Evet, Batı, Doğu'yu sömürmektedir. Sömürgecilik Batı'nın ruhunda var. Çünkü, Batı'nın ruhunu Şeytan ele geçirdi. Şeytan bir ruhu ele geçir di mi, Şeytan bir ruhu istila etti mi, onu vesveselere boğar, onu yanlıştan yanlışa sokar. Hey Şeytan, senin adın batsın! Lanet olsun Batı'ya, lanet olsun Şeytan'a. Bu yazıyı Myanmar'daki Arakan Müslümanlarının düştüğü acı durumu, sefil durumu bir haber vasıtasıyla müşahede ettikten sonra yazmaya başladım. Arakan Müslümanları hem açlık, yokluk, sefaletle boğuşuyor. Hem de Budistlerin işkence ve zulmüne maruz kalıyorlar. Myanmar'da yüzbinlerce Müslüman Kardeşimiz perişan ve sefil halde. Bu acı tablonun sebebi Batılılardır. Bu acı tablonun sebebi Şeytandır. Şimdi, “bu Arakan Müslümanlarının sefil durumuyla ve perişanlığıyla Batı'nın ne alakası var, Şeytan'ın ne ilgisi var?” diye soru sorabilirsiniz. Alaka çok, illiyet bağı yüzde yüzdür. Nasıl mı? Nerde sefil bir topluluk var ise, o toplum Batı tarafından sömürgeye uğramıştır. Dünyadaki tüm sefillikten Batı sorumludur. Batı zenginliğini Doğu'ya borçludur. Batı'nın zenginliğinin kaynağı Doğu'nun kaynaklarıdır. İşte Myanmar'daki sefillik de Batı'dan kaynaklanıyor. Hiç araştırma yapmanıza gerek yok. Nerde bir sefillik varsa, orada Batı'nın bir sömürgeciliği vardır. Şimdi Myanmar hakkında bir araştırma yapayım ve kesinlikle ya İngiliz, ya Fransız sömürgesidir. (Evet, yazıma ara veriyor ve araştırma yapıyorum) Evet, tahminlerimde haklı çıktım. İşte sonuç: 1820 yılında Hindistan'a egemen olan İngilizler Myanmar'ı da işgal ettiler. Bu tarihten sonra Myanmar halkı bir İngiliz Valisi tarafından yönetildi.(Esasında yönetilmediler, sömürüldüler) Bu tarihten itibaren 1937'ye kadar Myanmar, "Birmanya" adı altında İngiliz yönetimin¬de kaldı. Myanmar halkı bu tarihten sonra bağımsızlığını kazansa da, hep acı ve sefalet içinde yaşadı. Çünkü İngilizler arkalarında zayıf, aç, perişan ve fakir bir halk bırakmıştı. Tabir yerindeyse, “bir hazine sandığının soyulması gibi, İngilizler Myanmar'ı soyup soğana çevirmişler ve arkalarında acı, gözyaşı ve çile bırakarak gitmişlerdir.” Gördünüz değil mi? Bir fakir Doğu toplumu hakkında hiç fikriniz olmasa bile, şurası kesindir: O fakir Doğu toplumu mutlaka Batı tarafından sömürülmüştür. İşte ben bunun teyidini yaptım. Myanmar'ın tarihi hakkında hiçbir bilgim yoktu. Tek bildiğim Myanmar'ın fakir bir Doğu toplumu olduğuydu. Hemen tespitimi yaptım: “Bu Ülke kesinlikle Batı tarafından sömürülmüştür” dedim. Dediğim çıktı. Myanmar 1820'den sonra İngilizlerin sömürgesi olmuş bir toplumdur. Batı, toplumların kanını emdiği ve zenginliklerini sömürdüğü gibi, aynı zamanda toplum arasında düşmanlık tohumları ekmektedir. Tıpkı Myanmar'da olduğu gibi. Myanmar'da esasta iki ayrı toplum var. Müslümanlar ve Budistler. Arakan Müslümanları şu günlerde acı ve çile içindeler. Myanmar'daki Budistler tarafından kıyıma uğratılmaktalar. Bu kıyımın sebebi de Batı'dır. Batı sömürgecilik yaptığı her yere, kin tohumları da ekmiştir. Halkları birbirine düşman etmiştir. Bunun için de hiç araştırma yapmanıza gerek yok. Sömürgeciler, girdiği bir Ülkede önce nifak çıkarır. Toplumları birbirine düşürür ve sonra iki toplum arasında Jandarma görevi yaparak, “bakın sizin aranızda barışı tesis ediyorum” der. Aynısı Myanmar'da da oldu. Batılı Güçler, bu Ülkede Budistler ile Müslümanlar arasında güya denge rolü oynadılar. Ancak hakları alttan alta ve gizlice birbirine düşman hâle getirdiler. Adın batsın senin Batı. Dikkat ettiyseniz, bu yazıda iki şeye lanet okudum. Bir Şeytan'a. İki Batı'ya. Batı'ya derken elbette Batılı Güçler anlaşılmalıdır. Batılı Güçler dediğimiz de, sömürgeci toplumları kastediyorum. Bunlar, İngilizler, Fransızlar, Amerikanlar, İtalyanlar, İspanyollar, Portekizler, Hollandalar ve benzeri sömürge Ülkeleridir. Yazımın sonunda bir açıklama daha yapayım. Yazımın başlığını “Amerikan'lılar Arakan'lıları Daha Ne Kadar Sömürecek” diye belirledim. Tabi, burada Amerikan Batı, Arakan Doğu manasında kullanılmaktadır. Buna göre yazımın başlığından kastedilen şudur: “Batı'lılar, Doğu'luları daha ne kadar sömürecek?” Eğer, Doğu toplumları uyanmazsa, korkarım ki, bu sömürme işi artarak devam edecektir. Bu nokta itibariyle, Irak, Afganistan, Pakistan, Suriye, Libya, Tunus, Cezayir, Fas, Mısır ve tüm Ortadoğu Coğrafyasındaki huzursuzlukların kaynağı da “Amerikan'lılar Arakan'lıları Daha Ne Kadar Sömürecek” sorusunda gizlidir. Umarım, bu sömürgecilik böyle devam etmez. Yoksa, Dünyada kan, gözyaşı, acı, çile ve zulüm hiç bitmez.