Eskişehir'de, Gezi Parkı olayları sırasında üniversiteli Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü sokağa bakan otele ait güvenlik kamerası görüntülerini sildirmekten 5’er yıl hapis cezasıyla yargılanan polis memuru Hüseyin Engin ile bu talimatı uyarak şalteri kaparak görüntülerin silinmesine yol açtığı ileri sürülen otel sahibi Erdoğan Gözseçen beraat etti. Mahkeme, sanıkların beraatine gerekçe olarak, delil yetersizliği nedeniyle değil, suç vasfının oluşmadığı, kameranın hiç kayıt yapmadığı için delil oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiğini belirtti. Polis Engin, hem Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesi hem de aynı sokakta Doğukan Bilir adlı gencin dövülmesine ilişkin davalarda da yargılanmış ve beraat etmişti.

Görüntüleri sildirdiği iddia edilen polis Hüseyin Engin ile emre uyan otel sahibi Erdoğan Gözseçen hakkında ‘suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ iddiasıyla 6 aydan 5 yıla kadar hapis istemiyle Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Sanıklar Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün son kez hakim karşısına çıktı.

Sanık polis Engin’in avukat Yahya Ünaldı, müvekkilinin üzerine atılı suçu kabul etmediklerini ve önceki duruşmada verdikleri yazılı ifadenin aynen geçerli olduğunu kaydetti. Avukat Yahya Ünaldı’nın yazılı olarak mahkeme sunduğu savunmasında, müvekkilinin kamera kapat olayının Ali İsmail’in dövülme olayından önce gerçekleştirildiğini belirtti. Avukat Ünaldı, savunmasında, "Kamera, dövülme olayını kayıt yapmadığından dolayı delil oluşmamıştır. Oluşmayan delilin yok edilmesi, gizlenmesi, silinmesi hukuken ve fiilen mümkün değildir. Kanundaki suç fiiline ve seçimlik hareketlerinden birine girmemektedir. Bu nedenle müvekkilimin beraatini istiyorum." ifadesini kullandı.

Son savunmaları alan ve dosyayı son kez inceleyen mahkeme heyeti, duruşma sonunda konuya ilişkin kararını açıkladı. Mahkeme, kararında, "Suç delillerinin yok edildiği hususunda her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bulunmadığından ve bu olayın oluş şeklinin yasa maddesinde ön görülen suçun maddi unsurlarını taşıdığının her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller ile saptamadığından ve bu şekilde sanıkların atılı suçu işlemedikleri anlaşıldığından, ayrı ayrı beraatlerine" ifadesine yer verildi.