Ankara Barosu, Cumhuriyet gazetesinin dağıtımının polis engellenmesi ile ilgili açıklama yaptı. Henüz yayımlanmamış bir gazeteye, dağıtım aşamasında yapılan müdahaleyi ciddi bir sansür girişimi olarak nitelendiren baro, Türkiye'de günden güne artan gerilim ortamının, toplumdaki keskin kutuplaşmanın ve linç kampanyalarının giderek daha da vahim bir boyut kazandığını ifade etti.

Ankara Barosu, Cumhuriyet gazetesinin dağıtımının polis engellenmesine tepki gösterdi ve Cumhuriyet gazetesine yönelik bilinçli olarak bir saldırı ve linç kampanyasının başlatıldığını kaydetti. Gazeteye yönelik bu durumun aydınlatılmasını isteyen baro yazılı açıklamasında, “Henüz yayımlanmamış bir gazeteye, dağıtım aşamasında, tüm hukuk kuralları hiçe sayılarak yapılan bu fiili gece yarısı baskını, ciddi bir sansür girişimi olarak nitelendirilmelidir. Yargı kararı olmadan yapılan aramanın hukukta yeri olmadığı gibi sansürün de demokraside yeri yoktur. Ankara Barosu olarak, Anayasa’ya aykırı biçimde, haberleşme özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik bu girişimi şiddetle kınamakla birlikte, sorumlular hakkında bir an önce soruşturma açılmasını ve hangi iradeye dayanılarak söz konusu baskının gerçekleştirildiğinin aydınlatılmasını talep ediyoruz.” ifadesini kullandı.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE CİDDİ TEHDİTLER BULUNMAKTADIR”

Baro açıklamasını şu şekilde tamamladı: “Öte yandan, Türkiye'de günden güne artan gerilim ortamı, toplumdaki keskin kutuplaşma ve linç kampanyaları giderek daha da vahim bir boyut kazanmıştır. Oysa demokrasinin özü, toplumun uzlaşmasını zorunlu kılmaktadır. Daha içeriğinin ne olduğunu bile bilmeden, belirli kesimler tarafından Cumhuriyet gazetesine yönelik keskin bir ön yargıyla yürütülen linç girişimi ise en çok toplumsal uzlaşıya zarar verecektir. Demokrasi amaca giden yolda kullanılan bir araç olarak değerlendirilemez. Demokrasinin özünde ifade özgürlüğü vardır. Ülkemizin geldiği bu noktada, üzülerek ifade ediyoruz ki, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü önünde ciddi tehditler bulunmaktadır. Bu baskı ortamının son hedefi de Cumhuriyet gazetesi olmuştur. Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür toplumlar gelişimini sürdürebilir ve evrensel, çağdaş toplum düzeyini yakalayabilirler. Basın özgürlüğü ise, algı yönetimlerinden arınmış gerçek bilgiye kamuoyunun ulaşması için demokrasinin olmazsa olmazıdır.

Ankara Barosu olarak, hukuka aykırı tüm eylem ve işlemlerin, devlet erkinin kullanılarak yaratılmaya çalışılacak her türlü baskı ve taassubun karşısında olacağımızı bir kez daha ilan ederek kamuoyunun bilgisine sunuyor, Cumhuriyet gazetesi üzerinde, demokrasi ve basın özgürlüğünü hiçe sayar nitelikte gayri hukuki ve fiili baskı kurulmaya çalışılmasını kınıyoruz.”