Tazminat, işçi işveren, nafaka, ticaret gibi özel hukuk uyuşmazlıklarının mahkemeye gitmeden çözümü için yaklaşık bir yıldır uygulanan arabuluculuk sisteminde, bugüne kadar 305 dosyanın 300’ü anlaşmayla noktalandı. Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Dairesi Başkanı Hakan Öztatar, İngiltere’de 1,5 milyon başvurudan 1 milyon 450 bininin, adliyeye gitmeden arabuluculuk yöntemiyle çözüldüğünü, Türkiye’de de yargı yükünün hafifletilmesi için bu sistemin yaygınlaşması gerektiğini söyledi.

Öztatar, İzmir Adliyesi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek, arabuluculuğun işleyişi ve Türkiye’nin hukuk sistemine faydalarını anlattı. Arabuluculuğa çok ciddi ihtiyaç duyulduğunu, bunun bir sosyal barış projesi olduğunu ifade eden Daire Başkanı Öztatar, bu sistem sayesinde anlaşmazlıkların yüzde 98 oranında anlaşmayla sonuçlandığını söyledi. Özel hukuk uyuşmazlıklarının mahkemeye başvurmadan çözümünü amaçlayan sistemin 160 ülkede uygulandığını, Türkiye’nin geç de olsa bu sisteme geçtiğini ifade eden Öztatar, bu sayede yargının iş yükünün hafifleyeceğini belirtti. Mahkeme yoluyla çözüm aranan bir olayın yargı sürecinin ortalama üç ile beş yıl arasında olduğunu, iş uyuşmazlıklarında ise 1 ile 10 gün sürdüğünü kaydeden Hakan Öztatar, “Arabuluculuk sayesinde mahkemeye gitmeden, daha düşük ücretlerle ve kısa sürede uyuşmazlıklarda orta yol bulunuyor.” dedi. Türkiye’de 60 ilde arabuluculuğun uygulandığını, hukuk mezunu ve beş yıl mesleki deneyime sahip olanların başvurabildiğini, 2 bine yakın arabulucu olduğunu kaydeden Öztatar, İzmir’de 169 arabulucunun anlaşmazlıkların çözümü için görev yaptığını belirtti. Arabuluculuk sisteminin hem anlaşmazlıkların tarafları hem de ülkenin ekonomik kaynakları için birçok avantaj getirdiğini de vurgulayan Daire Başkanı Öztatar, sistemin zorunlu olarak uygulandığı İtalya’da davaya dönüşen bir uyuşmazlığın ülkeye maliyetinin 27 bin euro, aynı dosyanın arabuluculukla çözümününse 9 bin euroya malolduğu bilgisini verdi. Avukatların dava sürecinden önce müvekkillerine arabuluculuk sistemi hakkında bilgi vermesi gerektiğini vurgulayan Öztatar, bir yıl zarfında bin 500 kişinin taraf olduğu 300 dosyanın anlaşmayla çözüme kavuştuğunu, sadece beşinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, İzmir’de çözüme kavuşturulan anlaşmazlık sayısının 110 olduğunu belirtti.

İzmir Arabulucular Derneği Başkanı Ayşe Dağcı da, “Davanın değil, anlaşmanın tarafı olun” sloganıyla görev yaptıklarını söyledi. Tarafları anlaştırmak için ellerinde sihirli bir değnek olmadığını, tarafları biraraya getirerek herkesin memnun olacağı yolları aradıklarını dile getirdi. Arabuluculuğun bilinirliğinin artması için çalışmaların sürdüğünü de dile getiren Dağcı, 1,5 milyon euroluk bir AB projesiyle İzmir’in de aralarında bulunduğu altı ilde pilot uygulamaya geçilerek iş, ticaret, aile, asliye hukuk gibi mahkemelerde uzun yıllardır sonuçlanmayan derdest dosyaların arabuluculara yönlendirileceğini aktardı.

Derneğin üyesi İrfan Medet Akpınar ise anlaşmayla sonuçlandırdıkları dosyalardan örnek verdi. Birbirlerine el uzatmayan insanların, arabuluculuk sayesinde masadan el sıkışarak kaktığını belirten Akpınar, “Zeytin ağacı yüzünden anlaşamayan 70’li yaşlarla bir amca ile teyze geldi. Ağaçtaki ürünün kime ait olduğunu konusunda anlaşamayan bu kişiler, yaklaşık 30 dakika süren iki görüşme sonunda anlaştılar. Sonra ikisi de bana, birer teneke zeytinyağını hediye olarak getirdi. Bin lira değerindeki zeytin anlaşmazlığı mahkemeye gitseydi, bunun taraflara maliyeti 3 bin lirayı bulacaktı, arabuluculukla 300 liraya çözüme kavuşturuldu.” dedi. Akpınar, en çok işçi işveren anlaşmazlıklarında arabuluculuğa başvurulduğunu ve yüzde 90’ını çözüme kavuşturduklarını da anlattı. Basın toplantısına katılan Başsavcı Vekili Feyzi Öztürk de uzlaştırıcılık hakkında bilgi verdi.