Hira Dergisi tarafından düzenlenen "Akademisyenlerin Hizmet Okumaları" konulu sempozyum, dün akşam İzmir’de yapıldı. Kaya Termal Otel’deki programda Arap dünyasından önemli isimler konuşma yaptı. Arap âlimler, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Hizmet Hareketi’ni anlatarak çarpıcı tespitlerde bulundu. Mekke’den gelen Prof. Dr. Talal El-Cabiri, “Fethullah Gülen Hocaefendi’nin davetine baktığım zaman Efendimiz'in yoluna en yakın yol olarak görüyorum.” ifadelerini kullandı. Lübnanlı akademisyen Dr. Rand Al Maleh, “Hizmet'i keşfetmek demek, yeniden doğmak demek. Ben Hizmet'le yeniden doğduğumu hissettim.” diye konuştu. Nijeryalı akademisyen Prof. Dr. Halid Ebubekr de Hizmet'in, dünyada İslam’ın itibarını kurtardığını söyledi.

İzmirlilerin büyük ilgi gösterdiği sempozyum, Hamit Avşar Karaca’nın okuduğu Kur'ân ile başladı. Programa Lübnanlı akademisyen Dr. Rand Al Maleh, Suudi Arabistan’dan Prof. Dr. Talal El-Cabiri, Nijerya’dan Prof. Dr. Halid Ebu Bekr ve Dr. Halid Muhammed Nur, Irak’tan Prof. Dr. Muhammed Osman Garip konuşmacı olarak katıldı. Sempozyumun moderatörlüğünü üstlenen Hira Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Savaş, Arap dünyasının Fethullah Gülen Hocaefendi’ye ve Hizmete Hareketi’ne karşı çok hüsnüzan beslediğini ifade etti. Savaş, “Hizmet, bazı sıkıntılara maruz kalıyor olabilir ama dünyanın dört bir yanında herkes biliyor ve seviyor. Gittikleri her ülkede, ‘Türkiye'ye döndüğünüz zaman hizmet eden kahramanlara her tarafta sizi seven ve dua edenler var. Ne olur durmayın, yolunuza devam edin.’ diyorlar.” denildiğini aktardı. Arap dünyasındaki âlimlerin en önemli iki özelliğini ise çok ufuklu ve insaflı olmaları şeklinde sıraladı. Savaş, bu hareketin amacının evrensel bir mesajla dünyanın her yerine gitmesi olduğunu vurguladı.

'BEN HİZMET'LE YENİDEN DOĞDUM'

Sempozyumda ilk olarak söz alan akademisyenlerden Lübnanlı Dr. Rand Al Maleh, Hizmet'i "ziyafet, zerafet ve ziyaret" olarak olarak tanımladı. Hizmet'i keşfetmeyi yeniden doğmak olarak ifade eden Maleh, bir Arap genci olarak Hizmet'i merak ettiği için üç senedir Türkiye’de yaşadığını belirtti. Arap dünyasının ciddi krizler yaşadığını ve gençler tarafından sıkıntıdan çıkmak için "Nereden ve nasıl başlamalıyız?" sorusunun cevabının arandığını kaydeden Maleh, “Ben her namazda, 'Allahım, beni doğru hidayet buyur.' diye dua ediyorum. Ben bir arayış içindeyim, bu arayışı hizmette bulduğuma inanıyorum. Hizmeti keşfetmek demek, yeniden doğmak demek. Ben hizmetle yeniden doğduğumu hissettim.” diye konuştu. Hizmetin metodunu başkaları için yaşamak, başkaları için yanmak olarak açıklayan Maleh, hizmette öğrendiği diğer şeyin de toplumun, ailenin, dünyanın değiştirilmesinin yolunun kendini değiştirmekten, insandan başlaması olduğunu söyledi. “İnsanı değiştirebilirsen bütün dünyayı değiştirebilirsin.” diyen Maleh, insanın sağlıklı bir şekilde inşa edilebilmesinin yolunun eğitimle olacağını, bunun yapılması halinde de beklenen, özlenen değişimin gerçekleşeceğini vurguladı.

'HOCAEFENDİ'NİN YOLU, EFENDİMİZ'İN YOLUNA EN YAKIN YOL'

Sempozyum için Mekke’den gelen Prof. Dr. Talal El-Cabiri, teşekkür etmek ve bir şeyler öğrenmek için geldiğini söyledi. Hocaefendi'yi ve hizmeti tanımaktan çok mutlu olduğunu ifade eden El–Cabiri, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin davetini, hizmetini, Hz. Muhammed (SAV)'in yoluna en yakın yol olarak gördüğünü belirtti. El-Cabiri, “Sizin sayenizde dine nasıl hizmet edilir, Müslümana, insana nasıl hizmet götürülür, bunu sayenizde sizlerden öğrendik. Bu hizmette çok nur var. Hocaefendi ve Hizmet Hareketi'nin ana kapısının gönülleri fethetmek olduğuna inanıyorum. Hocaefendi’yi, akan büyük bir nehre benzetiyorum. Hizmet eden insanları da o nehirden kana kana su içen insanlara benzetiyorum. Nehirlerden ise arklar, kanallar açılır. Hizmet de kanallar açarak ölü gönülleri, her tarafı suluyor. Her tarafa su götüren dereler sizlersiniz. Büyük insanlığa hayırlar götürüyorsunuz.” ifadelerini kullandı. Hocaefendi’nin hizmete parçacı bir yaklaşımla değil de külli bir nazarla baktığını kaydeden El-Cabiri, Hocaefendi’nin hizmetini sahabe hayatına benzettiğini, onun sahabe–i kiramdan kaynağını aldığını belirtti.

'SİZLER ŞEFKAT, MERHAMET KAHRAMANLARISINIZ'

Iraklı akademisyen Prof. Dr. Muhammed Osman Garip, salondakilere, “Size, sizi anlatmak için geldim. Tahmin ediyorum, siz ne yaptığınızın farkında değilsiniz.” dedi ve yapılan hizmetlerin önemine değindi. Irak’taki insanların, "Allah, bu hizmeti korusun." diye dua ettiğini aktaran Garip, “Tahminimce siz daha ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Biz fiil, hizmet nasıl yapılır sizlerden öğrendik.” dedi. Garip, açıklamalarını şu cümlelerle sürdürdü: “Hz. Nuh (AS)'a, kavmi deli dedi. Firavun, Hz. Musa (AS) için sihirbaz dedi, deli dedi. Efendimiz (SAV) de aynı ithamlara maruz kaldı. Bu yolda her kim geldiyse aynı ithamlara maruz kaldı. Hocaefendi'nin ellerini açıp, 'Allahım, bana bir avuç deli ver.' diye neden dua ettiğini şimdi daha iyi anlıyorum. Peygamber yolunda yürüyen deliler sizlersiniz. Bu nasıl bir deliliktir? Biz yalan söylemeyeceğiz, emanete emin olacağız dediniz. Siz Yaratıcı'yı tercih ettiniz, nefsinizi tercih etmediniz, hizmeti tercih ettiniz. Sizler bugün şefkat, merhamet kahramanlarısınız. Hocaefendi bizi merhamete ve şefkate, deniz, su, hava gibi olmaya davet ediyor. Hizmet, insanlara sürekli kendinden veriyor, gönlünü kazanıyor ve onlara cennete giden yolları açıyor.”

'HİZMET BÖYLE DEVAM EDERSE BÜTÜN İNSANLIĞA ÖRNEK OLACAK'

Sempozyumdaki konuşmacılardan Prof. Dr. Halid Muhammed Nur, eski günlere dönmek için hizmete sımsıkı sarılmak gerektiğini söyledi. Hocaefendi’nin, Bediüzzaman Hazretleri’nin fikirlerini realiteye ve uygulamaya döktüğünü ifade eden Nur, “Ben Türkiye’yi, Bediüzzaman’ın ‘Sözler’ isimli eseriyle tanıdım ama bu, Türkiye’nin tarihini bilmiyorum anlamına gelmesin. Bir zamanlar bütün İslam âlemine önderlik yaptığını biliyorum. Bu, Allah’ın büyük nimeti, hepinizin şükretmesi gerekiyor. Tekrar o günlerin dönmesini istiyorsanız, hizmete sımsıkı sarılmanız gerekiyor.” çağrısında bulundu. Nur, Hocaefendi’nin insanları Sonsuz Nur'a, Efendimiz (SAV)'e çağırdığını, samimi insanlığa davet ettiğini söyledi. İnsana gerçek kıymeti verilmezse orada demokrasi olmayacağını da anlatan Nur, “Biz onurlu günlerimizi tarihte yaşadık. Bu bir ilimdir, irfandır. Siz bunu yaşıyorsunuz, pratikte uyguluyorsunuz. Bu yolda devam ederseniz bence Türkiye, eski parlak günlerine mutlaka dönecektir. Hizmetlere böyle devam ederseniz Türkiye'nin sadece İslam dünyası değil, bütün insanlığa örnek bir ülke olacağına inanıyorum. Bunun gerçekleşmesini istiyorsak, bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor. Bu nesil, Hocaefendi gibi olmalı. İnşallah burada analar, Hocaefendi gibi binlerce evlat doğurur. Bize hizmeti gösterdiniz, çok teşekkür ederim. Elimden gelse sizin gibi Türk olmak isterdim.” diyerek konuşmasını bitirdi.

'HİZMET, İSLAM'IN İTİBARINI KURTARIYOR'

Hizmet Hareketi içerisindeki tevazuya değinen Nijeryalı akademisyen Prof. Dr. Halid Ebubekr, "Ben hizmetteki mütevazileri gördükçe şok oluyorum her seferinde. Hizmete devam ederseniz, gelecekte Türkiye'nin bütün insanlığa örnek bir ülke olacağına inanıyorum. Allah için sizleri seviyorum. Bu sevgi işte hizmetin ruhundan geliyor.” dedi. Nijerya'da hizmetin izlerini, tesirini çok net şeklide gördüklerini de anlatan Prof. Dr. Ebubekr, “Hizmet, İslam’ın itibarını kurtarıyor bugün. Nijerya’ya hizmet için gelen insanlar İslam'ın gülen çehresi, yüzü oluyorlar. Hizmet, bizim için bir güneş gibi. Her tarafı aydınlatıyor. Bütün insanlığın gönlüğünü fethetmek istiyorsak anahtar, hizmetin bize verdiği anahtarlardır. Cenab–ı Hakk, Hocaefendi’nin ömrüne ömür katsın. Onunla beraber olanların da ömürlerini bereketlendirsin. Hocaefendi'nin insanlığı biraraya getiren, uzlaştıran söylemi var.” dedi. Nijerya'daki hizmet okullarının, Nijerya'nın en başarılı okulları seçildiği de belirten Ebubekr, Nijerya'daki hizmet okullarının kendileri için büyük hediye olduğunu belirtti. Ebubekr, hizmetin insanlığın üç büyük düşmanı olan cehalet, fakirlik ve tefrika ile savaştığını sözlerine ekledi.

Konuşmacıların sözlerini bitirmelerinin ardından program, Arap âlimlerin yaptığı dua ile son buldu.