Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı.

Erdoğan, toplantıda yaptığı konuşmada, Kurula 16. kez başkanlık yaptığını anımsatarak, orada alınan kararların tüm kurumlar tarafından sahiplenilerek hayata geçirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Yürütülen projelerin kurumlar arası entegrasyonu konusunda hassasiyet gösteren tüm yetkililere teşekkür eden Erdoğan, Türkiye'de bilim, teknoloji ve yenilik alanlarındaki gelişmelerin Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun kararlarına dayandığını, Kurul'un yaptığı işin sadece bir toplantı değil, toplantıdan daha fazlası olduğunu belirtti.

''Burası ülkemizin geleceğine doğrudan etki eden, kritik kararların alındığı bir platformdur'' diyen Erdoğan, güncel gelişmeler ve kamuoyu gündemi ne kadar yoğun olursa olsun bilim ve teknolojiyi kendi gündemlerinin daima üst sıralarında değerlendirdiklerini ve bunun böyle devam edeceğini kaydetti. Kurulun çalışmalarının 2023 hedefleri için hayati önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin geçen 10 yılda her alanda büyüdüğüne, geliştiğine, bölgesinde ve dünyada iddia sahibi bir ülke haline geldiğine işaret etti.

Bölgesel güç haline gelen Türkiye'nin karşılıklı dayanışma, yardımlaşma ve ihtiyacı olanların yanında yer alma ilkeleriyle ve yumuşak güç politikasıyla hareket ettiğini anlatan Erdoğan, gittikleri her yere ve ulaştıkları her topluma barış, dostluk ve kardeşlik duyguları içerisinde yaklaştıklarını ifade etti. Başbakan Erdoğan, bu sayede Afrika'dan Güney Amerika'ya, Orta Asya'ya, Uzakdoğu'ya, Balkanlardan Ortadoğu'ya kadar dünyanın her bölgesinde yeni ve güçlü ilişkiler kurduklarını söyledi.

Bir yandan ortak tarih ve medeniyet perspektifinde var olan ilişkileri yeniden ihya ederken, diğer yandan bugüne kadar hiç ulaşılmamış bölgeleri ilgi alanına aldıklarını belirten Erdoğan, bütün bunların ''yumuşak güç'' politikasıyla gerçekleştirildiğini, bu politikanın etkisinin ve sürdürülebilirliğinin, arkasında sağlam bir siyasi, ekonomik, teknolojik ve bilimsel güç olması halinde mümkün olduğunu bildirdi.

Bu nedenle iktidara geldikleri günden beri bilime, teknolojiye, yeniliğe ve savunma sanayine büyük önem verdiklerini dile getiren Erdoğan, uzun yılların sonucu olan ihmaller, eksikler ve hataların bir anda telafi edilmesinin mümkün olmadığını ancak geçen 10 yılda bu doğrultuda çok önemli ilerlemeler kaydettiklerini kimsenin inkar edemeyeceğini savundu.

Türkiye'yi tüm alanlarda olduğu gibi bilim, teknoloji ve yenilik alanlarında da 2023 yılında dünyanın en ileri ve en gelişmiş ülkelerinden, ilk 10 ülkeden biri durumuna getirmeyi amaçladıklarına işaret eden Erdoğan, ''Özellikle savunma sanayi konusunda Türkiye'yi sadece kendi kendine yeterli bir devlet haline getirmekle kalmayıp, dünyaya teknoloji ve ürün ihraç eden bir ülke haline ulaştırmakta kararlıyız'' dedi.

Yüksek teknolojiye dayalı kendi savunma sanayi araçlarını üretemeyen bir ülkenin ne bölgesinde ne de dünyada söz sahibi olabileceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Bizim savunma sanayine verdiğimiz önem aslında çatışma arzumuzdan veya saldırgan niyetlerimizden kaynaklanmıyor. Tam tersine bu çalışmalar bölgemizde ve dünyada barışı, huzuru, istikrarı koruma konusundaki kararlılığımızın bir sonucu. Caydırıcı bir güçle desteklenmeyen yumuşak güç iddiası sadece söylemde kalır. Türkiye artık kuvveden fiile geçtiği bir dönemde bulunuyor. Gelişmeler bu hedefe inşallah ulaşacağımızı gösteriyor. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulumuz çok önemli yönlendirme ve koordinasyon görevleri yerine getirdi. Kurulumuz, bundan sonra da aynı şekilde üzerine düşenleri yapmaya devam edecektir. Bu vesileyle bugüne kadar kurul çalışmalarında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.''

''2015 yılı sonuna kadar bütün vatandaşlara akıllı kimlik kartı''

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda savunma sanayi başta olmak üzere bazı alanları himayeleri altına aldıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin milli seyir füzesini üreten, akıllı bombasını, füze gözünü, dünyada sayılı ülkenin geliştirebildiği ısıl pil teknolojisini kendi imkanlarıyla ve mühendisleriyle geliştiren bir ülke durumunda olduğunun altını çizdi.

Türk mühendislerin geliştirdiği kriptolu belleğin NATO tarafından kullanıldığını, balistik alanında tüm dünyada takdirle karşılanan ve tam not alan ''Balistica Sistemi''nin yurt dışına ihraç edilmeye başlandığını anımsatan Erdoğan, uzay sanayi konusunda da önemli gelişmeler elde edildiğini, Göktürk-2 uydusunun geçen ay ve Rasat uydusunun da önceki yıl uzaya gönderildiğini hatırlattı.

İki uydunun da gayet iyi şekilde çalıştığını söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Bu alanda gerek kritik parça ve ekipman üretiminde gerekse insan kaynağında, oldukça güzel seviyeye ulaştık. İnşallah önümüzdeki dönemde çok daha ileri adımlar atacağız'' diye konuştu.

Katma değeri yüksek proje üretme kararı doğrultusunda geliştirilen ''Akıllı Kimlik Kartı Projesi''nin tamamlandığını, yerli cip ve milli yazılıma sahip bu kartların hayatın her alanında kullanılacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Sağlık hizmetlerinden sosyal güvenliğe, ulaşımdan alışverişe kadar hayatın her alanında büyük kolaylıklar sağlayacak bu kartların dağıtımına bu yıl başlıyoruz. Hedefimiz 2015 yılı sonuna kadar bütün vatandaşlarımızın akıllı kimlik kartlarına sahip olmalarını sağlamaktır'' değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, tamamlanan projeler arasında yer alan ''Bütünleşik Sosyal Yardım Projesi'' ile sosyal yardımların ihtiyaç sahiplerine en hızlı şekilde ulaştırılmasını sağlayacaklarını dile getirdi.

''5 bine yakın girişimci kendi işlerini kurdu''

Kurul'da, Türkiye'nin önceliklerinin belirlendiğini, özel sektörü, kamu kuruluşlarını ve üniversiteleri bu doğrultuda yönlendirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, enerji, bilgi ve iletişim teknolojisi, makine imalat teknolojisi, gıda ve otomotiv alanlarındaki projelerin hem nitelik hem de nicelik olarak artırılmasının kararlaştırıldığını, bu alanda ciddi bir yoğunlaşma yaşandığının görüldüğünü ifade etti.

Elektrikli araç üretimi konusunda ilk adımların atıldığını, projelerin belli bir noktaya geldiğini kaydeden Erdoğan, diğer alanlarda da ümit verici gelişmeler yaşandığını söyledi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltacak bu alanlardaki projeleri desteklemeye ve teşvik etmeye devam edeceklerini bildirdi.

Bilimi toplumla buluşturma konusunda önemli işlev gören bilim merkezlerini yaygınlaştırma konusunda önemli ilerlemeler olduğuna işaret eden Erdoğan, bu merkezlerin bir kısmının bu yıl hizmete sunulmasının planladığını kaydetti.

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 23'üncü toplantısında, girişimcilik ve yenilik ekosistemlerinin geliştirilmesini kararlaştırdıklarını hatırlatan Erdoğan, bugün girişimcilere verilen destek ve teşviklerin daha önce ulaşılamayan seviyeye geldiğini bildirdi.

Yeni destekler ve vergi indirimlerinin yanında gençlere girişimcilik kültürü aşılayacak programlara, akademisyenlerin girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesine kadar pek çok farklı çalışma yürütüldüğünü belirten Erdoğan, sadece son iki buçuk yılda yaklaşık 110 bin vatandaşa girişimcilik eğitimi verildiğini, bu eğitimi alanlara kendi işlerini kurmaları için 30 bin lirası geri ödemesiz, 70 bin lirası geri ödemeli olmak üzere 100 bin liralık destek verildiğini anlattı.

Erdoğan, eğitimlerden yararlanan 5 bine yakın girişimcinin kendi işlerini kurduğunu kaydetti.
Üniversite mezunu gençlere teknolojik fikirlerini ürüne dönüştürmeleri için 100 bin lira hibe desteği sağladıklarını, bugüne kadar 470 gencin yararlandığı, bu desteğin artık her yıl 500 genç girişimciye sağlanacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, bu hızda gitmesi ve istikrarla sürmesi halinde, girişimcilik ekosisteminin Türk vatandaşları yanında yabancılar için de cazibe merkezi haline geleceğini ifade etti.

''Genç ve dinamik nüfus doğru değerlendirilirse avantaj olur''

Türkiye'nin eğitim sisteminde çok önemli reformları gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin en büyük eğitim projesi olan ''Fatih Projesi''nin aşama aşama hayata geçirildiğini, eğitimde fırsat eşitliğini hedefleyen bu projeyle ülkenin her yerindeki çocukların aynı kalitede eğitim alma imkanına kavuştuğunu söyledi.

Eğitim müfredatının bilimsel kriterlere uygun şekilde yenilendiğini, öğrencilerin yetenekleri doğrultusunda şekillenen bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflediklerini bildiren Erdoğan, bu çalışmaların başarıyla sonuçlandırılacağını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Bilim, teknoloji ve yenilik alanında gerçekleştirdiğimiz atılım, yakaladığımız ivme diğer ülkeler tarafından da dikkatle ve gıptayla takip ediliyor. Artık bilim ve teknoloji alanında bir Türkiye modelinden söz ediliyor. Bununla birlikte kritik bir aşamada olduğumuzu biliyoruz. Gelişme sürecinin bu aşamasında dikkatli, kararlı ve sabırlı olmak durumundayız. Aksi takdirde geçmişte pek çok örneğine rastladığımız şekilde bir anda kendimizi yarışın en gerisinde bulabiliriz. Motivasyonumuzu ve hızımızı koruyarak bütün dikkatimizle hedeflerimize odaklanmalıyız. Ar-Ge'ye ve eğitime önem vererek bilgi ekonomisine geçerek kulvar değiştirmeli, orta sınıftan üst lige çıkmalıyız. Genç ve dinamik nüfusumuz eğer doğru değerlendirebilirsek her alanda olduğu gibi bu konuda da en büyük avantajımızdır. Türkiye'yi bilginin ve bilimin temelleri üzerinde yükseltme mücadelemizde gençlerimiz başta olmak üzere herkesin, her kesimin desteğini bekliyoruz.''
Bugünkü toplantının gündeminde ''Elektronik Devlet'' uygulamaları ve üstün zekalı çocukların eğitimi konularının da yer aldığını bildiren Erdoğan, e-devlet sisteminin kamuda zaman ve maliyet tasarrufu, vatandaş açısından da işini devlet dairelerine gitmeye gerek kalmadan yürütebilmesi bakımından büyük önem taşıdığını söyledi.

Erdoğan, ''Üstün zekalı çocukların eğitimi maalesef Türkiye'nin geç kaldığı bir alan. Türkiye'yi 2023 yılına taşıyacak insan kaynağı için de kritik bir öneme sahip üstün zekalı çocukların eğitimi konusunda hazırlanan strateji ve uygulama planlarını bugünkü toplantımızda görüşeceğiz'' diye konuştu.