Esenyurt'ta bir cemevine gönderilen 75 bin liralık kaçak elektrik cezası tepkilere neden oldu. Cemevinde toplanan vakıf yöneticileri elektrik cezasını protesto etti. Cemevi sorunlarıyla ilgili Başbakan'ın çözüm sözü verdiğini ama AK Parti beyannamesinde anılmadıklarını belirten Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Remzi Akbulut, "Ama ne yazık ki 100 maddelik bir seçim beyannamesi çıktı, içinde buralarla ilgili çok fazla bir şey yok. Onuda üzülerek söylemek gerekiyor." dedi.

Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı yöneticileri 75 bin liralık kaçak kullanım cezası kesilerek cemevlerinin elektriğinin kesildiğini duyurdu. Vakıf görevlileri, cemevi önünde kesilen elektrik cezasını protesto ederek açıklama yaptı. Vakıftan yapılan açıklamada, diğer ibadethanelere tanın haklarım cemevlerine de tanınması gerektiği vurgulanarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararlarına uygun hareket edilmesi talebinde bulunuldu. Cemevinin icralık olmasıyla sonuçlanan süreçle ilgili basın açıklamasını okuyan Vakıf Başkanı Emin Yımaz, "Erenler Eğitim ve Kültür Vakfı demin belirttiğim gibi 1998 yılında vakıf kimliğini kazanmış olup cemevine ait elektrik giderlerinin diğer ibadethanelerdeki gibi devletçe karşılanacağı düşüncesiyle bugüne dek tarafımıza herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi önce mart 2015'te borç ödenmediği gerekçesi ile hiç bir ihtar yapmaksızın ve hukuka aykırı olarak cemevimizin elektrik aboneliğini iptal etmiş, hukuka aykırı bu iptale dayanarak fiilen enerji kesmeksizin elektrik kesme bildiriminde bulunmuştur. Akabinde kanuna karşı hile yolu kullanılarak kaçak elektrik kullanmış gibi gösterilip kaçak kullanım işlemi yapmıştır. Bu kaçak kullanım işlemi gereğincede kurumumuzun gideri yüzde 50 oranında cezalandırılmış hali ile faturalandırarak cezalandırmış bulunmaktadır. Oysaki ortada kanunen ne cemevinin bir borcu ne aboneliği iptal etme gerekçesi ne de elektrik kesme işlemi ne kaçak kullanım ne de yüzde elli cezalandırmayı gerektirecek bir durum sözkonusu değildir." dedi.

Hali hazırda yürürlükte olan 6446 sayıl enerji piyasası kanununda toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin aydınlatma giderleri Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konularak ödenekten karşılandığına dikkat çeken Yılmaz, "İbadethanelerde toplumun ibadete açılmış olması ve ücretsiz girilme dışında herhangi bir şart belirtilmemiştir. Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketinin yapmış olduğu keyfi uygulama basın açıklaması metninde de detaylarını izleyeceğiniz üzere genel bazda anayasamazı, evrensel insan hakları beyannamesine, Avrupa insan hakları sözleşmesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) kararına özelde ise ise 6446 enerji piyasası kanununa açıkça aykırıdır. Değerli dostlar; Ereneler Eğitim ve Kültür Vakfı olarak şunun altını önemle çiziyoruz ki Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi ile yaşadığımız bu sorun basit bir elektrik sorunu değil içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda kendi topraklarımızda ısrarla yok sayılmamızın sorunudur. Ve bu sorun Erenler Eğitim Kültür Vakfı değil tüm diğer cemevleri değil tüm alevi derneklerini de ilgilendirmektedir. Daha önce benzer şekilde yapılan hukuksuz uygulamalara karşın yürütülen hukuk mücadelesinin sonunda AİHM'nin verdiği devletin tarafsızlığını koruması yönünde ki karar kamuoyu tarafından bilinmektedir. Ülkemizin adalet barış ve huzuru için cemevlerinin diğer ibadethanelerden ayrı değerlendirilmemesi gerektiğini biliyoruz." diye konuştu.

Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Remzi Akbulut, cemevlerinin Alevilerin ibadet yeri olduğunu söyledi. Akbulut, "Bunu belirlemek kimsenin ne haddidir ne hakkıdır. Hele hele bu özellikle devletin ne hakkıdır ne haddidir. Teşekkür ediyorum arkadaşlar şu anda gördüğünüz gibi Erenler Eğitim ve Kültür Vakfımız da cemevimizdeyiz. Yaklaşık iki buçuk üç senedir buralarda elektrik parası alınmıyor istenmiyor ama ne yazık ki hiç bir tebligat yapılmadan yaklaşık 75 bin liralık elektrik faturasıyla bu cemevimizin elektriğini kapamaya geldiler. Bu yasal bir şey değil hepinizin de takdir ettiği gibi geçenlerde Sayın Başbkanımızla bir yemekte yaklaşık üç buçuk dört saat Dolmabahçede bunları tartıştık." ifadelerini kullandı.

Başbakan'ın elektrik ve suyun kesilmesinin insanlık suçu olduğunu söylediğini belirten Akbulut sözlerini şöyler sürdürdü: "Elektrik ve suların kesilmesi insanlık suçudur demişti Sayın Başbakanımızda yani şimdi bir insanlık suçu işleniyor. Çünkü burada yapılan hizmetler bedelsiz yapılıyor. Ücretsiz bedelsiz yapıldığı için burası ibadethanedir. Bir caminin bir cemevi bir kilise bir havra bir sinagok gibi gözükmezi lazım cemevimizin onun için sularının alınmaması lazım. Bu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde cemevlerini yasal statüde olduğuna dair 12. ayda bir kararımız geldi. Bu 3. ayda onaylandı yani kesinleşti. Buna göre cemevlerini yasal statüde oluşu, yasal statüde oluşu nedir ibadet hane oluşu elektriğin suyun ödenmemesi işte zakirinin, hocasının, dedesinin ücretlerinin devlet tarafından karşılanmasıdır. Daha doğru bu cemevlerinin tüm hizmetlerinin devlet tarafından karşılanmasıdır. Ama ne yazık ki sanki bu karalar hiç yokmuş gibi ortada tutup üstüne üslük böyle bir şeyin yapılması çok garip bizleri çok incitiyor. AİHM karalarında açık açık yazlıdır zaten bunları henüz uygulamaya sokmadılar. Biran önce bunların uygulanmasını da istiyoruz. Kaldık ki geçen gün yine Başbakanımızla yine bir yemekte çok uzun uzun yine bunların hepsini bahsettik. Sayın Başbakanımız kendisi bizzat not alarak haklısınız dedi bunları hemen işleme koyacağız faaliyete geçireceğiz dedi. Ama ne yazık ki 100 maddelik bir seçim beyannamesi çıktı içinde buralarla ilgili çok fazla bir şey yok. Onuda üzülerek söylemek gerekiyor."