Edirne Barosu avukatları, telefon talimatıyla avukat gözaltına aldıran nöbetçi Cumhuriyet savcısını kafesle ve kırmızı kartla protesto etti.

İddiaya göre geçtiğimiz hafta sonu içkili bir restoranda küçük yaşta çocukların olduğu ihbarını alan polis söz konusu mekâna gitti. Polis ekipleri yaptığı denetim sırasında ailesi ve yakınlarıyla birlikte restoranda bulunan avukat Hakkı Şendur’un sigara içtiğini fark etti.
Bunun üzerine avukatın yanına giden polis, kapalı mekânda sigaranın suç olduğunu belirterek ceza kesti. Bunun üzerinde avukatla polisler arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmanın ardından polis, nöbetçi Cumhuriyet savcısını arayarak avukatın kendilerine küfür ve hakaret ettiğini söyledi. Nöbetçi savcı, telefonla polise avukatı gözaltına almalarını istedi. Savcının talimatıyla polis, avukat Hakkı Şendur’u gece 01.30 sıralarında gözaltına aldı.

Geceyi karakolda geçiren avukat, ertesi gün sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Avukat Şendur, savcılık sorgusunun ardından adli kontrol cezası ile cezalandırılması amacıyla mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi mahkeme de savcının talebini kabul ederek avukat hakkında yurt dışına çıkış ve mahkeme tarihine kadar her cuma günü karakola giderek imza atması kararını verdi.

Polisle mahkemelik olan avukat Hakkı Şendur, nöbetçi Cumhuriyet savcısı polisler hakkında hukuka aykırı işlem yaptıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Avukat Hakkı Şendur’un başına gelen olay meslektaşlarının tepkisine neden oldu. Adliye önünde toplanan Edirne Barosu avukatları nöbetçi Cumhuriyet savcısına kırmızı kart göstererek kafesli eylem yaptı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Baro Başkanı Avukat Özgür Yıldırım, nöbetçi Cumhuriyet Başsavcısı’nın telefon talimatıyla meslektaşları hakkında hukuka aykırı bir gözaltı kararının verildiğini söyledi. Gözaltı kararı verilirken ve meslektaşlarının gözaltında bulunduğu sırada lehine olabilecek dillerin toplanmadığını anlatan Yıldırım, olay yerinde bulunan yüze yakın tanıktan bir tanesinin bile ifadesine başvurulması talimatının verilmediğini ifade etti.
Nöbetçi Cumhuriyet savcısının, talep edilmesine rağmen olay gecesi meslektaşlarının ifadesini almadığını vurgulayan Yıldırım, "Nöbetçi Cumhuriyet savcısının telefon numarasını şikâyetçi polislerden istememize rağmen avukatlara telefon verilmemiştir. Bu durum bile başlı başına savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Savcılar polisin değil, Cumhuriyet’in savcılarıdır." dedi.

Şikâyetçi polislerin soyut iddiaları karşısında hürriyeti kısıtlanan meslektaşının geceyi karakolda geçirdiğini kaydeden Yıldırım, "Öğleye doğru mevcutlu olarak adliyeye getirilmiştir. Yaşanan bu vahim olay asabımızı bozmuştur. Hukuka aykırı gözaltı kararı ile mesleğimiz itibarsızlaştırılamaz. Hiç kimsenin kişisel keyfi insan hürriyetinin önüne geçemez. Yasal gözaltı süresi azami olarak düzenlenen süredir. İnsanların hürriyeti kendilerinden şikâyetçi olan polislerin tanzim ettikleri bir tutanakla kısıtlanamaz. Somut delillerin bulunması gerekir." diye konuştu.