verilmemelidir. Burada yapılmak istenen aslında halkı sindirmek savunmasız bırakmaktır.” diye konuştu.

‘ZALİM SONUNUN GELDİĞİNDE ZULMÜNÜ ARTIRIRMIŞ’
MHP milletvekili adayı avukat İsa Ayanoğlu’da Umut Kılıç’ın ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan tutuklanan 9’uncu kişi olduğunu belirtti. Meslektaşının haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandığını savunan Ayanoğlu, “En yüksek perdeden toplumun bütün kesimlerinin ses çıkartması gereken bir zaman dilimini yaşıyoruz. 9 vatandaşın ‘hakaret’ iddiasıyla tutuklanmasının yargının bir anlamda siyasal müdahaleye açıldığının göstergesi. Zalim sonunun geldiğini anladığında zulmünü artırırmış. İnşallah zalimlerin sonu yakındır. Biz bunu böyle değerlendiriyoruz.” şeklinde konuştu.